bugün

bu sene 4 eylül-6 eylül arası balatta gerçekleşecek organizasyon.bilet fiyatı bağış adında geçip bursalılar için çok uygun fiyatlarda bulunabiliyor.5 tl olanlar bittiğinden dolayı, bağış,bağış+kamp 10tl dir.sözlükten gelecek olanlar benle irtibata geçsin beraber gidelim.amaç tanışma,eğlenme.
mfö için gidilmesi gereken festivaldir.
gideceğim festivaldir şebo kaçmaz.
okul öncesi güzel bir etkinlik olarak görülebilir.
yeni döneme başlamadan önce gidilebilecek son etkinlikler arasında . ya arkadaşlar kamp işini nasıl yapabiliriz ? biletler birmiş sanırım bir bilen , eden duyan yeşillendirsin beni sevabına . . .
daha yeni haberim olan ve sitesinden edindiğim izlenimlere göre gerek amacı gerekse yer alacak gruplarla on numara geçecek bir festivaldir. fakat kamp alanı biletleri tükendiği için gitmekte tereddüt yaşatmakta.

not: civarda yaşayan, orayı bilen birileri varsa, civarlarda çadır kurabileceğim bir yerin olup olmadığı konusunda aydınlatabilir mi acaba? lütfen.
bugün saat 20:00de yeniden kamp biletlerini satışa sunmuş ama 6 dakika içinde tüm biletleri tükenmiş festival. beklenenden daha fazla rağbet görüyor, lakin ciddi anlamda iyi bir line-up hazırlamışlar. korhan futacı ve kara orkestra varsa gelmemek nasıl mümkün olsun?
An itibariyle ayrıldığım festival. Bütün gün Can Kazaz, Cihan Mürtezaoğlu, Kalben, Son Feci Bisiklet, Şebnem Ferah gibi isimleri dinledik. Keyifliydi, yarın da gitmek ümidiyle.

Kendimi haber spikeri gibi yaptım niyeyse.
öncelikle belediye odaklı bir festival olduğu için ayrıca takdir edilmesi gereken bir projedir.

sen akp'nin ezici üstünlüğüyle sandıktan çıkmış bir şehir olan bursa'da tek chp kalesi olarak bir festival yapmak iste, üstelik de bunu başar. vallahi tebrikler.

yani ben bursa'da böyle bir festivale, üstelik belediye odaklı bir festivale pek ihtimal vermiyordum. amma lakin ki yaptılar. çok iyi oldu çok da güzel oldu.

seçilen alan balat ormanı, güzel olmakla birlikte çöplük yanı olduğu için rahatsız edici kokular yok değildi ama bu kadarına katlanabileceğimizi düşünüyorum.

bilet mantığını ise ayrıca takdir ettiğim, harcadığım her kuruşu helal-hoş ettiğim etkinliktir efendim. şöyle ki; bilet almıyorsunuz aslında. en az 5 tl olmak kaydıyla ağaç tohumu alınması için bağış yapıyorsun. çok iyi lan. vallahi çok iyi. 4 kişi gitmemize rağmen fazla fazla bilet aldık biz mesela. önceden olsa festival biletine verdiğim paraya acırdım. yani acımaktan ziyade biraz fakir* olduğumdan verdiğim para koyardı. bu sefer koymadı, aşağı yukarı yine aynı parayı harcadım ama vallaha da koymadı billaha da koymadı. ilginç hakkaten.

şehir dışından ve bursa'nın uzak ilçelerinden gelenler için, hatta şehir içindeki merkezi yerlerden bile saat başı servis kaldırmalarına ise öldüm-bittim. biz araçla olmamıza rağmen gerçekten çok sevindim buna. çünkü biliyorum şehir dışından festivale bilmediğin bir şehire gelip yol bilmeden iz bilmeden festival alanına gitmenin-gelmenin ne kadar zor olduğunu. (bkz: rock n coke 2013/#21233421)

neyse, gelelim performanslara; iki gün de festivale katılmama rağmen sadece ana sahnenin son iki performanslarını dikkatle dinleyebildim. o yüzden kısaca bahsedeceğim isimler ; oi va voi ,şebnem ferah , dubioza kolektiv ve mfö. yasemin mori ve riff cohen içimde yaradır hatırlatmayın.

