bugün

melih aşık'ın bugünkü köşesinde yayınladığı yazılardır. 12 eylül darbecilerinin şakşakçılarının şimdi nasıl demokrat kesildiğini güzelce görebiliyoruz;

Mesela 12 Eylül darbesi öncesi 17 Aralık 1978 de şöyle yazıyor Nazlı Hanım:
13 ilde sıkıyönetim yürürlüğe girdi. Huzura susamış milletimiz yürekten sesleniyor: Merhaba asker...

12 Eylül den hemen sonra 14 Eylül günkü satırları:
Bir otorite boşluğu doğmuştu. Türk Silahlı Kuvvetleri, bu boşluğu doldurdu...

18 Eylül 1980
12 Eylül bir darbe değildir, diyen Orgeneral Kenan Evren'e tamamıyla katılıyoruz. 12 Eylül ne bir darbedir ne de bir ihtilal...

16 Ekim 1980
12 Eylül ün gerekçesi haklıdır; 12 Eylül terörden bezen halkın meşru müdafaaya geçtiği gündür...

http://www.milliyet.com.t...191617/default.htm?ver=63
Kıblesi belli değil bu kadının , bu kadın için rimbaud'un dediği gibi ''herşey mümkündür''. kısacası hem köle tüccarı hem şair olunurmuş.Olmuş.
yok artık lebron james dedirten durumdur, sanki bu kadın o zamanlarda acılar,çileler çekmedi. sayısı belli olmayan ölüler, faili meçhul cinayetler, özgürlük kısıtlanması, dağılmak zorunda kalan aileler, işkence gören birsürü insan... ve darbeyi savunan bir yazar.
neyin ne olduğunu anlamamızı sağlamıştır. şu an nazlı ılıcak çok sıkı bir akp fanatiği ve ordu karşıtıdır. 5 yıl sonra ne olur bilinmez.
anlamadigim yorumlara muhatap olan ve cok da umrumda olmayan kadindir. isterse baska bir donus yapip kafatasci milliyeci olsun veya en hizli marksist olup ciksin bana ne.

yalniz ogluyla kari kiz alemlerinden islamcilari savunmasi cok elestiriliyor fakat islam'in buna engel bi tarafi yok ki. istersen en havali ve ragbet goren orospu ol islam'a girdikten sonra islam'in seni kabul etmemesi gibi bir durum yok. kaldi ki bunun islam'i savunma derdi felan da yok, sadece mucadele eden gruplar icinde kendi kafasina gore bir pozisyon almis, argumanlarini sunuyor. ona gore tartisirsiniz veya tartismassiniz. yani kari kiz alemleri one surulerek saf tutanlarin samimiyetsizliginden dem vurulsaydi ortada tartisacak adam kalmazdi.

ha tabii ki cirkef tartisma uslubu, sinir edici cikislari ziyadesiyle mevcut onu herkes biliyor.
27 mayısta babası Muammer Çavuşoğlu, tutklandı Menderes'le birlikte Yassıada'da yargılandı. Siyasi yasaklı duruma düştü. Kızının böyle yazılar yazması çok ilginç dedirten olaydır.
(bkz: içeri girdiğimde darbeyi sıvazlıyordu)
ahmet altan için söylediğim gibi, bu kişinin parasını kimin ödediğini bulmak lazım. o zaman daha iyi anlarız kimin ne yapmak istediğini.
nazlı ılıcak'ın ne çeşit bir karakter(!) olduğunu bilmeyenler için "vay anasını" olayıdır.

halbuki, yazı yazmaktan bihaber, analiz yeteneği olmayan, "ama efendim şu da var, ama efendim bakın böyle de diyorlar, efendim şu iddialar da var" modundan başka ortaya bir şey koyup "bu da olmuştur" diyemeyen bir zat ancak sahibinin sesidir.

o sahip dün kenan evren'dir, bugün tayyip erdoğan.

o değil de, o dönem tutuklanan, işkence gören, hayatları çalınan meslektaşlarına 1 defa olsun acımamış olan bu zat, bugün ne idüğü belirsiz bir plan için çıkıp suç duyurusunda bulunabiliyor.

hayır elinde o dönem yapılmışı vardı nazlı?

vel hasıl, işine gelince kendince demokrat olup, işine gelince göt yalamayı çok iyi bilen adamların bulamak istemedikleri mevzudur.
görsel
Yoktur.
Kendisi yaşamı boyunca askeriyeden nefret etmiştir.