bugün
- arda güler10
- karınıza range rover alır mısınız18
- ekşi sözlük9
- sözlük kızlarının ayakkabıları13
- icardi1905 silik olsun kampanyası20
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- icardi190510
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı9
- ali erbaş11
- online olup entry girmeyen yazarlar8
- anın görüntüsü17
- bülent uygun15
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır10
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler11
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu21
- sözlük yazarlarının pankekleri14
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
- ismail kartal12
- akp seçmeni14
- sivasspor'a verilen penaltı27
- sinemaların batma aşamasına gelmesi22
- patiswiss17
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı14
- bebek kokusu9
- şu anda çalan şarkı9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi19
- 22 nisan 2024 sivasspor fenerbahçe maçı31
- trollerin karışması8
- fenerbahçe12
- yoga eğitmeni uzun boylu motorcu şamatacı erkek9
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı8
- profesyonel fotoğraf makinası tavsiyeleri10
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi13
- inmesi binmesinden daha zor olan şeyler14
- stanleywhite10
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı9
- junkman8
- siklememenin getirdiği huzur9
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması8
- galatasaray9
- bakire misin diye soran erkek12
- xdearm8
- johnny bellington13
- icardi1905'in adam gibi adam olması15
- binali yıldırım'ın servet15
- mersinden kıbrısa yüzmek12
- sözlükte fake alacak kadar ezik olmak8
- güzel kızların size abi demeye başlaması11
Zürih'ten havalanan Swissair uçağı, Washington'a gidiyordu. Atlantik üzerindeydiler...
75 yaşındaki first class yolcusu, eklemlerini hareket ettirmek için koridorda yürümeye başlamıştı ki, eski gizli servis elemanı olan koruması yanına geldi, suratı allak bullak, sadece ikisinin duyabileceği şekilde mırıldandı, Sayın başkan, iki uçak Dünya Ticaret Merkezine çarpmış!
Hani, inanılması imkânsız şeyleri duyunca, Hadi canım der gibi müstehzi bi ifade olur ya, işte o ifade oturmuştu yaşlı adamın mimiklerine... Pilot sizinle görüşmek istiyor dedi koruma... Kokpite girdiler. Uçaklar kaçırılmış, iki tanesi Dünya Ticaret Merkezine, biri Pentagon'a çakılmış, biri de kayıptı, derhal isviçre'ye geri dönüyorlardı. Kanada'ya inemez miyiz? diye sordu yaşlı adam, kaptan kestirip attı, Zürih'e dönüyoruz dedi, emir böyleydi.
Pearl Harbor'dan beri ilk kez Amerikan topraklarına saldırı yapılıyordu.
Tarih, 11 Eylül 2001... O yaşlı yolcu, dünyanın etrafında döndüğü dolara hükmeden, Amerikan Merkez Bankasının efsane Başkanı Alan Greenspan'di.
Döndü, oturdu yerine, koltuğuna bağlı telefona sarıldı, kaput, hatlar kilit... Yerdekiler bile birbiriyle konuşamıyordu, havadaki nasıl konuşsun? Düşündü kara kara, 3.5 saat boyunca... Her gün 4 trilyon dolar pompalayan dünyanın motoru Amerikan ekonomisi felce uğrayacak, korku küresel kartopu etkisi yapacaktı.
Ve, herkesin bi şey desin diye ağzına baktığı kişi, havada, pencereden dışarı bakıyordu.
indiler nihayet... Ayağı yere basar basmaz, Çalışır bi telefon bulun bana dedi. Buldular. Amerikan Merkez Bankası Başkanı, tarihi kriz hakkında ilk talimatını verecekti. Herkes nefesini tuttu. Tuşladı telefonu, saniyeler sene gibi... Ve, Andrea... iyi misin? dedi!
Dünya ekonomisinin en önemli adamı, dünya biraz beklesin demiş ve ilk önce eşini, sevdiği kadını aramıştı.
9 sene sonra, tarih 2010... Servis otobüsünün penceresinden dışarı bakıyordu genç adam, mutlu bir gülümseme vardı yüzünde... Yıllarca arazide, zor şartlarda yaşamış, vuruşmuş, nihayet istanbul'a tayin olmuş, 2 yaşındaki kızının huzurlu geleceği için hayaller kuruyordu. Ki, bomba patladı... Tahribi arttırmak için konulan çivilerden biri boynuna saplanmıştı. Tecrübeli askerdi, vaziyeti anlamıştı, son bir gayretle cep telefonunu çıkardı, tuşladı...
Atlantik'in ötesinde değil, iki kilometre ötede, lojmanda, Kardelen Elif'in telefonu çaldı... 10 dakika önce öperek uğurladığı eşi arıyordu. Açtı. Canım dedi, sesi gelmedi maalesef, son nefesi geldi. Feleğin çemberinden defalarca geçmiş olan kahraman çavuş, felaket anında, son kez ama, aslında ilk önce... Sevdiği kadını aramıştı.
Eminim iyiyim, merak etme demeye gayret ediyordu... Ve, Seni seviyorum demeye.
Şu an 84 yaşında olan Amerikan efsanesi Alan Greenspan Türbülans Çağı isimli kitabında anlatmıştı kendi öyküsünü... Türbülanstan türbülansa savrulan Türkiye'nin kahramanı 28 yaşındaki Çağlar'ın öyküsü ise, bırakın kitap olmayı, kıytırık haber olmayı bile zor başardı.