oi va voi ; efendim bu grup londralı olup ilginç bir caz müziği yapmaktalar. ara ara albümlerini dinlerdim. eğlenceli ve başarılı buluyordum ama canlı performanslarını dinleyince resmen "aman tanrım" didim. o nasıl bir enerjidir. onlar nasıl güzel şarkılardır, nasıl güzel bir iletişimdir izleyiciyle. çok iyiler. çok çok iyiler. dinlerken hak etmediğimi düşündüm böyle güzel bir performansı. hele bir de kemancıları var. ya yok böyle bir enerji, ritm. keman zaten sevdiğim ve bir kadına yakıştırdığım en güzel enstrumanlardan birisidir. nasıl yakışmış, nasıl güzel çalıyor anlatamam. ölmeden önce müziklerini dinleme şerefini bahşettikleri için bursalı bir müzik sever olarak kendilerine teşekkürü bir borç bilirim. bursa'lı olarak buradaki -şehir dışına çıkamayan- az ama öz dinleyici kitlesini memnun ettikleri için de ayrıca alkışlanmalılar. lütfen türk dinleyicisinden ayrı kalmayın, yine gelin.

şebnem ferah ; aslında şebo için söylenecek fazla bir şey yok. kendisini sayamayacağım kadar çok dinlememe rağmen hiç bıkmadığım, muhtemelen de hiç bıkmayacağım bir sanatçı. performansı yine çok iyiydi. 1.50 boyuna rağmen yine sahnede devleşti, yine gözlerimin etrafındaki çizgiler şarkısında beni ağlattı, yine metin'in gitar solalarında beni benden aldı. eski şarkılarını potporik havada birleştirerek söylemesi ise ayrıca başarılı olmuş. yani her konserinde yaşadığım duyguları yine bana yaşattı. bir de fark ediyor musunuz bilmiyorum ama ne zaman bursa'da bir performansını dinlesem daha bi değişik geliyor kadın bana. size de öyle geliyor mu? belki bursa ile olan duygusal bağından (sonuçta eğitim hayatının büyük bir kısmı bursada geçmiş, müziğe bursa başlamış ve wolvox'un temellerini burada atmış) belki onu kendi şehrimde dinlediğimden emin değilim neden ama bana her zaman şarkılarını daha duygusal, daha içten ve enerjisi daha yüksek geliyor. ha bir de şu var ki; bursa izleyicisi Şebnem ferah'ı özlemiş. hem de çok özlemiş. daha sık gelmeli.

dubioza kolektiv; ben bu grupu pek bilmezdim. birkaç defa şarkılarını dinleyip "ne kadar enerjikler" demişliğim vardır fakat canlı olarak hiç dinlememiştim. funk ve protest müziklerini balkan melodileriyle birleştiren bosnalı grup aslında bize hiç yabancı değilmiş meğersem. tek kelimeyle izleyiciye enerji patlaması yaşattılar diyebilirim. onları izlerken ben yoruldum. sahnenin bir orasındalar bir burasındalar. batarist ve klavyeci mecburen sabit olmasalar onlar da her yerde olurlar eminim. gitaristleri, solistleri, saksafoncuları 5 dakika yerinde durmadı yahu. üstelik seyirciyle iletişimleri de çok iyi. bazı sözleri "bursa" olarak değiştirmelerinden tutun seyirciyi atlamalı-zıplamalı dans gösterilerine dahil etmeleri falan çok iyiydi. şarkılarını çok az bilmeme rağmen * izleyicinin enerjisini yüksek tutmayı çok iyi başarıyorlar. fakat diğer yandan az ama öz bir kitlesi olduğunu da gördüm. bursa dinleyicisi aslında çok yabancı değil gruba, daha önce geldiler diye hatırlıyorum ama bu festivalde olmalarına -canlı canlı dinleyebildiğim için elbette- ayrıca sevindim. yine gelsinler, yine giderim.

