bugün

ilk ingilizce eğitim, ilk bilgisayar, ilk internet bağlantısı; boykotlar, işgaller, dayanışmalar; güvenlik güçleriyle öğrenciler arasına giren rektör, öğrencilere bildiri hazırlayan akademik kurul üyesi odtü yü bu gününe getiren, bir üniversitenin insanlara üniversiteden daha neler beklenebileceğini gösteren türkiye tarihinde büyük yer tutan; yusuf aslanları, necdet bulutları bünyesinden çıkartmış bir üniversite için daha bir çok şey sayılabilir.
bildiğim kadarıyla amerikadır.
(bkz: odtu yerleskesi)
stadyumundaki "devrim" yazısı, herkesteki "benim işim gücüm var, senin işin beni ilgilendirmez" havası, kurtarılmış bölge olması; mesela bu üniversitemizde kız arkadaşınızın elini çekinmeden tutabilirsiniz. korkmayın korkmayın, ülkücü abilerimiz yok burda, dayak yemezsiniz; kaliteli hocalara sahip olması, her an elinize anti-emperyalist içerikli bir bildirgenin verilme olasılığının yüksek olması, türkiyenin en zor mimarlık fakültesini bünyesinde bulundurması, ve türkiyenin en iyi 3 üniversitesinden biri olmasına rağmen hala yeni yeni kütüphanesini çağdaş okuma ve okunma standartlarına getirmesi.

odtü işte. bildiğiniz odtü.
abd'nin açtığı kampüste anti-amerikancılık oynamak, köfteciyi kapatalım gibi sloganlarla mc donaldsda çalışan -çalışmak zorunda kalan fakir öğrencilerin fotograflarını çekerek kampüse asmak, tatlı su milliyetçiliği ile harmanlanmış lümpen solculuğuna soyunmak, sırf orada olduğu için das kapital okumaya kasıp bi halt anlamamak, altına giydiği marka jeans ile eline buğday dolu kavanoz alıp mitinge katılmak, burjuva sosyalistini oynayıp bunalımlı hatun götürmek, mezun olduğu gün tüm yaşadıklarına sünger çekerek iş adamı olmaya çalışmak.

edit: bir de kampüsün finansörlerinin değil mimarlarının amerikalı olduğunu düşünerek açıklama kasan, das kapitali cep kitapçığı zanneden öğrencileri varmış, bugün bunu da gördük.
aşırı sol grup sanıldığı kadar etkili değildir odtü de.kampüsün değişik yerlerinde standlar açarlar ve yılda birkaç kez gösteri yaparlar.ama kimse birbirinin kolundan çekip "gel bizimle takıl bundan sonra" demez.odtü nün en büyük özelliği özgür düşünce ortamı yaratması ve mantıklı düşünen bireylerin yetişmesine önayak olmasıdır.en odun, dar görüşlü insan bile 4 5 yıllık bir eğitim sonunda ülkenin genel sorunları ve yaşanan haksızlıklar, adaletsizlikler hakkında yorum yapabilecek hale gelir ki bu durum körü körüne solcu olmaktan çok daha iyidir bence.tabi dışardan bakanlardan bazıları öğrencilerin ceplerinde das kapital le gezdiğini sanar, bazıları da "sizin okulda çok özgürlük var, ben kızımı bacımı göndermem oraya" der...

bu arada amerikan muhabbetine bir açıklık getirmesi ümidiyle:

(#278089)
(bkz: ne anladım ben bu başlıktan)
(bkz: odtu den geliyorum)
elektirik kesintisi, baraka, topluluk, şenlik, prep. school, calculus, mimarlık intaharları cinnetleri, çayır çimen, korku gecesi, 2.yurt labı vs.
türbanlıyı,yeşil saçlıyı,zengini fakiri,solcuyu,sağcıyı,milliyetçiyi,kürdü,göçmeni,çerkezi bir arada barındırıp yine de herkesin birbirine saygılı olmasını sağlayan bir atmosfere sahip olması,herşeyden önce insanı insan olarak görme yetisinin kazandırılmaya çalışılması.
deniz gezmiş...

edit: ne oldu lan zoruna mı gitti?
her görüş hakkında en az 3-4 fikire sahip olunmazsa odtülü sayılmaz o arkadaş. bu da odtü yapar o mekanı.

ve tabi ki anti emperyalist olduklarını söyleyen bir çok öğrencinin üniversitenin herşeyine ingilizce isim koymalarıda bir o kadar çelişkidir:

üniversitenin içinde dolaşan otobüse ring demek.

bildiğimiz, şu matematikten çok farkı olmayan derse calculus demek. vs. bunlarda mı odtülülük?
(bkz: odtu stadyumu ndaki devrim yazisi)
(bkz: eskidendi cok eskiden)
(bkz: ff)
odtu'yu kazanamayanlardır.
(bkz: sinan cemgil) *
öncelikle gazi üniversitesi, daha sonra ankara üniversitesi, son olarak ise hacettepe üniversitesi'dir.
- devrim yazısı
- devasaaa kampusu
- ''hocam''
- kendine has dili (odtü türkçesi ya da ingilizcesi)

düzeltme : harun karadeniz vardır bir de söylenmeyenler içinde.. ah.
kim nederse desin zart zurt etsede hala kapali, kaduk olmus sloganist ve donuk kaliplar içinde olsada oturmus sistemi ile amator tiyatro geleneği bence odtuyu odtu yapar. sag sol olarak konusmayacağim ki bunlar beni zerre enterese etmez. kurumsallasmiş kişilerin sahsi gayretlerine bagli olmayan tiyatro geleneği ve üniversiteler ve amator tiyatrolarin er meydani olan ve orda cikip sahnede oynamanin ciddi anlamda göt istediği bir tiyatro festivali vardir. eestirler gayet akilci ve fikir temelli oldugundan dolayi en ufak aciginizda sizin agziniza salincak sallarlar. eh bu güzel bir şeydir. gerisi zaten teferruattir.
(bkz: balkon)
snob`lugu, yani zuppeligi...iyi anlamda soyluyorum.
zoraki tanim: orta dogu teknik universitesi nin sozcuklerinin bas harfleridir.

pantolonu gosteren utudur, kadini gosteren gotudur.

not: pantolon burada odtu oluyor, utusu de akademik kadrosu. ayni sekilde kadin, odtu ogrencilerini temsil etmekle beraber, bu memlekette gote got denir.