bugün

mini etek giysin başörtüsü takmasın. nedir bu başörtü korkusu anlayamadım gitti.işine gelince özgürlükçü oluyorsun sonra kıvırıyorsun olurmu öyle şey denilmesi gereken sözdür.
"Ama eğer şekilcilik olarak takılıyorsa o zaman tepki gösteriyorum." sözlerinden sonra "Ben 29 Ekim 'i kutlamak istiyorum. Ben Atatürk çocuğuyum. Benim çocuğumda kutlamalı. Bana göre Atatürk tartışılmaz." sözlerini de sarfetmiş kişi. türbana gelince şekilcilik, çevre baskısı, Atatürke gelince tartışılmaz. zaten dikkat edin şu iki grup birbirine çok acaip benziyor. birincisi, islamcı geçinip, başörtüsü takmayanı, kendisi gibi yaşamayanı direk olarak kafir ilan eden kitle. ikincisi de ahan bu "türban siyasi simge, hep mahalle baskısı bunnar, yaşasın Atatürk" goygoycuları. ulan size ne başkalarının hayatından? size ne ulan milletin giyiminden kuşamından? mahalle baskısı diyorsun, peki senin yaptığın nedir? sizler tvde bangır bangır, "türban siyasi simgedir, yasaklanmalıdır" diye bağırdığınız zaman bunun adı baskı olmuyor mu sanıyorsun? bir de saçma sapan fikirlerinize Atatürkü de siper ediyorsunuz. ama ben inanıyorum, Atatürk vasiyetnamesinde bu insanlara çok güzel bir kapak hazırlamıştır mutlaka. şu vasiyetname hayırlısıyla bir açıklansın da kendi faşizmine Atatürkü siper eden yauşaklar dökülsün bir bir.
türkiye'de artan türban baskısının yarattığı endişedir.

(bkz: gelinine türban baskısı yapan kaynana)
ağzına sağlık...

dediklerinde en ufak saçmalık göremediğim pınar altuğ açıklaması.
şaşırtmıştır şahsımı, tekrar helal.
tekrardan başörtüsünü mini etekle kıyaslamaları ortaya çıkaran cümledir.
esas konuyu anlayamayip mini eteğe takılmış yazarlarin entryleri birdaha okuması gereklidir.
eşi askerdeyken onu terk eden bir kadının zırvalaması.şimdi anladınızı atatürk neden sevmiyoruz, bu zihniyetteki insanlardan dolayı.
evli insanlarla fink atmakta beis görmeyip başkalarının hayatını onun söylediği şeylere göre değerlendiren ön yargılı insanları rahatsız etmiş subjektif söylem. subjektif diyorum çünkü kadın konuşmasında özellikle ileri gitmemeye, her seferinde bu benim fikrimdir demeye özen gösteriyor. birisinin çıkıp saygı çerçevesinde bu lafları söylemesinin hiçbir sakıncası yok. şu durumda saygı gösterilmeli keza.
karşılık olarak 'üniversite kantininde taytla bir bütün olarak salınan afrodit çakması kızlar da beni rahatsız ediyor. ama onlar özgürlerdi değil mi..' dedirtip güldüren sorunsal.
baş örtüsü ile mini eteği kıyaslayan yobaz mı yobaz, cahil mi cahil beyinsizleri çıkartmıştır ortaya.
eşini boynuzlamış bir kişinin tespiti. ha şimdi birileri çıkıpta ne alaka derse şakakadanak derim ki zina yapmış hem de bunu defalarca yapmış bir kişinin böyle bir tespit yapması gayet normaldir. asıl tam aksini söylese bir tuhaflık olurdu.
bir şeylere saygı duyamayan insan söylemi. insanların yaşam tarzları seni neden bu kadar rahatsız ediyor diye sorulması gerekir. seni görmek de beni rahatsız ediyor sevgili pınar altuğ ama yapacak bir şey yok.
ulan çocuğun tarzı mı olur el kadar çocuğa türban takıp yollayacak adam bu mu tarz lan yaşam tarzı mı bu. daha kişilik bilinci oluşmamış el kadar bebeye böyle dayatmalar gelmeyecek mi bu serbestlikten sonra allaşkına.

