bugün

başımıza ne geliyorsa bundan geliyor zaten. hala dandanakan savaşı yok bin atlı ordular, yüzlerce yıl önce kazanılmış toz tutmuş zaferler.. kötü değil eski tarihi bilmek ama günümüze kadar olan süreci öğretmemek ahmak insanların yetişmesine neden oluyor zannımca.

misal adama malazgirt savaşını soruyorsun başlıyor şarkı söylemeye; ''1071 yılında malzgirt ovasında alparslan orduları bizanslıları yendi'' bundan ibaret öğretilen tarih. yoksa yakın tarihimize denk düşen önemli gelişmelerden bihaber yurdum insanı. sonra da yok kurtlar vadisi gençlere kötü örnek oluyor yok beline silah takan derebey kesiliyor bıla bıla. sen eğitim verdiğin ülke gençlerinin temeli sağlam atmadığın sürece de beline silahı takan kendini derebey olarak görmeye devam edecek bilmem farkında mısın? burada şair devlet idarecilerine seslenmiştir.

edit : şair burada eski tarihe bok atmamakta, tarihi sürecin eksik öğretilmesine söz söylemektedir. taşlar yerine oturmak yerine havada kalmaktadır. bir millet 1000 yıl önce kazandığı zaferlerle bir yere kadar gidebilir. sonra bölünmeler başlar, safi milliyetçilikle kimsenin eline bi'şey geçmemiştir tabi yakın tarih öğretilmediği için bunu da bilmemek doğal...
güzel bir örnek için (#1302800).

Yemeğini bile klavye üzerinde yiyen, teknoloji maymunu bir nesil için, tarih nedir ki yakını, uzağı farketsin.

Edit: Müfredatta 29 ekim 1923 den sonra yapılmış bir kaç devrim dışında, cumhuriyetin kurulması ile atatürk'ün ölümü arasındaki olayları kim merak etti?

Cumhuriyetin kurulmasından sonra ankara'ya taşınmasi kararlaştırılmış tüm konsoloslukların ülkeler tarafından kapatılmasından sonra ilk konsolosluğun 1929 da ankara'da açılmasıyla Türkiye Cumhuriyetinin resmen tanındığını hangimiz?

inkilap tarihini kurtuluş savaşı, cumhuriyetin kuruluşu ve ata'mızın ölümü ile bittiğini sananlar kimler? bizler değil mi?

"Türkiye'nin şu anki halinin sebebi Atatürk sonrası dönemin kilometre taşları ihtilalleri mi, sağ-sol çatışmasını mı, işkenceleri mi öğretecekler bize" hadi ordan derler tabi bu teknoloji maymunları, ufak veletler.

Sen bir de babana, dedene sor bakalım... *
tarih bir süreçtir. ve bu süreç birbirine bağımlı devam eder. yani bugünkü tarih kadar malazgirtte bizim öğrenmemiz gerekenlerdendir. ha bu beni kurtlar vadisi kadar ilgilendirmez dersen oda senin ayıbın olacaktır. yakın tarih derken şöyle ki kesinlikle anlatılmasından yanayım. fakat tarih ilerleyen bir süreç. körfez savaşı ya da yaşadımız diğer yakın olaylar bizi hala etkilemekte ama bunların ne kadar önemli olduğuna biz değil tarih karar verecek. insan hayatı kadar kısa bir dönemle tarihin geçerliliğ kıyaslanamaz.
adı üzerinde yakın tarihtir. geçmiş yıllarda olan şeyler halen açıklığa kavuşmamıştır. her an gelen bir itiraf, bir belde ile değişebilir. onun için doğrulukları kesin ve net değildir. olayların içinde olan kişiler halen yaşıyor ise bu tarih hangi kişinin görüşüne göre yazılmalıdır. onun içinde öğretilmesi gibi bir durumda söz konusu değildir.
yakın tarihin esnek doğasından kaynaklanır.

malazgirt savaşının getirdikleri/götürdükleri , nedenleri/sonuçları tabak gibi ortadadır ,
fakat yakın tarihimizdeki çok önemli olaylar hala bir zincirin halkası durumundadır.
diğer önemli nedeni de siyasidir;
düşünün , * bu hükümetin okullarda müthiş bir ilerleme diye bahsinin geçmesini istedikleri konuları diğer hükümetler müfredata nasıl sokarlar.
ülkemizin en büyük sorunsallarından biri.hoş yakın tarihi öğretme teknikleri de şuanki tarih öğretimi kadar yüzeysel olucağını varsayarsak çokta işe yarar bişey olmayacaktır.zira eğitim sistemizde tarihi açıklayan sebep-sonuç ilişkisinde bile asılolan amaçlar,kişiler ve güçler hep nedensiz korkular belki de çıkarlar yüzünden hep geçiştirilmiş,öğrenci kişisinin hayal gücüne bırakılmıştır.
tarihi sonuçların netliğinden dem vurularak eleştirilen konu. açıkçası ben malazgirt savaşının netlikleri konusunda pek de bilgi sahibi değilim. tek bildiğim 1071 yılında alparslan önderliğindeki orduların bizanslıları yenmiş olması. kim bilir neler dönmüştür bu süreçte değil mi? tarih bu kadar net midir? tarih kitaplarına giren konular doğruluğundan emin olunan konular mıdır?

