bugün

mühendislik fakültesi öğrencileri için hiçbir şeyle ölçülemez. zira mühendislik fakültesinde hesap makinesiz kalem oynatamazsınız çoğu zaman, nefes alamazsınız... öğrencinin eli ayağı gibidir...
sınıfta unutursunuz, ama kolay kolay olmaz bu, ya dışarıdan çok sağlam bir hatun geçer ona takılır gözleriniz ya da başka bir hesap makinesine dalmışsınızdır ama ilk ihtimal daha kuvvetlidir zira bugün kıza bakarken unutmuşumdur...
neyse sonra, 5 dakika uzaklıktaki kafeteryada yokluğunu hissedersiniz makinenizin eksikliğini. hemen koşa koşa sınıfa dönersiniz. ama yoktur... nasıl olmaz lan dersiniz. çıkarsınız tekrar sınıftan, derste yanınızda oturan çocukları aramaya başlarsınız, sonra elemanların 10 dakika kadar uzakta, laboratuarda olduğunu öğrenirsiniz. dur durak yoktur. koştura koştura gidersiniz laboratuara, elemanları bulup sorarsınız hesap makinenizi. o salaklarda arkadan alıp ön sıraya koyduklarını söylerler. oldu mu sana 15 dakikalık yol. ama değil 15 dakika, 15 saat olsa göz görmez. tekrar sınıfa girilir ve söyledikleri yere baklır. işte oradadır, her şeyiniz, bir taneniz... özürler dilersiniz makinenizden... bir daha asla ayrılmayacağınızı söylersiniz. sarılıp, tekrar ders çalışmak için dönersiniz kafeteryaya...**
(bkz: bu da böyle bir anımdı)
güncel Önemli Başlıklar