bugün

amerikan özentisi olup akabinde orospu çocuğu olur bunlar aynı zamanda. premier ligi takip edip ingiliz özentisi olurlr aynı şekilde, gerard gibi cafede kavga çıkaranlar da görülmüştür. bu saatten sonra yapacak tek bir şey kalmıştır o vakit. cemil ipekçi, bülent ersoy, fatih ürek gibi yurdum ünlülerini fazla izlememek, bazılarının değimiyle şov amaçlı yaptıkları hedeleri ağızlarının suyu akarak takip etmemek.
evet evet öyledir. zaten orada oynanan basketbol değildir. öyle iki üç tane dans eden, fakat klipte oynayamayan zenci şanslarını burda denerler. ulusarası zerre başarısı yoktur burada oynayanların. biz de beko basketbol liginde tutunamayan oyuncularımızı bu kolpa lige gönderip, pişmesini bekleriz. yazık yazık, üzüldüm bak şimdi ordaki basketbol severlere, doğru düzgün iki maç izleyemiyorlardır.

unutma genç, iki yıl önce avrupanın en şahane takımı, nba in en kolpa takımını yendiğinde nasılda sevinmiştik, göğsümüz kabarmıştı. efes farkın allahını yediğinde, adamlar daha hazırlık kampına başlamamışken, bizimkilerin hazırlık dönemi bitiyordu.

euroleague, beko basketbol ligi tabi ki güzel. ama orada adamlar basketbolun allahını oynarken onu izleyenler hakkında yorum yapmadan önce biraz daha düşünmek lazım.
bu mantikla bakilinca premier league takip edip ingiliz özentisi olmakla ayni seydir. gayet mantiksizdir. zevk alinan bir sporun en iyi maclarini izlemektir. ozentilikle alakasi yoktur.

ha bir de;
(bkz: hollywood filmleri izleyip amerikan kopegi olmak)**
içinde ekstradan amerikan özentiliği olan bir insanın nba'i takip etmeye başlamasıyla vuku bulacak olaydır.

yoksa nba takip edip amerikan özentisi olmamak gayet yüksek olasılık çerçevesinde meydana gelen bir durumdur. nba takip eden insanın türkiye basketbol ligini de takip etmesi yasalarımızca yasaklanmadığı gibi basketbolu seven insan zaten her ligi takip edecektir. aynı mantıkla bakıldığında insanın basketbolu sevmesi dolayısıyla bu işin en iyi icra edildiği yeri izlemesi, takip etmesi, oradaki oyunculara hayranlık beslemesi gayet normal bir durumdur. nasıl ki ülkemizde messi bir çok insan tarafından mahallemizin çocuğu olarak görülebiliyorsa, herhangi bir nba oyuncusunun sevilmesi de gayet doğaldır.nasıl ki futbolda galatasaray-fenerbahçe tartışmaları yapan insanlar manchester mı barcelona mı, messi mi ronaldo mu diye de tartışabiliyorsa kobe mi lebron mu diye tartışmanın da özentilikle bir alakası yoktur. isteyen istediğini sever, takip eder.
"houston rockets varken ülkeri mi izleyeceğim?" denilir. gerçekten de öyledir. neden daha kalitelisi varken iyi olmayanını izleyelim ki? gerçi ben nba'i de izlemiyorum ama olsun. çok zevklidir nba. izleyiniz, izlettiriniz.
güncel Önemli Başlıklar