(bkz: din 18 yaşında seçilsin)
belki de hayatında söylediği en doğru laf...

bir de buna "e hani özgürlükler diyordunuz" diyen şakirt yobaz takımı var ki...pes..

ulan allahın yobazı sen özgürlükten ne anlarsın ..özgürlükle ne işin olabilir senin, bak delikanlı gibi söyle...

kadını kapatıp, eve tıkmanın ilk levelini atlamanın nesi özgürlük oğlum.

ne bir diziye tahammülünüz var..

ne havalanındaki bir bilboarda..

ne insanların cumhuriyeti kutlamalarına tahammülünüz var..

ne atatürk denmesine...

bak kardeşim; bir sınıfta yarıdan bir fazla türbanlı olduğu an, diğer bütün başı açıklar kapalılardan daha iffetsiz durumuna düşecek...

tek derdiniz dinle yönetilmek değil mi?
bunca senedir başı açık, kıçında 1cm etekle dolaşan kızlara laf etmiyorlarda, başını kendi tercihi olarak kapayanlara gelince herkes eleştiriyor. O zaman bende bunu eleştiririm arkadaşm.

edit:
Bacimin örtüsü batmissa zalimin gözüne,
Billah acirim tükürüge,tükürsem yüzüne,
Medeni olmak açmaksa bedeni,
Desenize hayvanlar bizden daha medeni

Mehmet Akif Ersoy
asıl rahatsız edici olan başörtüsü değil, yıllardır eğitim alma haklarının ellerinden alındığını savunan zihniyetin, kendi özgürlüğünü ele geçirir geçirmez kendisinin uğradığını söylediği zulmü kendisin de karşı tarafa uygulamasıdır.
yönetim kendileri ile aynı zihniyette ise türbanlı ablalarımızın, badem bıyıklı abilerimizin diğerlerinden 1-0 önde olduğu su götürmez gerçektir. ee haktan hukuktan bahsediyordunuz kuzum, bu ne perhiz, ne lahana turşusu? fırsat geçer geçmez ötekileştirmede çığır açtınız.

edit: anlaşılan yazdıklarım da türbanlı ablalarımızı ve badem bıyıklı abilerimizi rahatsız etmiş.
başörtünün tam zıt karşılığı mini etek oluyormuş. gerçekten merak ediyorum nasıl başarıyorsunuz bu kadar gerizekalı olmayı?
Pinar altug'un sasirtici aciklamasidir. Ancak bu yaptiginin sekilcilik oldugunu dusunuyorum.
birde utanmadan imanın kalpte olduğunu söylemektedir. Bu insanları anlamak güç. Kardeşim iman ettinmi ettin kuranda baş örtüsü ile ilgili ayet varmı? kapanın diyormu? diyor. Sen daha imanın kalpte olduğunu nasıl ima edebiliyorsun. islamda o ayete inandım bu ayete inanmadım diye bir seçenekmi var? yok. ya inanırsın ya inanmazsın. ayet inkar etmekte ne demek. tamam kapanmamız gerekiyor ama biz bunu yapmıyoruz desen günahkarsın. Yok iman saçta değil kalptedir dersen , ayeti inkar etmiş olursun ki günahkar bile olamazsın.
--spoiler--
türban inandığın için takılıyorsa sonuna kadar saygım var. ama eğer şekilcilik olarak takılıyorsa o zaman tepki gösteriyorum.
--spoiler--

