bugün

moskof piçi olan mal nazımdan beklenen bir şeydir.
yarıştırılamayacak, biri diğerine tercih edilemeyecek kadar değerli iki insandır nazım hikmet ve atatürk.

boş geyik yapmayın.
önce büyük taaruz şiirini yazıp sonra sovyetlere yalakalanmak ne kadar doğru bilinmez ama nazım sadece vatan haini değil aynı zamanda dönek bir orospu evladıdır. saygılar.
--spoiler--
Trabzondan bir motor açılıyor
Sa-hil-de-ka-la-ba-lık!
Motoru taşlıyorlar
Son perdeye başlıyorlar!
Burjuva Kemal'in omuzuna binmiş
Kemal kumandanın kordonuna
Kumandan kahyanın cebine inmiş
Kahya adamlarının donuna
Uluyorlar

Hav... hav... hak... tü
--spoiler--

bir vatan haininin şaşırtmayan davranışıdır.

atatürk burada, senin mezarın nerede nazım?
aslında atatürk e daha sonradan yazmış oldukları yalakalıktan başka bir şey değildir.

atatürk döneminde pek çok kez hapse girmiştir. hatta yavuz zırhlısında tutuklu kalmıştır.

daha fazla hapis kalmamak için yağın pompasını açıvermiştir.

sscb ye kaçtıktan sonra1 çift güzel sözü yoktur atatürk için.
(bkz: düz yazı)
(bkz: edebiyat akımları)
her ne kadar kıvırılmaya çalışılsada aşikar olan durumdur. Atatürk, kurtuluş savaşı öncesi bazı sosyalistleri sovyetlerden silah ve para desteği alması için kullanmış, daha sonra bu kişilerin liderlerinden mustafa suphi bey ve arkadaşlarını kayıkçılar kahyası yahya aracılığı ile ortadan kaldırtmıştır.

Kabul ediniz veya etmeyiniz nazım hikmet ve mustafa kemal birbirlerinden hoşlanan kişiler değillerdi. Genellikle nazım hikmet'in 1923'de yazdığı kurtuluş savaşı destanı gösterilir atatürk'ü sevdiğini belirtmek için. Fakat o dönemler değil siyasi kalkınmaların ve değişimlerin olduğu 1930'lu yıllarda bu fikri değişmiştir.

halen olamaz diye inliyenler varsa onların sorunudur. siz hala, Bir iki tane grubun lenin ile atatürk posterlerini yanyana açması ile atatürk'ü sosyalist zannetmeye devam edin.
(bkz: virgülün akılalmaz gücü)
feodal bir din tarım toplumunda burjuvazinin ilerici etkisini ve burjuva devrimcisinin ilerici vasfını bilen sosyalistler için sorun olmmayan durumdur.

burjuva olmak gazi'nin ilerici vasfına ve halkçılığına gölge düşürmüyor. fransız ihtilali de burjuvaydı ancak bugün sosyalisti de kapitalisti de büyüklüğünü inkar etmezler bu devrimin.

gazi'nin yarattığı devrim de hem sosyalistler hem de kapitalistler için ilericidir önemlidir.
Kendi dilimiz Türkçe' yi anlamaktan ne kadar yoksun olduğumuzu gösteren durumdur. Bahsi geçen dizede Atatürk'e burjuva denilmemiş; "burjuva, kemal'in omzuna binmiş" yani burjuva, atatürk'ün işini zorlaştırmaktadır, ideolojisini uygulatmak, yerleştirmek istemektedir manasındadır. atatürk burjuva devrimcisi değildir, halkın ve köylünün egemenliğini içinde taşıyan milli demokratik devrim ya da ulusal demokratik halk devrimcisi demek daha doğrudur. O dönemde Devrimci- millici bir yapı oluşmuştur. Milli cephe oluşturulmuştur. Mdd 'de öncülük esastır ve bugün ne yazık ki yarı sömürge durumundaki türkiye'nin öncelikli ihtiyacı tam bağımsızlıktır. tam bağımsızlığa gereken önemi vermeden sosyalist devrim peşindekiler oportunizmin engin sularında kulaç atmaktadırlar; -aslında amaçları ne kadar sosyalist devrim o da tartışılır; mikro milliyetçilikle, amerikan'ın kucağındaki işbirlikçi katillerin kuyrukçuluğuyla sosyalizm olmaz- izmir iktisat kongresi'ne karşın 1930'larda devletçilik ilkesi benimsenmiştir. atatürk : "amacımız devlet sosyalizmidir" sözünü söylemiştir.
atatürk'le ilişkisi olmayan mustafa suphi olaylarını atatürk'ün üzerine yıkmak için yaptığı adilik kokan olaydır.
(bkz: 28 kanunisani)
burjuva olmak ayıp değildir günah değildir. ayrıca bugün atatürkçüyüm diyen kesim de genelde burjuvadır.
söyledikleri ve yazdıkları kimileri tarafından "çapraşık ruh hali"ne bağlanan komünist bir halk ozanının 13 komünistin 1921 yılında "iyi sıhhatte olsunlar"* tarafından öldürülmesi üzerine kullandığı bilinçli hitaptır.