jfk suikastinde kurşunun nasıl da salto atarak adamı öldürdüğü net değilse ki hala hiçbirşey tam olarak net değildir. netice itibariyle tarihin yaratılması politika ile şekillenir. politika da insanları suya götürüp susuz getirme sanatıysa netlikten dem vurulamaz. ayrıca yakın tarihle kasıt sadece türkiye nin yakın tarihi değil, dünyanın yakın tarihidir. bugün hangi birimiz soğuk savaş yaşanan ülkelerdeki ideoliji hatalarını bilebilmekte?.. saray bosna bir tarih değil midir ya da venezüella?..
devletin yaptıklarını unutturma politikasıdır. apolitik nesiller yetiştirme amacı vardır. ayrıca içi boş "yurttaş"lar yetiştirmeye yardımcı kaynaktır...
okullarda tarih demek osmanli demektir. sögütten kurulmasiyla baslar, uzar uzar, icigi cicigi en ince ayrintisina kadar ezberletilir. birinci dünya savasi baslar, osmanli yikilir. sonra mustafa kemal samsun'a cikar, kurtulus savasi evresi baslar. osmanli kadar uzun tutulmaz bu evre, savas kazanilir, inkilaplar bir iki cümleyle damdan düser gibi yapilir, cumhuriyet kurulur ve 10 kasimda atatürk'ün ölmesiyle tarih noktalanir bizde. o noktada biter her sey, ikinci dünya savasini bilmeyiz, cünkü devlet tarafsiz(!) kalmistir, savasa girmemisizdir. cok partili demokrasiye gecis cabalarini ve bu cabalarin getirdigi problemleri bilmeyiz, cünkü önemli degildir(!). ülkenin 30 yil icinde gördügü iki darbenin , iki muhtiranin adi bile gecmez.ama bu, gecmisten utanildigi yada hatalardan ders alindigini göstermek maksadi ile yapilmaz. asil amac cok daha farklidir, 12 eylülün dogal bir sonucu olarak ortaya cikan, planlanmis bir olaydir yakin tarih anlatilmamasi okullarda. cünkü istenilen genclik budur, düsünmeyen, üretmeyen, okumayan, kafasinda zararli(!) fikirler olmayan hatta bu fikirlerin filizlenmesine bile ortam yaratilmayan, colasini icip, sabah programlarini izleyen, gazete yerine özetleriyle yetinen, memleketi raki sofrasinda kurtarma yolu arayan, mangalda kül birakmayan, "avrupa, avrupa duye sesimizi" diye bagiran, fatih'in, yavuz'un torunu olmaktan gurur duyan, ermeni bir gazeteci öldürüldügünde ortaya cikan "hepimiz ermeniyiz" sözünü yanlis anlayip, "ne ermenesi be, ben türküm" yada "hepimiz ogünüz." diye karsilik veren... daha uzatmak mümkündür bu üc noktayi ama mesaj anlasilmistir sanirim...
(bkz: herşeyi devletten beklemek)
okullarda gösterilen tarihin oldukça yetersiz olduğu ve ezberciliğin dışına çıkamadığı bir gerçek fakat üniversitedeki tarih hocamız şöyle bir açıklama getirmişti;tarih sadece ve sadece ölülerle ilgilenir.hala yaşayan bir neslin olayları tarihin alanı değildir,sosyoloji ve politika bilimlerinin alanıdır*
okulun bize eksik veya hiç öğretmediği konulardandır.
- okullarda yakın tarih öğretilmiyor biliyor musun?
+ aman ne gerek var şekerim,kurtlar vadisi seyret.terör tarihi vardı yeni başlayanda.
- ne ilgisi var.hem yeni nesilin neler olup bittiğini bilmesi gerek değil mi?
+ aaa sen kod adı kaos u seyretmedin mi şekerim.orada bi kamyona çarptılar da türkiye karıştı.
- ufff tarih diyorum tarih..
+ aaaa anlamıyosun galiba. çemberimde gül oya vardı. orada da darbe filan olduydu.
- ??????
+ sonra hatırla sevgili var.orada da 60 lı yılların tarihi vardı.
- ........................
+ e zaten kırık kanatlarla , kurşun yarasında eski tarihi öğrenmiştik..
- tamam sustum..

evet bahsettiğim belki tarih değil doğrudan. politika..