konuşmanın özeti bu iki cümle bir yerlere çekmeye çalışmayalım hepimiz aynı fikirdeyiz.
ama almanya'yı etmiyor. burada çocuk ilkokula bile başörtüsüyle gidebiliyor, fakat büyük bir kısmının müslüman olduğu türkiye'de öğrenci liseye bile baş örtüsüyle gidemiyor. başörtüsü abazaları çok rahatsız ediyor.
kimsenin kafasına doladığı şey kimseyi ilgilendirmez ama okullarda serbest duruma gelmesi de üst seviyede rahatsız edicilik teşkil ediyor. okul orası ya. neyin manyaklığındasınız.
Bazı güruh vardırki muhafazakarlar özgürlük diyince kadının istediği gibi dışarı çıkıp mekanlarda eğlenmesi olarak algılarlar. Neymiş efendim özgürlükten bahsediyormuşta karısını niye evden çıkarmıyormuş. Kafa bu kadar işte, gram ilmi bilgisi yok. işi gücü bok atmak. Tamam anladık bazı şeyler zorunuza gidiyor da, size ne arkadaş? Özgürlük o kadının dinini istediği gibi yaşayabilmesi belki. Bundan sen niye gocunuyosun, sen çıkar karını istediği gibi eğlendir, istediği yerlere götür. Başı kapalıdan sanane?

Ha birde başını dini gereklilik için kapatanlar tamam da şekilcilik olsun diye kapatanlara karşıyım diyenler var. Kimin şekilci kimin dinci olduğunu fişler bunlar. Din müfrezeleridirler. Bunları sırf şekilcilik olsun diye mini etek transparan kıyafetler giyenler rahatsız etmez. Gözüne hoş geliyordur çünkü.

Şu iki örneğini verdiğim kesim ölsün bence, çokta beyin gücü kaybına uğrayacak değildir güzel ülkem.

Son olarak okullarda başörtüsünün benide rahatsız ettiği durumdur. (Seçmeli kuran dersi işleyeceklet istisna görülebilir)
demokrasinin tam anlamıyla yerini bulduğu cümledir, herkes düşüncesini söyleyebilir, düşmanlık gütmeden, özgürlüklere el uzatmadan, yapılan eleştiri her zaman haklıdır.
her ne kadar o yapmacık ses tonu, yapmacık hareketleri ve yapay yaşamından tiksindiğim, kendisini hiç bir yerde görmek istemediğim bir insan olsa da düşüncelerine saygı duyarım, böyle bir kişiliğe sahip insan bazı şeylerde ahkam kesebiliyor ve başkalarının hayatı hakkında yorum yapabiliyorsa özgürlükler çerçevesinde bu sadece yorumda kalmalıdır, onun o iğrenç yaşantısını değiştirmek için hiç kimse bir girişimde bulunmadığı gibi o ve onun gibi düşünen insanlar da ötekileştirdikleri insanların hayatlarına müdahale etmemeleri gerektiğini düşünmekteyim.

aslında bu konu çok irdelenmesi gereken ve tartışmaya değil düşünce paylaşmaya ihtiyaç duyduğumuz bir konudur, baş örtüsü siyasi simge olarak kullanılmadığı taktirde elbiseden başka bir şey değildir, yeni türetilen tarikata göre baş örtüsü bağlama veya daha da ileri giderek "üstü forma altını sorma" durumları tamamen dayatılmış zorunluluklar ve siyasi amaçlar gütmektedir, baş örtüsüne laf edecek bir insan tanımadım, en ufak bir şeyde Atatürk'ü öne süren zihniyet baş örtüsünü siyasi simge durumuna getiren zihniyetten farksızdır, Atatürk'ün derdi baş açmak, saç savurtmak olsa idi annesi ve eşinin başını açar bize örnek gösterirdi, Anadolu'da ve tüm Türkiye'de baş örtüsü elbise idi, süregelen dayatmalar ve yasaklamalar sonucunda baş örtüsü artık türbana dönüşerek, masum bir giysi siyasi simge halini aldı, bunun tek sorumlusu örümcek beyinli, sabit fikirli Avrupa kültürü özentileridir.

anlamakta güçlük çektiğim bir diğer hadise ise, yobaz ve gerici denilerek ötekileştirilen toplumun bir kesiminin eğitim alıp günümüze adapte olmasını engelleyen bir zihniyet, nasıl olur da bu konuda kendini haklı görebilir, baş örtüsü taktığı için bir bayanın kazanılmış eğitim hakkını elinden alıp bu toplumu nasıl ileri götürmeyi planlıyorlar, tam anlayabilmiş değilim.
YAVAŞ YAVAŞ HALKIN BiLiÇLENMESi GEREKIYOR VE BUNU SANATCILAR BASLATIYOR.