bugün

iyi insan olduğuna işarettir. uçkura düşkün değilmiş gibi numara yapanlardan korkulmalıdır.
Nazım hikmet'in en taktir ettiğim özelliğidir. Türk erkeğini rusya'da başarı ile temsil etmiştir.
Kendisine yakışanı yapmıştır. Zaten sorumsuz bir insan olduğu için kendisinden başka da bir şey beklenemezdi. O zavallı kadınlara yazık olmuş. Sen kahrını çek adamın, o da siktir çeksin.
nazım hikmet'in hayatını okuduğumuzda gördüğümüz gerçektir.

nazım hikmet'in piraye adında bir karısı vardır. şişman ve çirkin bir kadın. şiirlerinin çoğunu bu kadına yazmıştır. solcular bu şiirleri ballandıra ballandıra okur.
görsel

1946'da nazım hikmet bursa cezaevinde yatarken dayısının evli çocuklu kızı münevver sık sık nazım hikmet'in ziyaretine gelir. daha sonra nazım hikmet hapisten çıkar. evli ve çocuklu dayı kızı münevver'le gayrimeşru ilişki yaşamaya başlarlar.1950'de nazım hikmet'in karısı bu kadar onursuzluğu kadınlık gururuna yediremez ve nazım hikmet'ten boşanır. nazım hikmet hem kendi çirkin ve şişman karısını aldatır hem de dayısının evli çocuklu kızının yuvasını bozar.

çok ilginç bir durumdur ki dünyanın neresinde olursa olsun hoş görülmeyecek bu şerefsizce davranış günümüz solcuları tarafından "nazım aşık oldu." şeklinde yorumlanır. aynı davranışı bakkal rüstem amca yapsa ana avrat düz gidecek solcular bu davranışı hoş görme yavşaklığında bulunurlar.
(bkz: dont feed the amk malı)
Nazım Hikmet fan club üyelerinin yaşam tarzını yansıttığı için pek sorun teşkil etmez. Aşçı şoföre, şoför Bahçevana.
şiir yeteneğinin abazanlaştırdığını tespit etmemizi sağlayan gerçektir. o halde her şiir yazan evli çocuklu kuzenini sikme özgürlüğüne sahiptir.
hayatim boyunca en ufak suphe duydugum hic bir seyi arastirmadan es gecmedim. bu isin de aslini bir sitedr soyle buldum.

-- spoiler --
Yıllar yılları kovalar hasret ve sevi dolu mektup ve şiirlerle... Ama her aşkın bir sonu vardır galiba...

1946'da Bursa Mahpushanesi’nde yatarken dayısının kızı Münevver’in ziyaretleri sıklaşmaya başlamıştır..Gönlüne sual olunmuyordu şairimizin ve artık Nazım Hikmet ile Münevver aşkı başlıyordu...Şair mektup yazar Piraye’ye ve anlatır durumu tüm açık yürekliliği ile…Piraye Hanım yıkılır ama kimseye belli etmez...Bu arada Münevver bir çocuk sahibi evli bir kadındır...Kocası ayrılmak istemez..Nazım - Münevver aşkı içinden çıkılmaz hale gelir...Nazım Hikmet bu aralar bir mektup yollar Piraye hanım’a , şöyle der ;

“Yeryüzünde hiçbir insan , hiçbir insana benim sana yaptığım kötülüğü yapmamıştır..Bütün bunlara rağmen gel..Sana “gel” diyecek kadar yüzsüz ve alçaksam ne halt edeyim , öyleyim işte..Fakat gel..Ve benden nefret ederek , beni hor hakir görerek de olsa , beni bir daha yalnız bırakma !"

Gelmezse intihar edeceğini söyleyen mektuplar yazar karısına...Haberler gönderir...Piraye dayanamaz gider...Daha sonra da Nazım Hikmet’in Piraye Hanım’a yazıları devam eder..Nazım Hikmet açlık grevi yapmıştır mahpushanede ve rahatsızlandığı için hasteneye yatırılmıştır..Piraye Hanım’la son görüşmelerinin hikayesi de şöyledir ;

Özel bir bağışlanma bekleyen şair serbest bırakılacağını düşünmektedir ve gene Münevver Hanım’la görüşmelere başlamıştır..Piraye Hanım bilir durumu ama gene de hastaneye gider ve Nazım Hikmet'e çıktığında evine gelebileceğini söyler...Tam bu konuşma sırasında , kapısı açılır görüşme odasının ve içeriye Nazım Hikmet’in kızkardeşi ile Münevver Hanım girerler..Şairimiz iki arada kalmıştır ve durumu oldukça sevimsizdir..Piraye Hanım çıkar odadan..Bu Piraye ve Nazım’ın son görüşmesidir...

