bugün

celal şengör'ün kitabıymış.

sevimli profesörümüz "bakın bilimsellik yapıyorum" adı altında aşağılamalı mizah kitabı yazmış.

celal şengör'e göre sorunun cevabı da şu:
"çünkü türkler cahil ve sokağa tükürüyorlar"

e 100 yıldır zaten kendimizi aşağılaya aşağılaya iyice tiksindik zaten birbirimizden. yeni bişey mi yapıyor bu adam allah aşkına? zaten aşağıladık kendimizi 100 yıldır. iyice motivasyonumuz kırık. hatta bu 100 yıllık aşağılanma sürecinde gördük ki. bizim bu işleri yapamamızın sebebi "sokağa tükürdüğümüz" için değilmiş. paramız olmadığı içinmiş. ve hatta mevcut paramıza da o "sokağa tükürmeyen" ırklar tarafından el konulması imiş. hatta tarihimizin onlar tarafından tekrar yazılması ve tarihimizde bize ait unsurların çıkarılarak tamamen onlara ait unsurların konulması imiş. sonucu ise sonsuz aşağılık kompleksi, sonsuz hayranlık, sonsuz umutsuzluk, sonsuz çaresizlik, sonsuz fakirlik. 100 yıldır çektiğimiz fakirlik gibi.

newton dünya tarihinin en önemli 2-3 adamından biri. matematikçi olduğu için dünyanın düzeninin matematikle ifade edilmesi gerektiğini düşünerek ortaya koyduğu kurallarla dünyayı değiştirmiştir. newton bir bilim adamıdır, sürekli benim suratıma vurulmak için kullanılacak bir şamar değildir.

ya sen bu ülkede prof olmuşsun. üretsene bişeyler. 100 yıldır zaten duyduğum türküyü bana söyleme.

geçenlerde ortaya çıktı fransa'nın yıllık ülke gelirlerinin yarısına yakını 14 afrika ülkesinden aldığı koloni vergisinden geliyormuş? operadan baleden değilmiş yani. 14 afrikalı fakir ülkenin vergi gelirlerinin %80'ine çöküyorlarmış. hala. bu devirde. fransa sokaklarındaki insanların özgüveninin sebebi bale falan değilmiş. sırtını dayadıkları açlıktan ölen çocuklarmış. biz yurtdışından %1500 faizle borç bulup o borcun faizini ödemek için fakirlikten kırılırken, adamlar afrikalı aç çocukların üzerinde imparatorluk inşa ediyorlarmış. sonra da bize "bakın bizim pastör'ümüz var, sizde yok. çünkü siz sokağa tüküren cahillersiniz" diye bizi eleştiriyorlarmış.

tokuz. artık tokuz o aşağılık komplekslerine. 100 yıllık aşağılık kompleksi sürecini ben artık kapattım.

devir artık ne ingiltere devri ne fransa devri. devir silikon vadisi devri.

silikon vadisinin bize öğrettiği şey de motivasyon, yenilik, girişim, yatırım, sermaye, kendini geliştirme, hatalar yapma, hatalarından ders alma, hızlı hata yapma, hızlı düzeltme, tekrar deneme. yani "biz türküz sokağa tükürürüz bizden adam olmaz" devri silikon vadisi öğretilerinde yok. bizim içimizde de olmayacak. o devir kapandı.

celal şengör denen prof kılıklı düşman. benim düşmanımsın sen. benim "refahımın" düşmanısın. sen bu ülkede çamurlu yollardan okula gidip, 3-4 kişilik sıralarda 3 vardiyalı okullarda okuyan çocukların sebebisin. benim ülkem refaha girmesin diye afrikalıları sömüren batılılar tarafından yüz yıldır başımıza dikilen sözde aydınların sonuncususun sen. yok olacak senin gibiler.

biz çok değiştik. artık kafamız basıyor. silikon vadisi, california kafası var artık bizde. sizin gibi londra, paris kafası yok artık. sizin kafanız eskidi. siz "newton neden türk değildi" diye sorarsınız. biz "nasıl bill gates olabilirim" diye sorarız. önümüzü kapatmayın. motivasyonuzumuzu bozmayın. silikon vadisinin bize öğrettiği değerleri bilmiyorsunuz. aştık biz sizin köhne düşüncelerinizi.

görsel
http://www.radikal.com.tr...iskence-degildir-1477196/
(bkz: türkiyede elma yok mu)
türk toplumu ya da islam toplumundan newton'u 100 katlayacak adamlar çıktı. mesele newton'un daha yakın tarihli çıkması ve de daha önemlisi bunun bu bilgi çağına yakın olması.
zall, ortam müsait olsa hüngür hüngür ağlayacağım. bu yazıyı sen yazmış olamazsın, bu fikirler senden çıkıyor olamaz.

işte son 14 yıldır yapılmak istenen şey tamda bu. türk gencinin önünü açmak.