mfö ; efendim mfö benim yıllardır dinlemek isteyip bir türlü fırsatını bulamayıp ya da maddi imkansızlıklardan * canlı dinleyemediğim bir efsanedir. söylenecek tek bir kelime dahi yok. ilerleyen yaşlarına, özkan'nın kanser tedavisine rağmen dağ gibi sahnede dimdik duruyorlardı. üstelik gençlere taş çıkaran enerjileri de görülmeye değerdi. zaten hepsi kafadan çatlak bunu da müsiklerine çok güzel uyarlıyorlar, e hal böyle olunca seyirciyle iletişimleri de öyle oluyor haliyle. garip ses oyunlarıyla izleyiciyi eğlendiren bu "babalar" müzikleriyle de bana nasıl "türk pop müziğinin tarihi" olduklarını hatırlattı. efsaneler, siz çok yaşayın. yaşayın ki biz yine sizi dinleyelim.

evet müzik böyleydi. gelen diğer gruplardan sanatçılardan da müziğin rock-caz-pop-alternatif karışımı olduğunu görebilirsiniz. bu tarz olmasına ayrıca sevindim. sadece rock ile sınırlandırılmaması ayrıca güzel yani.

ne var ki eksiklerimiz de yok değil. her şeyden önce bursa insanı! evet bursa insanı ya da bursa gencine böyle bir etkinlik yabancı bir şey olduğu için özellikle pazar gecesi festival bitiminde hoş olmayan şeyler yaşadık. servislerin içinden hareket çekenler mi ararsınız, motorculara sataşan, arabaların arkasına-önüne atlayan, kavga edenler mi ararsınız, ne ararsanız vardı gerçekten. cumartesi gecesi sakin olmasına rağmen pazar gecesi yani finalde böyle tatsız hadiselerin yaşanması gerçekten moralimi bozdu. yapmayın, etmeyin. güzelim bursa'm mustafa bozbey sayesinde tarihinde ilklerden birini yaşıyor. istenildiği gibi giderse neden bir zeytinli rock festivali gibi olmasın? noolur kendinize çeki-düzen verin. yalvarıyorum.

evet, böyleyken böyle oldu. her şeye rağmen çok iyi oldu, çok da güzel oldu. yine olsun.
Türkiye'de yaşam standartları açısından TOP 10'a çok rahat girebilecek, TOP 5'i ise sallayacak güzide yer Nilüfer'in umut vadeden müzik konseptli eğlence şeysidir.

Bu sene ilki düzenlendi ve ben iki akşam da arkadaşlarımla beraber ana sahnedeki final performanslarını izleme fırsatını buldum. Organizasyon olarak Uludağ Üniversitesi'nde ve Nilüfer çapındaki diğer müzik/sanat konseptli etkinliklerden pişmiş bir ekip olduğunu düşünüyorum. Bu sefer Nilüfer çıtayı yükseltip ilk kez belki de Ulusal/Uluslararası çapta bir festival düzenlendiği için bizi bu eğlenceye hazırlayan ekibin artı ve eksileri kendi nazarımda tabiki vardı. Ancak eksilerini mümkün olduğunca ilk senenin "nazar"ına veriyorum.

Festivale ben bağış bileti alarak ilk akşam yani cumartesi akşamı saat 21.00 sularında servisle katıldım. Geyik temalı güzel çalışmalar vardı ve festivalle alakasını kuramasam da akılda kalıcı güzel bi fikir olduğunu düşünüyorum. Bol bol geyik gördük ... hele geyik kafalı Kraliçe Elizabeth portresi bulunan tabela resmi beni benden aldı arkadaşım fotoğrafımı çeksin diye de yanağına bi öpücük kondurdum.

Gelelim sahneye ve performanslara, direk ana sahnenin bulunduğu alana geldim ve o sırada daha evvel hiç dinlemediğim ama isimlerini billboardlarda gördüğüm yabancı grup vardı müziklerini bilmesem de arkadaşlarımla mümkün mertebe ayak uydurup eğlenmemize baktık. Sahne yi dev bir ekrandan izlemesi de ayrı güzeldi. Büyük bir sahne ve ışık gösterisine de şahit olduk haliyle.

Cumartesi gecesinin final performansı Şebnem Ferah'ı ilk kez tabiri yerindeyse doğal alanı dışında bir yerde (Harbiye Açıkhava, Kültürpark Açıkhava , Bostancı Gösteri Merkezi vs. standart çıktığı mekanlar hariç) izlemek bana ayrı bir keyif verdi (... velhasıl mekan diil hatun oynatıyormuş dedim).