ilgililer "çapraşık" diyerek nâzım hikmet'i "aklamaya"** çalışıyor aklı sıra. adam komünist, ulusalcı deli gömleğini giydiremediğiniz her adama*** çapraşık deseniz de gerçekleri örtemiyor ve komik duruma düşüyorsunuz.

diğer yandan atatürk'e de saçma bir "sosyalizm" tanımıyla sol bir hava katarak yine "aklama" operasyonuna giriyor. atatürk millî burjuva oluşturma derdinde olan ve kurtuluş savaşı biter bitmez savaşta kendisine altın ve silâh yardımı yapan sscb'ye sırtını dönen bir siyasetçiydi. bunu yargılamak için söylemiyorum, sonuçta türkiye'nin yüzünü daha çok batıya çevirdi osmanlı'ya nazaran. "izmir iktisat kongresi"'nde alınan kararlar "sınıfsız bir topluma" işaret eder, ama bu bismarck'ın arzuladığı anlamda sınıflara bölünmemiş, içindeki işçilerin hak talebinde bulunmadığı ve patronlarca zaten düşünülecekleri varsayılan burjuva bir toplumu öngörmüştür. pes doğrusu!

* kim oldukları belli ama sözlük sansürcüsü arkadaşlar "polemik unsuru" diyerek silme malzemesi yapmışlar, tuhaf. neyse, nazım hikmet kime yükleniyorsa ona bakabilirsiniz.

** 'tırnak işaretinin kullanımı'na bakınız.
atatürk, sosyalist falan değildir. o, yalnızca sosyalizmin kimi üretim araçlarından istifade ederek, kendine göre bir kalkınma modeli oluşturmaya çalışan, beyaz yakalı bir aydın ve son on yıllık döneminde, ülkedeki eğitim görmüş insan azlığı nedeniyle de tam anlamıyla bir burjuva destekçisidir.

burjuva iyidir, hoştur, eğitimli ve bilinçlidir, hatta ve hatta avrupa'da aydınlanma hareketine ve fransız ihtilaline öncülük dahi etmişliği vardır lakin, bir de kötü tarafı vardır ki, kapitalizm onun yumuşak karnıdır ve ona öznel yapısı gereği temayüllüdür.

o günün koşulları, kendince, öyle olmasını gerektirmiştir. bu, kendi gibi düşünmeyen insanların öldürülmesine göz yumduğunda, o'na ayar verilmesini engellemez. nazım hikmet de bunu dile getirmekte ve :

- bak! kemal; inanç, umut ve hırs yüklü kayığına bordadan yanaşan kayığa dikkat et! o kayıktakiler, seni, yolundan saptırabilecek burjuva köpekleridir ki, tarih onların yarı yolda bıraktığı nice yurtseverle doludur. onların sözlerine itibar ederek, gerçek vatanseverlere kıymaya başlarsan, gün gelir bir de bakarsın, ceplerinde havlayan köpeklerden biri de sen olmuşsun...

demeye getirmektedir. anlayana, sağlam ayardır...
nazim sadece kemal demiştir. virgul koymayi bilmeyen zihniyetin carpitmasidir.
nazim usta haklidir. ataturk, sinifsal aidiyet itibariyle burjuva olmasa bile kapitalizmi savunan bir kisidir. bunu anlamak icin cok derin arastirmaya gerek yoktur:

(bkz: izmir iktisat kongresi)
aklı gelgitlerle dolu şairin sözleridir. yazdıklarını o anki ruh haliyle kaleme alması kadar da doğal bir şey yok.

başlığı açıklayayım derken, atatürk e laf etmek de uyanıklığın en bir güzel örneğidir kanımca.

bir de şu var ki, Atatürk sosyalisttir. Lakin onun sosyalizmi ile rusya komünizmini karıştırmamak gerekir. kendisi marks ı, jan jaques rousso yu vb. okumuş (üstün körü değil) düşünceleri ile ilgili notlar almış ve o anki ülke şartları içerisinde en mantıklı yolunu kullanmıştır.

kaldı ki, burjuva şehir ahalisine denir. tahsilli olur burjuva. yani bu ağzına sakız edenlerin kastettiği gibi kötü bir şey de değildir burjuvazi. ha tabi cahil halkı yönetmek, koyun gibi gütmek kolaydır. komünizmle fiiliyatta yapılmış olan da budur.

komünizmin son kalesi küba da en sonunda yıkıldı. yıkan kim, komün kitlesi.

