bugün

insanoğlunun her zaman bir sınır aradığı veya yarattığını göz önünde bulundurursak doğru olan önermedir.

belki bu sınırların dışına sanat ve bilim çıkabilir neden mi bir bilim insanı herhangi bir cihaz tasarladığında ya da kuramsal düşündüğünde aslında olmayanı ortaya çıkartır.

einstein'ın ışık hızını sınır vermesi ve zamanın ışık hızına ulaşmakla değiştirilebileceğini(hızlandırmak anlamındaydı sanırsam) söylemesi ve bunu bilimsel olarak kanıtlaması aslında olanaksızı düşünmektir.

veya bir ressamın o an zihnindeki gördüğü ve normalde dünyada görülmeyecek bir şeyi tuvaline dökmesi olmayanı düşünmek değildir de nedir?
--spoiler--
gerçekçi olun, imkansızı gerçekleştirin.
--spoiler--

(bkz: ernesto che guevara)
-olduğunu düşün.
+neyi?
-varolduğunu düşün.
+... neyin?
-oldu, farzette düşün.
+hımm... *
-olmaz ,olmaz deme! olmaz olmaz diyerek düşün.
+lan iyide ney,neyi lan? **
-hadi oldu ne yapcan? hıı? olcakmış gibi düşün.
+anlaşıldı , anlaşıldı (felsefenin bir tarafına koydu bu) tamam abi tamam, oldu o zaman ben gidim yavaştan.
insan zihninin sınırları yoktur. bir şeyleri düşünmek için illa onu yaşamak, onu oluşturan şeyleri bilmek zorunlu değildir.
bilmediği şeyleri de düşünebilir, yordayabilir.

a: sen kritpintu ne demek biliyor musun?
b: bilmiyorum, ne demekmiş?
a: bilemezsin çünkü öyle bir şey yok.
b: nasıl yani, bildiğimiz hiçlik işte bu?
a: hiçlik bile bir var olma durumudur aslında, yokluğun varlığıdır.
b: ee?
a: işte kritpintu, olmayandır.
b: o ne demek len?
a: olan bir şey değil yani, olmayan bir şey, yok öyle bir şey.*