ama tarihimizi politikalar belirlemiyor mu?
bir olayın tarih olabilmesi için aradan 50 yıl geçmesi lazım. okulda öğretilen tarihimizde, tarih bilimcilerinin uygun bulduğu tarihdir. 30 yıl sonra ki öğrenciler yakın tarihimizi öğreneceklerdir.
Keske okullardaki tek sorun bu olsaydı diye iç gecirmeme neden olan yara gibi bir baslık.insallah yaraya tuz basarlar da dev uyanır!
yakın tarihi karanlıklarla dolu bir ülkenin baş aktörleri bu karanlıkların düşünülmesi hatta hatırlanmasını bile suç sayarken geçmiş zaman olur ki tadında ama biz eskiden böyle böyle kahraman bir millettik hezeyanını yaşaması durumunda ortaya çıkmış eksikliktir.

buna karşılık kalem kılıçtan keskindir atasözünü bilen bir milletin düşünceye değil de tarih öncesi kahramanlığına bağlı kalması üzücüdür. üniversitelerimizde bile zorunlu ders yakın tarihimiz değildir.
bence ortaokul ve lise boyunca aynı konuların 30 kere okutulacağına lise 1 veya lise 2 de öğrencilere anlatılmalı... büyük kayıptır...
daha çok ''rakip hücum oyuncuların bastırdığını görüpte kaleciye geri pas vermek'' ile aynı nitelikte bir yakınmadır.

biz gençler arasında bir anket yapılsın bakalım. deneklere de hayatlarında kaç defa bir kitapevine gidip yakın tarihimizi konu alan bir araştırma kitabı veya aynı konuyla harmanlanmış bir roman satın aldıkları sorulsun. bu deneklerin cevaplarının doğruluğunu kanıtlamak için de yalan makinası kullanılsın.

hadi bakalım?

evet bazı şeyleri bilmememiz, öğrenmememiz, merak etmememiz isteniyor olabilir. ama bu ülkede kitap okumak, araştırma yapmak yasak değil ki!
bir 20 sene sonra da ögretilemiyor olursa "okullarda tarihin ögretilememesi" sorunu olusturacak durum.*
hala geçmişle yaşayan, her olayın, durumun geçmişteki gibi cereyan edeceğini uman, sanan; toplumun geçmiş olaylar üzerine yenisini koyup analiz yapmasından ödü kopan düzenin getirdiği durumdur.
allahtan üniversiteye gelince yakın tarihimiz hakkında bazı şeyleri öğrenebiliyoruz sait kofoğlu gibi bir hoca sayesinde. var ol hocam...
(bkz: sait kofoğlu)
bir milletin geçmişi, tarihi, varoluşu, kökeni, yerleşmesi elbette bilinmelidir. ancak hepimiz Türklere Anadolu'nun kapısının açılmasından başlayarak bu topraklar içindeki tüm devletlerin savaşları, antlaşmalarını ezberleyerek büyüdük ve 1940lerden sonrasında noktaladık tarih kitaplarındaki bilgileri. oysa geçmişi, tarihi bu kadar zengin olan, imparatorluklardan gelmiş bir milletin, elbette sonrasıda bir çok zenginlikle dolu olacaktır. ülkenin başbakanı idam edilmiştir, 10ar yıl araya 2ihtilal olmuş bir çok genci ölmüştür, tüm değerli bilim adamları, düşünürleri, yazarları teker teker ve sırayla göz göre göre öldürülmüş ve yıllarca faili meçhul kalmıştır, "susurluk" olayı olmuştur 1 dakikalık ışık kapatma eylemleri yapılmıştır, bir türlü bitmeyen, bitemeyen pkk sorunu vardır bu olayların nedeni sonucu ve hatta tarihi nedir bir çoğumuz hala bunu bilmemektedir. yazıktır ayıptır günahtır sonu çok acı olacaktır ve olmaya başlamıştır.
hitit imparatorluğunu detaylı öğretilmesinden fırsat kalmayan durum.aslında öğretilmemesi değil de öğretilememesi olmalıydı başlık.adnan menderes'ten 7.cumhurbaşkanı-mızdan*,tayyyyyyip'ten utandığımız için öğretilemiyor.bilen de bilmeyene anlatamıyor çünkü okulda siyaset yasak-mış.
mesela "deniz baykal solcuysa ben de adam değilim" derseniz disiplin suçudur.son noktayı yılmaz özdil abime bırakıyorum*.
http://www.sabah.com.tr/2...02/07/yaz1365-40-107.html
taraf tutan, 'hitler kimseyi öldürmemiştir' diyebilen öğretmenlerin bulunduğunu unutmadan yorum yapılması gereken konudur. öğrencilerin çoğunun da umrunda değildir gördüğüm kadarıyla.
öyle başa böyle tarak şeklinde cereyan eden olaydır aslında.

yakın tarihi (2000'leri mesela) yaşayarak bile öğrenemeyen bir gençliğe kitap üzerinde bunun dersinin verilmesi abes kaçacaktır.
güncel Önemli Başlıklar