halk kendisine dayatılanı artık istemiyor.
ilgili şiirde mustafa kemal yönetiminin sscb'ye kaçmak zorunda bırakılan 13 tkp'liyi öldürtmesinden bahsedildiği anımsandığında ve sınıf savaşından bahsedildiği de gözetildiğinde garipsenmemesi gereken hitabettir.

mustafa kemal ve arkadaşları türkiye'de sosyalist bir devrim yapmamıştır, gayet burjuva temelli bir devrimdir yapılan.
atatürk'e burjuva silah ve dava arkadaşlarına köpek dediği şiirdir.

bahse konu nazım, akabinde yazdığı bazı şiirlerinde sarışın bir kurdu andırıyordu gibi cümleler kurmaya tevessül etse de vakt-i zamanında yazdığı, apaçık kendisine ait olan bir hezeyandır.
(bkz: bir virgülü görmeyip adam harcamak)
Doğaldır çünkü komunizme göre solidarist korporatizm bir burjuva ideolojisidir,haliyle onun kurucusu da burjuvadır.
Atatürk savaşın bir bölümü kominizmle ilgili çok kafa yormuş ama 'bizim memleketimizde işçi sınıfı yoktur'diye düşünerek, daha farklı arayışlara geçmiştir aynı zamanda. Yoksa komünizme karşı çok sert ve antipatik bir davranış biçimine atatürk'ün sahip olduğunu söylemek yanlıştır.

Fakat bizim eğitim sistemimizin ve büyüklerimizin beyin yıkayıcılığı sonucunda atatürk acaip sağda, komünizme karşıt, kimi zamanda dinsiz gibi gösterildiği için insanlara yanlış bir algıya sahip oluyorlar.

Halbuki 1930'lı yıllar ve sonrası türk ekonomisinin oluşmasında ve kurtuluş savaşında sovyetler'le oluşan ilişkilerimiz sağlamdır. Sovyet yönetmenler, ismet paşa'nın -gayriresmi- onuncu yıl konuşmasınında bulunduğu türkiyeyi anlatan filmler çekmişlerdir. Ve iki tarafta görüşmelerde birbirini çok iyi ağırlamıştır.

Ama bu bahsettiklerimden bazı zeki kişiler ''Atatürke gominist dedi.'' diye algılamasınlar, elbet değildi ama acayip düşman olduğunu demekte doğru olmaz...

Gel zaman git zaman nato, ''komünist olmayın anarşik herifler'' ve ülkemizin batının ve abd'nin doğudaki temsilcisi olması gibi olaylar yüzünden bence bize 80 yıl önce çok daha yakın olan ülkelerle aramız açılmış ve biz düşmana dost, dosta düşman bir tavır almışızdır...

--------------

Ne demek istedin be indiana'cığım? Şunu demek istedim. Nazım Hikmet ve Atatürk bazı tartışmalar yaşamış olmalarına karşın gerek Nazım'ın şiirlerindeki müthiş gazi tasviri, gerekse Atatürk'ün ona duyduğu hayranlık, onu kimi zaman meşhur sofrasına sohbet için davet etmesinde dolayı bu konuda geçen '' Atatürk'e burjuva demesi'' kavramı hem yukarıda anlatılanlar, hemde ikisi arasındaki ilişki vesilesiyle çürümüş bir tezdir.

Bu memlektin sorunu da budur zaten. Halka için uğraşanları, kestirip atmak ve onları hainmiş gibi göstermek. Esas tabiriyle, ''halk için, halka rağmen'' anlayacağınız. Umarım -ki çok ta sanmıyorum-, bu zihniyet bir gün son bulurda halkımız gerçek hainle gerçek vatanperver kişileri daha rahat ayırt edebilir...*
şiiri başka bir tarafından anlayan insanların düşebilecekleri yanılgıdır. mustafa kemal burjuva değildir, mustafa kemal'in omzuna binenler burjuvadır.
dilbilgisi zayıf bünyenin düştüğü hata.
işine geldiği gibi anlamaya örnek de denilebilir, yiğidim hele bi otur sakinleş devamını oku da denebilir.
herkesin düştüğü hataya düşme , nazım hikmet virgülsüzlerdendir, noktalama işareti kullanmaz diyerek açıklama yapılabilir.

ayrıca kuvay-ı milliye destanını yazan bünye bunu demez.

nazım'ın kişiliğindeki dalgalanmayı da esgeçmemek lazım tabi. 1923 yılında yazıldığı iddia edildiğinde genç, heyecanlı taze bir şairdir daha diyebiliriz. 22 yaşında 2 savaş görmüş tüm bunlarının üstüne sovyet komünizminin tatlı yüzünü görmüş bir kişidir. daha sonra komünizmden soğuyuşu da gerçekleri ve dünyayı algılayışıyla açıklanır.

(bkz: Komşun hakkında hüküm vermeden önce, iki ay onun makosenleriyle yürü)