nisa suresi 128 ayet

"Erkek veya kadından her kim inanmış olarak salih amel işlerse, onu dünyada tertemiz bir hayatla yaşatırız ve böylelerinin ücretlerini, işleyip ürettiklerinin en güzelleriyle karşılarız." (Nahl, 16/97)

Dünya her zaman 2018 yılında olmadı. Dünyada son 100 yılda -o da sadece gelişmiş ve zengin ülkelerde- kadın ve erkek için rahat bir yaşam sürülebildi.

Dünyada insanlar geçen milyonlarca yıldır polis, jandarma, mahkemeler, sosyal güvence, insan hakları gibi kavramlar olmadan yaşamışlardı. Dünya teknolojinin, ulaşımın, haberleşmenin sıfır düzeyinde olduğu köylerden oluşan bir yerdi. Heryerde haydutlar kol geziyordu ve genel olarak kuvvetli olan kuvvetsiz olandan istediğini alıyordu.

Böyle zamanlarda bir kadın için en güvenli yer ailesiydi ve ailenin korunması kadının güvenli yaşamı için her şeyin önünde geliyordu. Bir kadının ailesi olması demek onun bir erkek tarafından korunması anlamına geliyordu. Tek başına kalan sahipsiz bir kadının insana yaraşır şekilde yaşaması mümkün değildi çünkü dediğim gibi hukuk ve güvenlik son yüz yıl dışında tarihin hiçbir döneminde, dünyanın hiçbir yerinde sağlanamadı.

Bunun için yapılması gereken yapılmalıydı. islam erkeğe eşine iyi davranmasını zorunlu kılarken problemler yaşaması durumunda da eşini boşamamasını, evliliğini sürdürmesini teşvik etmiştir. Hatta serkeş ve bkunu çıkarmış bir karısı da olsa erkeğe düşen, eşini bırakmak yerine problemi
sınırları aşmadan çözmekti. Gerekirse onu korkutarak bile. Çünkü o kadını erkek terk ettiğinde kadının hayatının cehenneme dönmesi kaçınılmazdı. Fakat serkeş bir kadının aile birliğine zarar vermesi probleminin de çözülmesi gerekiyordu. Tüm aileye zarar veren ve uyarılara da aldırış etmeyen bir kadın problemi nasıl çözülecekti peki. Üstelik adam onu terk etse kadın daha da zor bir duruma düşecek. Ayrılık olmaması için her yol denenmeliydi. Çünkü sonunda kaybedecek olan gene kadındı.

Diğer açıdan baktığımızda ise kadın istese de erkeği dövemeyecek olmasına rağmen kadına kötü bir erkeği terk etme hakkı verilmiş ama bu gene gelecekte muhtemelen kadının zararına olacağı için, evliliğini sürdürmesinin onun için daha hayırlı olacağını
Allah eklemiştir. Kadının fiziksel olarak zaten bir erkeğe gücü yetmez. Ona fiili bir hak verilmesi mantıksız olurdu yani. Ama terk etme hakkı aynen ona da verilmiş.

Ama hepsinden önemlisi evliliğin bitmemesi.

Mantığın, rasyonalizmin kralıdır bu.