ama bu yazıya sözlüğe bakarak inanamıyacağım.
(bkz: Çünkü eşşeğin zikinden dolayı)
(bkz: ben ne bileyim amk)
turk olsaydi amina kodugumun elmasi niye benim kafama dusuyosun hep fasist guclerin oyunu bunlar illuminati dunyayi yonetiyor deyip maximum a haberde spikerlik yapardi. Allah biliyor da turk yaratmiyor kudretine kurban oldugum..
belki de ilk kez zall insanı ile aynı fikirde olmamı sağlamış kitap.

arasından rastgele bir sayfa seçip okuduğumda nefret etmiştim. bu zihniyeti nihayete erdirmemiz yakındır.
Çünkü Türk olsaydı yer çekimini değil; gök itimini bulurdu. Çünkü üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe bizim ilimizi ve töremizi kim bozabilir?
Saygılar.
Sırf şuraya yazmak için pc den girdim. Başka ırktandır çünkü.

Ulan biz mi kendimizi aşağılıyoruz? Biz mi motivasyon kırıyoruz? Ulan türkler kadar kendini pohpohlayan millet mi var? Gazla çalışıyoruz anasını satayım.

100 yıldır göte göt demekten başka bir şey yapılmadı ve bununla ''ay bizi eziyolar'' ay bizi eziyolar'' triplerine gireceğinize, şapkanızı bi önünüze koyun da düşünün.

Kendisi ne yapmış dediğin adam bu ülkede bilim adına dünya da ismimizi zikrettiren belkide tek adam lan.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Celâl_Şengör

Ayrıca anlamadığım şekilde senden benden milliyetçi bir adamdır. Her ülkenin bir yeteneği vardır. Bizimki de askerlik işte diyerek övünür ki bence de haklıdır.

Ancak newton neden türk değil? biz sadece askeri gücümüzle övündüğümüz için değil. Biz sadece tarihimizle övündüğümüz için değil. Biz sadece kendimizi dünyanın en büyük şişirilmiş balonu yaptığımız için değil. Biz hala osmanlı'nın yüzyıllardır ne biçim, ne güzel yönetti be dünyayı diyerek osmanlı'nın yanlışlarını göremediğimiz için değil.

Kendimizi itin götüne sokmaya hiç gerek yok ancak kafamız itin götündeyken bunu görmezden gelmekte ancak bizim yapacağımız bir harekettir zaten. Önce o kafanın iyin götünde olduğunu idrak edeceksin sonra çıkartmaya çalışacaksın.

Yok dünya üzerimize komplolar kuruyormuş. Yok dünyanın derdi ortadoğu planlarıymış, bizmişiz, palavra! Ulan burda tübitak'ın adam yerine koymadığı projeler yurt dışında destek görüyor. Burada beğenilmeyen işler yurt dışında fon buluyor. Biz kendi futbolcumuzu bile milli alman milli takımında oynatıyoruz. Sonra dünyanın derdi biziz.

Fransayı, amerikayı, avrupayı savunduğum yok. Şeytanın bayrağa bürünmüş hali hepsi hiç şüphem yok. Sömürü, kapitalizm, katliam, savaş hepsi o toprakların ürünü. Hoş insan haklarını bu kadar ihlal etmeselerdi zaten gelip kitabını yazmazlardı. Ancak batının bu vahşiliği bizi aklamaz.

Şapkamızı önümüze koyup düşüneceğiz. Dünya böyleyken biz ne yaptık diye? Dersten kalınca hoca bana taktı demeyeceğiz. Ders çalışacağız.
celal şengörden harika bir kitap daha.

siktiğimin ülkesinde, siktiğimin tübitakı kuran dinletilen fasulyenin daha çabuk büyümesi projesine destek verip, üzerine ödül aldırırken burada kabul görmeyen bilimsel projeler avrupada destek görüp, ödül alıyor. newton neden türk değildi? çünkü bizim yüzyıllardır amacımız bilim yapmak, gelişmek, geliştirmek değil. bizim yüzyıllardır amacımız islamı yüceltmek, yaymak, bilimi islamla örtüştürmek. melodilerin gelişimde etkili olduğu bilinen bir şey zaten. soruyorum size, aynı deney klasik müzik dinletilerek olsaydı tübitak bu ödülü verir miydi bu deneye? elinizi vicdanınıza koyup cevaplayın. uzaya gitmeyi gereksiz gören, aya çıkıldığını bile yalanlayan ya da orada kuran duyulduğu, türbe olduğu gibi salakça düşünceleri olan zihniyet marsta su bulununca kuranda yazıyordu diye kuranın içinden bir şeyler çıkartmaya çalışıyor yine. bizim bilim anlayışımız bu işte. sayın profesörümüze laf atmak yerine, bir bak bakalım bu ülkedeki ilahiyat profesörlerinin neler araştırdığına, neler yaptığına, neler söylediğine. geceyle gündüzün dünyanın dönüşüyle alakası yok. gece ve gündüz adlı varlıklar sayesinde gece ve gündüz oluyor diyen ilahiyat profesörü var bu ülkede ve bizim ülkemizde ilahiyata harcanan paranın çeyreği bilime harcanmıyor.
`https://www.youtube.com/watch?v=0O60JdHNuro`

newton neden türk değildi? çünkü önce göçebeydik bilim yapmaya müsait bir yaşam tarzımız yoktu. sonra yerleşik hayata geçtik ama yobazlığımız yüzünden bilimden uzak kaldık.

