nur suresi 44 ayet

Evirir çevirir derken ben bu evi evirdim çevirdim yani idare ettim anlamında olabilir.

Bu kafayla okusan aydınoğlu'nun entrylerinin bile levh i mahfuzdan ilham edildiğine inanırsın sen koçum..

ilkokul bilgisi tazeleme çalışması:

Gece ve gündüz, dünyanın kendi etrafında dönüşü sonucu, bir kısmının güneşe bakması ve bakmamasıyla oluşur.

Yani gece ve gündüzü kimsenin evirip çevirmesine gerek yok. Horus'un güneşi arabası ile oraya buraya taşıması gibi bir durum da yok. Bir tanrının doğal bir olguyu kendi kontrolündeymiş gibi gösterip, rol kapmaya çalışması ise acınası bir çaba olurdu.

Neyse ki bunların hepsi güç peşindeki bir 7. Yy. Arap politikacısının uydurmaları..

Kitabında karıncaların, hüthüt kuşunun insanlarla hasbıhal ettiği gibi garip "bilgileri"(!) açıkça vermekten hiç çekinmeyen bir tanrının, çaktırmadan (niyeyse?) "dünya dönüyor lan. Ben döndürüyorum onu. Öyleyse tapın bana" demeye getirmesi manasında olduğu iddia edilen ayettir.

Şöyle ki eğer bilmem ne kelimesini alınıp, etimolojik analizi yapılıp, 3.derece diferansiyel çözümlemesi de ihmal edilmezse bu sonuca varılıyormuş! Kesin bilgi, yayalım..

Bak, yine diyorum, gel beni dinle, bu kafayla aydınoğlu'nun entrylerini bir gözden geçir.

Bazı tefsir girişimlerinin
"sorun kelimede değil, senin kafada" diye değerlendirilmesi uygun olacak ayettir.

Düşünüyorum da bu yazdığım ifadeden bazı kelimeler seçilip, aynı şekilde değerlendirilirse, onca alimin peşinden koşup, henüz bulamadığı "her şeyin teorisi"ne atıf yaptığım sonucu çıkarılabilir. Sorun şu ki bende o kadar "ilim" yok..

"Allah, gece ile gündüzü evirip çevirir. (Dünya’nın ve kâinatın düzenini, hayata en uygun hale getirir ve bizzat yönetir.) Gerçekten bunlar basiret sahipleri için birer ibret ve delildir."

Dikkat edilirse ayeti kerimede cenabı hakk" "basiret sahipleri" ifadesini kullanmıştır. Yani görmek istemeyenlere siz hakikati gösteremezsiniz. Çünkü buna zemin yok. Yani idrak izan şuur fikir tefekkür inanç iman kapısı da açık, küfür inat inkar yalanlama reddetme kabul etmeme kapısı da açık. imanda ise cebir yok. Serbestlik ve hür irade var. Seçim var. Dolayısıyla bir takım ayetleri nazara verip herkesin iman sahibi olabileceği zehabına kapılmak boş bir avuntu. Ha şu da var ki yüce allahın ayet ve delilleri iman sahiplerinin imanını güçlendirir. Ama aynı zamanda inkar sahiplerinin de küfrünü arttırır sadece. Neticede her iki tayfanın da müşterisi olacaktır. istediğiniz kadar ispat edin bu hakikat asla değişmeyecek. Bu yüzden Bu nevi tartışmaların sonu gelmez. Bu yeni bir tartışma değil, sadece islama ait de değil. Taa hz adem (a.s.) den beri bu böyle. Kıyamete kadar da böyle sürüp gidecek.

Ayrıca: yaradanın insanları tevhide, dinine, emrine ve kulluğuna davet etmesi ihtiyaca binaen değil, tebliğ adaleti ve ihsanı, rahmet şefkat ve merhameti gereğidir. Yani yarın mahşer günü "sen neden bize haber vermedin? Niye bildirmedin? Niçin bunları bize kimse anlatmadı? V.s. gibi bahaneler ileri süremeyecek kimse. Zira hemen herkesin her şeyden haberi var. Yoksa allah (c.c.) sameddir. Kullarına ve amellerine ve hiç bir şeye ihtiyacı yoktur. Fakat davet haktır ve haktandır, o davetin bir sahibi var, bizden değil..

Karıncaların "konuşması"na (!) atıf yaptıran ayettir.

Şimdi koçum, ayetlerdeki karınca ve hüthüt kuşunun konuşması şöyle bir şey:

https://kuran.diyanet.gov...i/3176/17-30-ayet-tefsiri

iki titreşimle böyle bir konuşma oluyorsa, cırcır böcekleri ve de bizim mahalledeki sokak köpekleri susmak bilmiyor, onları ne yapacağız?

Bir kaç mucizevi ayet ile çok insanın inanması sağlanabilirdi.

