bugün

5 dakika önce tv de başlayan bütün serisine hayran olduğum film.
tutarsızlıklar üzerine kurulu devam filmidir. film çekilirken ekip çok eğlenmiş bize birşey bırakmamışlar. senaryo vasat ama küçük bölümler halinde bakarsak güzel kısımlar yok değil, özellikle bar sahnesinde çaylak matt ile dalga geçtikleri sahne nefisti

--spoiler--

madem o yumurtayı daha kente gelirken çaldınız, adamın tekine neden sanal bi kopyasını yaptırıyorsunuz, hadi soyguna gerçeklik katmak istediniz diyelim, soygun günü yakalanıyorsunuz, tamam vincent kazandığını düşünüyor peki ne diye julia roberts'i usa'dan karga tulumba getiriyorsunuz, bu çete elemanlarının birbirlerinden haberi yok mu diye sorasım var ama gerçek yumurtayı çalanların arasında matt damon da var. ee be adam gerçek yumurta sizde işte ne diye sahte soygun için yeni plan yapıyorsunuz.. saçmalıklarla dolu bi senaryo işte, daha yeni izledim iyi ki, birşey kaçırmamışım..

--spoiler--
Serinin açık ara en vasat filmi. Bir an taxi filmini izlediğinizi saniyor ve peugeot lar nereden çıkacak acaba diye merak ediyorsunuz.

O kadroya yazık olmuş.
Müzikleri de senaryosu da oyunculukları da 10 numara olmuş filmdir. Eleven'dan aşağı kalmamış,çoğunlukla kafa kafaya gitmiş hatta bazı yerlerinde geçmiştir. Tess'in Julia Roberts olduğu sahne için bile izlenir.
--spoiler--

vincent cassel'in hareket eden lazer sistemini geçtiği sahne mükemmeldir. ne bileyim, çaldığı tablo benim olsa ve güvenlik kamerasının görüntülerinden orayı geçişini görsem, adamdan şikayetçi olmam. hak etmiş herif derim.

--spoiler--
izlerken canımın sıkılmadığı ama birkaç gün sonra tamamen unuttuğum vasat film olarak zihnimde standart film kategorime attığım film.
müzikleri süper olan film...

1. "L'Appuntamento" - Ornella Vanoni 4:35
2. $165 Million + Interest [Into] The Round Up 5:43
3. "L.S.D. Party" - Roland Vincent 2:59
4. Lifting The Building 2:33
5. 10:35 I Turn Off Camera 3 2:24
6. "Twilight On The Sea" - Piero Umiliani 2:44
7. What R We Stealing? 3:21
8. "Faust 72" - Dynastie Crisis 3:23
9. Stealing The Stock [Into] Le Renard De Nuit 4:53
10. 7/29/04 The Day Of 3:11
11. "Lazy (Album Version)" - Yellowhammer 4:30
12. "Explosive Corrosive Joseph" - John Schroeder 2:33
13. Yen On A Carousel 3:13
14. The Real Story 2:55
15. "Ascension To Virginity" - Dave Grusin 5:05
16. Three 8 Bar Drum Loops (Hidden Track) 1:02
müzikleri olmuş gerisi olmamış filmdir. ocean serilerinin o kurnazlık ve ihtişamına yakışmamıştır. ama yine de izlenesidir.
Müzikleriyle beni benden almış filmdir.
Neden bu kadar eleştiriliyor bilmiyorum,ama çok abartıyorlar eleştirmekte.yani böyle bir kadroyla daha iyi bir film beklentisi içinde olabilirler ama film her sahnesiyle bana göre gerçekten de göz doldurdu.espri daha bol ilk filme göre,karakterlerin sevimliliği daha çok ortaya çıkmış ve julia roberts'ın bruce'u gördüğündeki tepkisi yeter de artar bile.
bir de :just try to cover your fake baby ! matt damon da çok iyiydi.zaten george clooney faktörüne değinmiyorum yoksa bu entry çook uzayabilir.benim en sevdiğim bu ikinci film oldu kim ne derse desin.
oceans eleven kadar iyi olmasa da kendini izlettiriyor. müzikleri çok iyiydi.
tekrar çekim olan ocean's 11 filminin ilgi görmesi üzerine çekilen devam filmidir. bu filmde ocean ve arkadaşları peşlerine düşen kumarhane patronuna borçlarını ödemek için çok başarılı bir fransız soyguncu ile soygun rekabeti içine girerler.
--spoiler--
filmin sonunda danny ocean karakteri yani (george clooney) abimiz hapisten çıkıyor. rusty ryan yani (brad pitt) onu hapisten karşılamak için hapishane kapısının önün de bekliyor. danny ocean kapının önünde beliriyor ve kendisini almaya gelen arabaya bakıyor. danny ocean, rusty ryan'a şöyle diyor. " o kadar milyon dolarlarım var beni bu külüstür araba ile mi almaya geldiniz?"
--spoiler--

bu replik için bile izlenir bu film.
Sadece vincent abimiz için bile izlenesi filmdir. Ünlü olmuş lazer sahnesinde vincent cassel'ın kendinden emin tavırları insanı bir anda moda sokabilir.
(bkz: capoeira)
catherine zeta-jones'un arz-ı endam ettiği film. seyredilebilitesi pek yüksek olmayan, hatır için izlenen film. *
bir televizyon kanalında izledim. sık sık reklama girildiği ve ilk reklam olarak karşımıza cüneyt arkın çıktığı, bunun da üstüne, titremeye çalışarak "bırrrrrrr" dediği için olsa gerek, filmden hiçbir şey anlamadım.
ocean kimdi onu da anlamadım. * onun 12 adamına julia roberts da dahil miydi onu da anlamadım. ama cüneyt arkın dahildi galiba...
bu filmin yönetmeni olsaydım eğer ilk filmden sonra böyle bir filmi arkadaş arasında bile izletmezdim. yazık olmuş.
ocean's eleven'ın yanında fazlasıyla olmamış film. *
cok fazla unlu oyuncunun kaliteyi daralttigi filmlerden biri. ilkine gore IQ'su daha yuksek bir film yapmaya calismislarsa da eleven kadar basarili olamamislar.
Hem erkekler hem de gızlar için "izleyelim de gözümüz gönlümüz açılsın yahu!" dedirten film.
bu kadar iyi oyuncuyla nasıl bu kadar kötü film yapılır sorusunun cevabı.
yıldızlar topluluğu olsa da, ''işe bir karmaşıklık katalım da, millet çözemesin'' diye kasılmış senaryosu, zorlama sahneleri, yapmacık oyunculuklarıyla tahammül edilemeyen, tek artı yanının bir nebze george clooney, giriş sekansındaki catherine zeta jones'ın güzelliği ve de matt damon'un oyunculuğu olan, ''izlenmese de olur''lardan olan film... aynı şekilde ilk film gibi, steven soderbergh filmidir, aynen, ocean s 13, adlı bir kardeşi de yoldadır...
üzerinde "ilk 11 filmi izlemediğim için bunu da izlemedim" diye iğrenç bir espri yapılan film.
yıldızlar topluluğunu barındıran ayrıca sadece kadrosuna bakıldığında alıp izlenesi film
ilkinden kat kat kötü ama yine de güzel olan film.
oceans elevandan farkı için ayrıca:
(bkz: catherine zeta-jones)
(bkz: vincent cassel)
(bkz: bruce willis) *