1930 da başlayan aşk 1950 de noktalanır...Bu 20 yıl hep tutuklanmalar ve mahpuslukla geçmiştir...Piraye Hanım kocasını hiç yanlız bırakmamış ve sabırla beklemiştir...Boşandıktan sonra da 1995 yılında ölene kadar da hiçbir gazeteciye tek bir laf etmemiş ve kimseyle bir daha evlenmemiştir...
--spoiler--

amaci kari kiz kaldirmak olan adam her boku aldattigi kadina anlatmaz. bu gercegi goz ardi etmeyelim. ha dayi kizina asik olmayi hakli cikarmaz ama hapisteki bir insanin psikolojisini yillarca hapis yatmadan anlayabileceğinizi sanmayin.
yıllarca hapiste kadınsızlıktan dağa taşa atlama kıvamına gelmiş nazım hikmet'in ilk gördüğü dişi olan evli çocuklu dayı kızı münevver'e kerkinme durumunun abazanca bir davranış olduğunu görmemizi sağlayan gerçektir.

amına kodumun embesili yaa. hiç bir şeyi araştırmadan es geçmedim demiş adamın anlattığı şeyin aynısını kopyala yapıştır yapmış izansız sığır.
Yengeye sarkmalı baldızı sıkıştırmalı dizileri ağzının suyu akarak izleyen milyonlarca insan varken bu ülkede kalkıp nazıma laf etmek ironinin kralıdır.
genç r sovyet rejimi nazım'a iyi bir maaş vermiştir ve imkanları o günün rusyasında çok çok iyidir. bu dönemde şu rus kadına aşık olur lakin kadın evli kocasına gider adam da kabul ama arada beni de ziyaret edecek der. hatta kadın bazı zamanlar ortalarda günlerce gözükmez. lakin nazım ses etmez.
son zamanlarında ağzının tadını bulup rus karılara takılmıştır.
Kendi gavatlıklarını saklayan insanların hakaret ettiği, her şeyi açık açık yapan kişidir. Bu yüzden abazandır. Sözlük kızlarına deli gibi her dakika mesaj atan barzolar tarafından eleştirilir. Yerim böyle ironiyi.
Abazalıktan ölen yazar başlıgıdır net.
akşama kadar sözlükte .. ... muhabbeti yapan terbiyesizlerin karalamaya çalıştığı dünya şairi.
zaten sanattan ne anlarsınız siz plepler. anlayamadığınız şeyi niye hemen ufo ilan ediyorsunuz mantık sıfır.
(bkz: deniz gezmişin ve nazım hikmetin sapık ve abazan olduğunu düşünen zihniyetin daha abazan ve sapık olduğu gerçeği.) Büyük ihtimalle bu iki başlığı da aynı örümcek kafa açtı. Abi siz kimsiniz ya bu değerli insanlar hakkında bu sözleri sarf edecek kadar yürek yediniz ha?! Nerden okuyosunuz nerden duydunuz böyle saçma salak şeyleri?! Yok yattığı kızların listesini yapmış, kaç kız geçirmiş elinden. Kendisi okumamış da üniversiteyi kazanıp bırakmış, başkalarının okumasına da engel olmuş bla bla bla... Ya bir kere Deniz Geçmiş hayatı boyunca yatmayı bırakın bir kızın bile elini tutmamıştır ya. Gidin her şeyi doğru kaynaktan öğrenin sonra gelin konuşun burada hadi yallah.
türk şiirini muhasır düzeye çıkaran adam. şiirlerinde cinsel çağrışımları okuyanların içini okşuyor.
tam bir aşk adamıydı. çok kadın sevdi, çok sevildi. sevdiği kadınlara dünyanın en güzel cümlelerini bıraktı.