Ertesi akşam ise MFÖ'yü dinlemek üzere tekrar bu sefer daha az yoğun olan servise bindim ve rahat bir şekilde alana ulaştım. Tesadüftür i iki akşam da hiç kuyrukla karşılaşmadım. Geldiğimde şarjım çok azalmıştı malum yolda facebooktur instagramdır hepsine el attığımdan olsa gerek... Telefonumu şarj etmek için kurulmuş olan bir istasyona girdiysem de sürekli istasyonda elektriğin gidip gelmesiyle attığım bir tl ler bol bol boşa gitti. Neyse efenim MFÖ sahneye çıktı ve ben hayatımda onları ilk kez canlı canlı izledim ve bu yaşta bu enerjiyle seyirciyle iyi iletişime geçip bizleri de show larının bir parçası yapmalarını takdirle izledim. Ve bir önceki gecenin izleyici kitlesine nazaran MFÖ'nün izleyici/dinleyici cidden bir Türkiye aynasıydı.

Festivale katıldığım süre boyunca dikkatimi çeken en önemli ayrıntı şu oldu. Bir ara arkadaşlarımla festival alanından dolaşırken yanımızdan Nilüfer'in Bld. Bşk. Mustafa Bey geçiyormuş ki (ben farketmemiştim arkadaşlarım "aa bak bozebey geliyooo" dediler; adam gayet mütevazi bi ekiple/tayfayla festival ana sahnesinin önüne doğru yürüyordu) bizim gibi aşağı inen gençlerden ikisi kendisine " seneye içki de serbest olsun başkanım" minvalinde bişiler dediler. Ve başkan da gülümseyerek onlara tam dediğini duyamadım ancak ortamı bozmayacak şekilde cevap verdi. O zaman gerçekten dedim ki Nilüfer'de umut var hacı! Başka bir yerde böyle bir soft-protesto yaklaşımıyla karşılaşılsaydı belki neler olabileceği için çeşitli bkz.ler verirdim ama içimdeki umut buna izin vermiyor.

Velhasıl güzel bir haftasonu geçirttiler bize. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Seneye yapacaksanız istanbul'dan ordan burdan bi sürü arkadaşımı çağırcam ve kamp kurcaz... kamp alanıyla alakalı hiç yorum/duyum bir şey öğrenemedim ... umarım orada da işler sahadaki gibi yolunda gitmiştir. Malum bunun içmesi var s.çması var ... sapığı var arsızı var ursuzu var... Konserler boyunca ben aşırılıklara şahsen denk gelmedim geleni de duymadım kamp yeri içinde de olmamıştır diye umarak seneyi arkadaşlarımla plan yapıp dört gözle bekleyeceğim.
(bkz: derdinizi sikeyim)

bu kadar şehidin olduğunu, milletin ne kadar zor günlerden geçtiğini,

çocukları askerde olan anaların yüreğinin her saniye çarpış şeklini düşünmek varken...

derdinizi sikeyim...
bursa'da gerçekleşen festival.

turk oglu turk derdin nedir dostum?

festivale gittik diye şehitlere üzülmedik mi sanıyorsun?

müzik dinledik diye şehit ailelerinin acılarını anlamıyoruz mu sanıyorsun?

yoksa hopladık zıpladık diye teröre lanet okumuyoruz mu sanıyorsun?

o kadar güzel bir hafta sonundan sonra, bozbeyin "ülkede güzel şeyler de oluyor" mesajlarından, şarkılardaki "barış" çığlıklarından sonra böyle bir haber alıp umudumuz kırılmadı mı sanıyorsun?

tam da "evet ya bak güzelce eğlenebiliyormuşuz"un mutluluğunda dolaşırken ülke gerçekleriyle bir anda hayal aleminden çıkmadığımızı mı sanıyorsun?

hatta "ne yani biz burda eğlenirken o kadar insan mı şehit edilmiş gerçekten" diye düşünüp, hatta başta inanamayıp, suçluluk hissetmediğimizi mi sanıyorsun?

ve üstüne üstlük çok sevgili(!) cumhur başkanımız o kadar şehit haberinden sonra "400 sandalye olsaydı böyle olmazdı" açıklamasıyla sinir küpüne dönmediğimizi mi sanıyorsun?

yoksa festival hakkında entry girdik diye şehit haberlerini umursamıyoruz mu sanıyorsun?

ne sanıyorsun?