Son olarak bahsi geçen profesörümüzün dünyada yaptığı işler, seçildiği bilim akademileri, kazandığı ödüller ortadadır. aynı profesörümüz türkiyede aile şirketi bahane edilerek üniversiteden atılmış, devlet olarak beş kuruş katkı vermediği gibi eli kulağında istanbul depremi hakkında yaptığı araştırmaları baltalanmıştır. (Onun linkini bulamadım araştırıp bulun dilerseniz. marmara fayından çıkan gazlar hakkında)

zalla not: türkiyenin en büyük bilim adamı hakkında böyle konuşmak ancak ahmaklıktır zall efendi.
Dışkı yemediğinden.
Türk olsaydı newton olmazdı ahmet yusuf ali felan olurdu. Bu topraklarda doğduğu için de bu yusuf veya ahmet düşünceleri insanlara farklı geleceği için deli derlerdi. Yaptıklarını ispatlamaya kalkarsa da şeytan kaçmış içine diyip asarlardı.
Grahaaam, grahaaamm. (bkz: gece gece başıma icat çıkarma)
çünkü bize küçüklükten beri haddimizi aşmamamız gerektiği öğretiliyorda ondan, Türk olsa Newton olmazdı.
Çünkü ismi newton. O isimle türk olması beklenemezdi. Necati filan olsa olabilirdi.
Celal şengör'ün bir süre daha tartışılmasına neden olacak gibi görünen kitabının adıdır.
Ben kitabı okumadım. Ne zaman sıra ona gelir bilemem?
Ama ortada bir soru var ve kendimce cevabını vermek isterim:
Öncelikle newton'ın bilime katkılarının önemi göz ardı edilemez. Ama o da diğer insanlar gibi kişisel hesaplar peşinde koşan, başka bilim insanları kendi önüne geçmesin diye, bilimsel çevrelerdeki etkisini kullanarak, insanlığın kaybı pahasına, onların bilimsel çalışmalarını gözden düşüren biriydi.
Bu bağlamda türk olmaması sadece tesadüf. Ahah biliyorum celal şengör bilimsel ortamın olmamasından söz ediyor olmalı. Bundan değil.
Türk toplumunun bilimsel açıdan gelişmemesinin en önemli nedeni celal şengör gibi en önemli bilim insanlarında bile görülen
Ön yargı, sabit fikir ve çok az kişinin iyi bir eğitim görme şansına sahip olduğu körler ülkesinde tek gözlü olmaktan kaynaklanan "her şeyin en iyisini ben bilirim" öz güveni.
Celal şengör'ün söyledikleri içinde elbette mükemmel tespitler var.
Ama söyleşi yaptığı kişinin, dışkı konusunu manşete taşıyacak nitelikte olduğunu algılayamayan, fatih altaylı gibi zekasının çok parlak olmadığı yaptığı her işte ortaya çıkan birini sırf fransızcayı akıcı konuşabildiği ve san diego üniversitesi mezunu olduğu için yere göğe koyamayan, kenan evren'in yaptıklarınıysa ancak bir çocuğun, çocukluk kahramanı serkeş dayısını savunacağı şekilde körü körüne sevgiden kaynaklı bahaneler bularak haklı çıkarmaya çalışan kişinin saptamalarını çok da ciddiye almak elden gelmiyor.
elma yasak meyve olmayaydı newton'un şansı olmazdı.
(bkz: çünkü eşşeğin zikinden dolayı)
Aynştayn ın da Macar olmamasıyla aynı sebepten olduğunu düşündüğüm sorudur.
(bkz: celal şengör neden newton un yüzde biri olamadı)

(bkz: sokağa işeyen avrupalı kaşarlar)
Zall gibi bi şahsın böyle bir bilim adamını eleştirmesi de ironik. Ulan türkiyede bilimden anlayan mı var tıp hukuk mühendislik dışında bölüm okuyana boşuna okuyon denen ülkede sen bu adamı nasıl eleştirirsin. Beyni anadolu kaplanından hallice olan cahiller bu Tür ilim adamlarına dil uzatamaz. Üretmeyi sadece somut bişey sanan tipler bunu anlayamaz zaten. Sen sözlukten nasıl para kaldırırım ona bak zallcım bilim senin neyine.
iyi ki de değildi.

türk olsaydı kafasına elma düşünce yer çekimini bulup dünyayı değiştirmek yerine kim dikti lan bu ağacı buraya deyip ağacı keserdi. *
Prof. Dr. A. m. Celal şengör hocanın kitabıdır.

Cumhuriyet bilim Teknik dergisinde yayımlanan makalelerinden derleme ile oluşturulmuştur.

Sözün aslı alın okuyun ve eğitim sistemimizin ne denli zavallı bir sistem olduğunu kendiniz tahlil edin.