bırakın türkiye' yi dünyanın hayranlıkla okuduğu bir adama yakıştırdıkları tabire bak. sapık ve abazan.

kendinizle karıştırdınız heralde.
kimi eblehin yalan yanlış bir çok cinsel fantezi ile süslediği iftiradır.

diğer taraftan aynı şahıslar pek sevdikleri adnan menderes'in iki evli kadınla ve kocalarının da bilgili dahilinde yaşadığı, belgelenmiş ilişkilerine iki çift laf etmezler, edemezler...
Bakıyoruz kitaba: Nazım’ın Moskova hayatında her halde bir hayli kadın var. Fakat Vera yengemiz bambaşka. Nâzım altmışlı yaşlara yakınken Vera’ya abayı yakıyor. Kadın evli ve bir çocuk sahibi. Nâzım onunla evlenmek istiyor. Kocası iki şart koşuyor: “Vera’yı resmen nikâhına alacaksın bir, haftada bir günü de benim evimde geçirmesine izin vereceksin, iki.”

Bu arada Lütfullah’ın beni göz ucuyla süzdüğünü tahmin edebilirsiniz. Renk vermemeye çalıyorum. Nâzım bu yahu; istanbul delikanlısı hem Şeyh Bedreddin destanında ne demiş: “Yârin dudağından başka her şey ortak olabilir.”

Nâzım “incir dudaklı” sarışın Vera ile bu şartlar dahilinde evlendiğine göre, ne olmuş oluyor?

O sırada Vera 28, Nâzım 58 yaşında. Komünist sistemin propaganda mekanizmasındaki rolünden ötürü evi, arabası, yazlığı var ve parası bol. Böyle bir Nazım’la bütün Veralar evlenebilir!

Hadi bakalım, başka bir komünistten bu evliliğin hikâyesini dinleyelim. Zekeriya Sertel anlatıyor: Sertel Nâzıma evliliğin nasıl gittiğini soruyor, nedense! (Keşke, sormasa ve yazmasa idi, Lütfullah’a iyice rezil olacağım). Cevap: “Bilmediğin kadar mutluyum. Görmüyormusun, gençleştim. Yahu şu yeni Sovyet kuşağı yok mu, alabildiğine serbest. Mesela bizim Vera istediği zaman bana sormadan çıkar gider. Günlerce gelmez. Nereye gider, niçin gider, nerede kalır? Bana söylemeye bile lüzum görmez.”

ne olduğunu bilelim. ve iyi şair falan değildir. şu ideolojik hastalığınız yüzünden palavra atmayın.
kadın bacaklarına methiyeler düzen necip fazıl'ın hayranlarının beyanı.
Bunu söyleyen kişinin son 13 yıldır iktidar da olan partiye ve muhafazakar olduğu kesin gibidir. Son 13 yıldır TÜRKiYE tarihinde olmadığı kadar sapıkça, şerefsizce olaylar olmuştur.Kızına kardeşine gelinine tecavüz edenler vs. artmıştır. Nedense bunların yapanların hepsi kendini muhafazakar olarak adlandıran kişiler. Sen ve senin gibi iktidar yalakacıları ilk önce bunu açıklayın da sonra TÜRKiYE'nin dünya üzerinde şöhret yapmış 3 5 vatandaşından biri olan bu güzel insana laf atın.
Nazım abi bir yana

Arkadaşlar zaten sapık abazan erkekler olmasa edebiyat mevcut halinin ancak onda birine inerdi. Her şeyimizi pipilerinize borçluyuz.

Var olsun abazan şairler, yaşasın sapık romancılar, hiç tükenmesin kirli çarşaflarda yolunu kaybetmiş öykücüler,

kır saçını sakalını yiyim rr martin... Seni anmadan da edemiyorum çok popi olmandan mütevelli, ne çeşit bir sapıksın olum ya.

Hakaret değil bir edebi şahsiyet için iltifat olabilecek sözlerdir.

Sapkın eğilimleri olan, abazan ancak edebi dili kuvvetli delikanlılar eqlesin.

Edit: artı siz hiç o romantik prens puşkinin gizli güncesini okudunuz mu. Oluyor böyle şeyler.
Evet Uçkuruna düşkün erkekler her zaman kazanır sen sürünmeye devam aksjaj.