yapmayın, bu kadar ön yargılı olmayın.
2-3-4 eylül'de ikincisi yapılacak festival.

ilk açıklanan isimler;

duman,
athena,
mashrou' leila,
la chiva gantiva,
kaan tangöze,
ilhan erşahin & istanbul sessions,
koza mostra,
la sra. tomasa,
pinhani,
ceylan ertem,
redd,
flört,
gaye su akyol,
kalben,
ayyuka,
kabus kerim,
hey douglas,
can gox,
the ringo jets,
deniz tekin,
sena şener,
yökş,
kolektif istanbul,
palmiyeler,
manuş baba

olan festival...

devamını hevesle bekliyoruz.
bilet yetersizliği nedeniyle sinir bozacak festival. bu yılda içki yasak mı diye merak ettirmiştir.
biletleri bugün satışa çıkmıştır.
büyük ihtimal gideceğim festival. uludağ sözlük olarak bir toplanmasak mı acaba ? çadırı olan, ya da yalnız olanlar buyursunlar efenim.
festivale gidecek arkadaşlar, mini bir zirve yapsak,sohbet aksa,dudaklarımızın kuruluğunu birayla geçirsek,üzerine konserler ardı ardına aksa.. hani güzel olmaz mı ? bir pm kadar uzağım bilesiniz yoldaşlar.
gidecegim festival. cadirimla gidiyorum mini uludag sozluk zirveside asiri mantikli.
Fiyatını yapılan işe göre çok cazip bulduğum festival.

Nilüferde yaşamama rağmen ilk yılında gidememiştim ama bu yıl kesinlikle gideceğim. Büyük gruplar hariç diğerlerinin çoğunu hiç dinlemedim ve güzel olan kısmının da bu olduğunu düşünüyorum, keşif gibi bir şey olacak benim için. diğer güzel kısım ise az kişinin olacağı. zeytinli'de fazla kişi yüzünden çıkan sorunların çoğunun çıkmayacağı. Bildiğiniz gibi bu yıl zeytinli bileti alana kuşadası bedavaya gelmişti ve benim de gitme fırsatım oldu. 10.000 civarı katılan olmuştu ve açıkçası az grup olmasına rağmen zeytinli'den çok daha hoş bir festival olduğunu düşünüyorum. nilüfer de onun gibi samimi tatliş bir festival olacağa benziyor.
ordayım dostlar. mümkünse görüşmeyelim.
bir sorun çıkmazsa haşlanmış mısır satmaya gideceğim festival.
5 liradan 50 liraya kadar yükselmiş olan festival yine de çok uygun teşekkürler Nilüfer demek istedim. Katılımcı olan arkadaşlara bir kaç uyarıda bulunayım çünkü festival görevlilerine ulaşabilmek için çok geç kaldım ne yazıkki ve anlaşmalar çoktan sağlanmış ve düzenlenemez. Sevgili dostlarım lütfen buradaki güvenlik görevlilerine tek başınıza elinizi kolunuzu kaldırmayın en ufak bir hareketinizde hepsi birlikte saldırıyor ve çoğu sabıkalı insanlar üzerinizde korku yaratmak değil amacım ama bu insanlarla kaba kuvvetle değil başka şekilde mücadele edin telefon kameranız elinizde olsun mesela haksızlığa uğruyorsanız veya insanları örgütleyip protesto yoluna gidin ama elinizi kaldırmayın dostlarım çünkü bu davarlar joblarla saldırıyor insanlara sonra ne kadar uğraşsanda bulamazsın o adamı güvenlik kartı yok bunların bırak güvenlik kartını bazılarının nüfus kağıdı yok. Nerden mi biliyorum 5 gün önce internetten tanıştığım bir insan ile boyum ve kilom yeterli diye Zeytinli'de bu işi yaptım ve hayatımda görmediğim tehlikeli insanlarla o giriş kapısının önünde en az 10 bin erkek vücuduna dokunurken tanıştım(arama tarama amacıyla)
2 adet kamp+kombine bilet aradığım festivaldir. Yalnız 40 liraya aldığınız bileti üç katı fiyatına satmaya çalışmayın, ayıp yapmayın.
gideceğim festival.
nilüfere yakışan festivaldir.

görsel
dün akşam giriş sırası harici gayet güzeldi dostlar. kaan her zaman ki gibi..
güncel Önemli Başlıklar