Halbuki, her terör saldırısı, uçakların gökdelenlere çarpması gibi bi şey aslında... New York'ta olduğu için daha önemli, Halkalı'da, Şemdinli'de olduğu için daha önemsiz değil.
ister Swissairin first classında dünyanın patronu Amerikalı ol, ister servis otobüsünün dandik koltuğunda uzman çavuş maaşıyla kıt kanaat geçinmeye çalışan Türk... Hissettikleri aynı.
Pencereden dışarı bakarak yazıyorum bu satırları size ve çok düşündüm, sonunu bağlamamaya karar verdim... Yanınızdaysa yüz yüze, uzaktaysa kaldırın telefonu ilk arayacağınız kişiye; eşe, sevgiliye veya bir türlü açılamadığınız kıymetliye... Ne zaman gireceğimiz belli olmayan türbülans anının, cümlelerini siz bağlayın.
27 Haziran 2010
***
Yılmaz ÖZDiL
75 yaşındaki first class yolcusu, eklemlerini hareket ettirmek için koridorda yürümeye başlamıştı ki, eski gizli servis elemanı olan koruması yanına geldi, suratı allak bullak, sadece ikisinin duyabileceği şekilde mırıldandı, Sayın başkan, iki uçak Dünya Ticaret Merkezine çarpmış!
Hani, inanılması imkânsız şeyleri duyunca, Hadi canım der gibi müstehzi bi ifade olur ya, işte o ifade oturmuştu yaşlı adamın mimiklerine... Pilot sizinle görüşmek istiyor dedi koruma... Kokpite girdiler. Uçaklar kaçırılmış, iki tanesi Dünya Ticaret Merkezine, biri Pentagon'a çakılmış, biri de kayıptı, derhal isviçre'ye geri dönüyorlardı. Kanada'ya inemez miyiz? diye sordu yaşlı adam, kaptan kestirip attı, Zürih'e dönüyoruz dedi, emir böyleydi.
Pearl Harbor'dan beri ilk kez Amerikan topraklarına saldırı yapılıyordu.
Tarih, 11 Eylül 2001... O yaşlı yolcu, dünyanın etrafında döndüğü dolara hükmeden, Amerikan Merkez Bankasının efsane Başkanı Alan Greenspan'di.
Döndü, oturdu yerine, koltuğuna bağlı telefona sarıldı, kaput, hatlar kilit... Yerdekiler bile birbiriyle konuşamıyordu, havadaki nasıl konuşsun? Düşündü kara kara, 3.5 saat boyunca... Her gün 4 trilyon dolar pompalayan dünyanın motoru Amerikan ekonomisi felce uğrayacak, korku küresel kartopu etkisi yapacaktı.
Ve, herkesin bi şey desin diye ağzına baktığı kişi, havada, pencereden dışarı bakıyordu.
indiler nihayet... Ayağı yere basar basmaz, Çalışır bi telefon bulun bana dedi. Buldular. Amerikan Merkez Bankası Başkanı, tarihi kriz hakkında ilk talimatını verecekti. Herkes nefesini tuttu. Tuşladı telefonu, saniyeler sene gibi... Ve, Andrea... iyi misin? dedi!
Dünya ekonomisinin en önemli adamı, dünya biraz beklesin demiş ve ilk önce eşini, sevdiği kadını aramıştı.
9 sene sonra, tarih 2010... Servis otobüsünün penceresinden dışarı bakıyordu genç adam, mutlu bir gülümseme vardı yüzünde... Yıllarca arazide, zor şartlarda yaşamış, vuruşmuş, nihayet istanbul'a tayin olmuş, 2 yaşındaki kızının huzurlu geleceği için hayaller kuruyordu. Ki, bomba patladı... Tahribi arttırmak için konulan çivilerden biri boynuna saplanmıştı. Tecrübeli askerdi, vaziyeti anlamıştı, son bir gayretle cep telefonunu çıkardı, tuşladı...
Atlantik'in ötesinde değil, iki kilometre ötede, lojmanda, Kardelen Elif'in telefonu çaldı... 10 dakika önce öperek uğurladığı eşi arıyordu. Açtı. Canım dedi, sesi gelmedi maalesef, son nefesi geldi. Feleğin çemberinden defalarca geçmiş olan kahraman çavuş, felaket anında, son kez ama, aslında ilk önce... Sevdiği kadını aramıştı.
Eminim iyiyim, merak etme demeye gayret ediyordu... Ve, Seni seviyorum demeye.
Şu an 84 yaşında olan Amerikan efsanesi Alan Greenspan Türbülans Çağı isimli kitabında anlatmıştı kendi öyküsünü... Türbülanstan türbülansa savrulan Türkiye'nin kahramanı 28 yaşındaki Çağlar'ın öyküsü ise, bırakın kitap olmayı, kıytırık haber olmayı bile zor başardı.
Halbuki, her terör saldırısı, uçakların gökdelenlere çarpması gibi bi şey aslında... New York'ta olduğu için daha önemli, Halkalı'da, Şemdinli'de olduğu için daha önemsiz değil.
ister Swissairin first classında dünyanın patronu Amerikalı ol, ister servis otobüsünün dandik koltuğunda uzman çavuş maaşıyla kıt kanaat geçinmeye çalışan Türk... Hissettikleri aynı.
Pencereden dışarı bakarak yazıyorum bu satırları size ve çok düşündüm, sonunu bağlamamaya karar verdim... Yanınızdaysa yüz yüze, uzaktaysa kaldırın telefonu ilk arayacağınız kişiye; eşe, sevgiliye veya bir türlü açılamadığınız kıymetliye... Ne zaman gireceğimiz belli olmayan türbülans anının, cümlelerini siz bağlayın.
27 Haziran 2010
***
Yılmaz ÖZDiL
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar