bugün

Sarı bir başörtüsü var saçlarını kapatan
Çatal iğne ile tutturduğu
Yıllanmış bir şarap gibi
Yıllara meydan okurken
Yırtılan eteğiyle gizlediği bedenini
Süsleyen...

Gözlerinde hüzün, keder
Unutulmuşluğun verdiği acı ile
Hatırlanmanın onuru kaplamış
Sel gibi gözlerinde coşmakta
Bir şey yapamaz hale gelmiş
Elleri arasında sarı başörtülü kafası
Yağmurda ıslanan kedi yavruları gibi
Küçülen...

Gözlerinden akan sel suları gibi yaşlar
Sularken kuruyan, çatlayan dudaklarını
Kapatmış ağlayan gözlerini sicim gibi kaşlar
Ve elleriyle kimse görmesin diye ağladığını
Kimse bilmedi yaşadıklarını, kimse hatırlamadı
Gelen hiç kimse sormadı mı seni
seninle yalnız bırakanları?

Düşkünlükler aleminin onurlu kraliçesi
Sen ağlama yorma gözbebeklerini
Kimse hatırlamadı diye küçültme yorgun bedenini
Geldik işte, unutmadık,
Ne seni ne de senin gibileri
Kurumuş dudaklarını sulama göz yaşlarınla
Biz herşeyi getirdik ayağına, üzülme
Çorak bir toprağı anımsatan
Nadaslara terkedilmiş tenine aldırma
Sen bizim, bizi biz yapan nedenlerimizdensin
Yücelen...
yücelten...

kaynak: florinali numuneddin

24.11.2007/23:45