1 cümle evrenden bahsetmez mesela kuran, sadece dünya var sanır. Çünkü o zamanın insanları bunu bilmiyordu ve kitaba yazamadılar. Kitap en azından sizin dışınızda da dünya gibi yerler var diyemez miydi?

Böyle zorlamalara gerek duymazdı canım müslümanlarımız...

Ama hep muallakta şeyler...

Nereye çeksen oraya giden ayetler...

Kuran’da yazan hangi ayet insana bir fayda sağlamıştır veya önünü açmıştır? Hangi bilimsel gelişmeye ön ayak olmuştur?

Önce bilim bulur, sonra müslümanlar “zaten bak kuran şurda bunun haberini vermiş” der...

Masallar bile daha tutarlı...

Kolaylık olsun diye size diferansiyel denklem kursu şey edeyim:

https://www.udemy.com/cou...iiJM0wL9oAgxoCH8wQAvD_BwE

Bir tek etimoloji ile olmaz, bunları da şey ettin mi Ömer çelakıl gibi olursun Allahu alem..

Efendim beklenti şudur: kalp kelimesinin etimolojik analizini yapıp, bu ayette dünyanın döndüğü sonucuna varmamız ve böylece 7.yy arap iç politikası ile ilgili bir metnin kutsal olduğu sonucuna varmamız gerekiyormuş!

Sorun şu ki kuran'da güneşin dünya göğünde hareket ettiği, hiç öyle etimolojik analize filan gerek olmadan, açıkça söyleniyor ki bu güneşe bakan her cahilin kapılabileceği bir yanılgıdır.

Olay şuymuş: o ayetlerde mevzubahis güneşin galaksi merkezi etrafındaki, bilmem kaç yüz milyon yılda tamamladığı ve de günlük hayatımız üzerinde belirgin hiç bir etkisi olmayan hareketiymiş. Allah işte onu açıkça söylemekten hiç çekinmemiş!

Fakat sıra günlük hayatımıza doğrudan etkisi olan, dünyanın kendi etrafında ve ayrıca güneşin etrafında dönmesi gibi bilgilere gelince, hikmeti ancak derin etimolojik analizlerle tespit edilebilecek, şifreli bir kelime kullanmayı tercih etmiş! Nedense?

Sahi neden? Neden güneşin galaksi merkezi etrafındaki hareketi iddianıza göre "açıkça" ifade edilirken, çok daha basit, ispatı kolay ve önemli bir bilgi -sözde- şifreleniyor?

Uyduruk bir tefsiri üzerine yapılan eleştiriler, klasik "baktım cevab veremiyorum, çamura yatarım" taktiği ile yanıtlanmaya çalışılan ayettir.

Bak, istediğini yaptım, hiç de zorunda olmadığım halde, orada dünyanın döndüğüne işaret edildiğini geçici olarak kabul ettim ve bir soru sordum.

Bu noktada tıkanıp kalan ve de çirkeflik yaparak üste çıkmaya çalışan kim oldu?

Dinlerin işi bitti. istediğin kadar yırtın, çocukların, torunların veya torunlarının çocukları ateist olacak. Azalarak biteceksiniz..

allah mı yapıyormuş kütle çekimini?

Uyduruk tefsir girişimi "madem o kadar basitti, ta ki galileo'ya kadar neden hiç bir islam alimi ne dendiğine uyanamadı?" olarak cevaplanabilecek ayettir.

Kaldı ki bunca saçmalığa ne gerek var? Madem ki maksat dünyanın kendi etrafında döndüğünü anlatmak, "dünya kendi etrafında dönüyor. Gece ve gündüz böyle oluşuyor. Güneş sadece bir yıldızdır. Güneşin lafını ettiğim hareketi ise sizin her gün gözlediğiniz hareket değildir. O diğer yıldızların bir arada durduğu bir topluluğun merkezi etrafında yaptığı, doğrudan gözleyemediğiniz bir harekettir. Doğrudan gözlediğiniz ise dünyanın güneş etrafında dönmesinden oluşmaktadır" diye de açıklanabilirdi.

Hayır, kuran'daki iddialara göre tanrı imansızları ikna etmek için taşın içinden deve çıkarmak gibi, david copperfield tarzı, ancak kısıtlı bir topluluğun gözleyebileceği garip numaralar yapmaktan çekinmiyor ama sıra herkesin anlayabileceği bir mucize göstermeye gelince "yav şimdi şu kelimeme dikkat edersen.." gibi bir tutum alıyor! Neden?

Son olarak, tut ki orada dönme kastedilmiş olsun, Ayette dünya kelimesi bile geçmiyor ki! "Biz geceyi ve gündüzü döndürürüz" diye bir okuma yapılabilir, ondan da dünyanın döndüğü sonucunu çıkarmak için senin gibi inanç saplantılı biri olmak gerekir.