bugün

isimlerinin yan yana gelmesi dahi üstadım ve kurtarıcım necip fazıl a hakarettir.

nazım ın fırtına boran diye estiği yerde, üstad necip fazıl ın nefesi yeter.

haddinizi bilin.

ve acz içinde kıvrına kıvrana üstadım necip fazıl a ve ideolojisinin büyüklüğüne biat edin.

üstad namusun müdafasını yapmıştır. fuhşun felsefesini değil.

işte size batan, geceleri umacınız olan, hayatınızı zindana çevirende budur.

ve tabi üstad çapında birinin sizin kokuşmuş ideolojinizden çıkmamasıda yüreğinize dert olmuştur.
2 üstad da bu ülkenin değeridir. kıyasa gerek ne hacet..
'kıyaslaştırmak' diye bir terim olmadığı için söz konusu olamayacak durumdur.
necip fazıl vs atatürk'ü gördükten sonra koymayandır.
ikisini de kıyaslaştırmak (türkçede böyle bir olay yok) aynı çizgide olmasada ikiside fikir adamıdır. Biri dlndar diığeri moskov.
yurdumun kısır edebiyat eleştirisi ikliminde ekseri edebi veya sanatsal kaygılarla değil, kısır siyasi mülahazalarla yapılan bir geyikten ibarettir.
(bkz: kıyaslaştırmak ne amına koyim)
yanlıştır.

ikisi de hayatın herhangi bir yerinde veya zamanında şiirleri ile ruhumuza dokunmuş hayatımıza girmiştir. ideolojileri umurumuzda bile olmamıştır. komünist mi muhafazakar mı diye sormadık, merak da etmedik.

ha merak edenler ve ötekileştirmeye çalışanlar varsa; ikisi de zamanın behrinde hem komünizmin, hemde muhafazakarlığın peykerleri olmuştur. dolayısı ile neyi neyden ayırmaya çalışıyorsunuz anlamadım?

ikisi birbirini tamamlar ve biri gece iken diğeri gündüz, biri gündüz iken diğeri gece olur.

şu saatten sonra da en azından necip'in beklenen'i, nazım'ın seni düşünmek şiirini beraber okuyun, ikisini de aynı anda, aynı oranda seveceksiniz...