bugün

her sabah yaşanan sorunsaldır, bir de her sigara bitiminde gündeme gelir aynı sorun, misal:
efenim yine bir sabah uyandım ,yaktım sigarayı tütürerek mutfağa gittim, gözlerim fır fır ekmek arıyor, nihayetinde açık bırakılmış poşetin içinde ,taşlaşmış ekmek göründü (işte sorun tam burda baş göstermeye başlar), çayımı alıp salona geçtiğimde herkes birer ikişer dökülmeye başladı. hepsinden tiksiniyorum salona her girenden biliyorum ki fırına gitmeyecekler şerefsizler kafa tutacaklar bana bu kez inat edicem diyorum içimden ,
- joker abi bi siga....
+ (daha lafı bitmeden)çayı kodum gidin ekmek alın ben karışmam
- abi bismillah ya hele bi sigara atıver (üşengeç olduğu kadar ,otlakçı bir şerefsizle karşı karşıyayım)
+ lan tamam al hadi içe içe git fırına (sorunu unuturmama çabası)
- yok valaha içmeden gitmem bi yere
+ amk tamam iç hadi iç
evin başka bir sakinine yaklaşılır
- çayı kodum bak fırına gittr haftasonu bari adam gibi bi kahvaltı edelim
+ ben var ya şu saçı yıkamadan şurdan şuraya gitmem
- lan bu fırıncı kim ya dünya seksisi mi yani git işte olum
+ jokerjim sen hiç fırına gitmediğinden bilmiosun tabi...

sırf meraktan lan sırf meraktan kalktım gittim köşedeki fırına, geçirdim terliğimi üşenmeden ulan biri görür rezil olurmuyum demeden gittim, belki hayatım aşkı beni terlikle görüp tiksinecekti ama olsundu, fırını dışarı taşan ekmek kokularından buldum zira daha önce hiç gitmemiştim, fırıncı bi boka benzemiyordu, terliklerime durup durup baktı sanırım çekici buldu, ekmek buz gibiydi eve döndüğümde de lanet etmekten ,kahvaltı edemedim, diyeceğim o ki dostlar bi sıraya koyun kurban oluyum şu bakkal işlerini

not: çok fena dolmuşum bu konuda...
(bkz: savaş sebebi)
(bkz: tas kagit makas)*
öğrenci evlerinde sürekli meydana gelen hadisedir. çok çeşitli çözümleri vardır.

(bkz: iskambil kağıdı çekme)
(bkz: çöp çekme)
(bkz: zar atma)
genelde batak ya da poker oyunu sonucu belirleyen etmen olur. sonunçu olan ya da ihaleyi kabeden ss gider.
genelde ac kalınarak çözülmeye calısılandır. dısarıda olan bi eleman varsa, kendisine gerekli sipariş verilir ve arkadas gelene kadar yemek mevzuusu ertelenir.

bir de kimin gideceği bir türlü belirlenemediğinden hep beraber alısverişe gitme durumu vardır ki, evlere senlik.. abur cubur ne varsa alınır..
evde kardeşler arası bakkala gitme sorunsalıyla büyük benzerlikler gösterir.
(bkz: üşeniyorum öyleyse varım)
-hakan olum hadi sıra sende.
+nasıl sıra bende lan 10 gündür ben gidiyorum.
-nası sen gidiyosun dün mehmet gitti.
+olm ondan önce ben gittim.
-hayır lan ondan önce de mahmut gitti.
+sen git ben niye gidiyom.
-mahmuttan önce de ben gittim.
+tamam lan tamam çıkın paraları.
öğrenci evinde yemek hazırlama sorunsalı kadar büyük bir mesele.
poker oynanarak da çözülebilecek durumdur. tabii poker maratonunun abartılmaması gerekir şayet bakkal kapanabilir.
"abi bugün uykumu alamadım bi beş saniye daha uyuyim söz gidecem" şeklinde yalancı konuşmalarla ev halkını kandıran kişinin yarattığı sorunsaldır. bu kişi beş saniye diyip uzun bir süre uyuma numarası yapar ve ev halkına kendini unutturur. en sonunda onun dışında kalanlardan bir seçim yapılır ve seçilmiş kişi yola koyulur. sinir bozucudur.
küçük çeken gider.

(bkz: 52)
zar atmayla çözülebilen sorun.
bulaşıklar için saatler süren pes turnuvası bile yapılır.
bakkala kimin borcu daha az ise o gider en azından bizim evde böyle idi.
kişi markete gitmemek için, sabah çay demler kahvaltı bile hazırlar, hatta bulasşığı yıkama vvatlerinde bulunur ama nafile bakkala gitmek her zaman kriz yaratıcak bi hadisedir. hele bide sabahları uyandığı halde uyuma numarası yapan ev arkadaşı mevcutsa sorun çok daha çözülemez bi hal almıştır.