bugün

Friedrich Nietzsche, bir sabah, hayatını sonsuza dek değiştirecek bir olayla karşılaşacağından habersiz şehrin merkezine doğru ilerliyordu. Yolda giderken yürümediği için atını kırbaçlayan bir faytoncu gördü. Zavallı hayvan çok bitkin görünüyordu. Hiç gücü kalmamıştı. Atın hiç hali olmamasına rağmen, sahibi onu hareket ettirmek için hiç durmadan kırbaçlıyordu. Nietzsche gördüğü şey karşısında dehşete düşmüştü. Hızla oraya yaklaştı. Faytoncunun bu davranışını kınadıktan sonra, Nietzsche yere çöken ata yaklaştı, sarıldı ve ağlamaya başladı. Nietzsche ağlayarak atın kulağına bir şeyler söylüyor, insanların diğer canlılara yaşattığı zulüm, ve insanların onlara düşmanları ve kulları gibi davrandığı için tüm insanlık adına attan özür diliyordu. O günden sonra Nietzsche’nin akli dengesini kaybetti ve bir daha eskisi gibi olamadı.

görsel
nietzsche denen dalyarak öyle çok da hisli değildir. raskolnikov etkisinde kaldıysa ondandır amk.
niçe adamdır.
Bu yaşanmış mıdır gerçekten bilemem ama yaşandıysa eğer nietzche nin ata söyledikleri doğrudur.

Aslında bu haliyle bu hayat pek yaşamaya değecek bir yer değil. Asıl yaşamımızı bekliyoruz. Umarım o güzel olur.
Kimbilir ne derdi vardı -adını yazamadım bir saniye başlığa bakayım- heh nietzsche reyizin. Ben olsam o kırbacı o adama ... neyse. Atın ne suçu var lan pislik herif. Bak sinirlendim gece gece yine.