bugün

topu topu iki yüz senelik bi tarihleri olan amerika'nın -ki kötü bi şey de değil bu aslında ama- "bakın bizim ne köklü bi tarihimiz var" anlamında son derece kaba bi ajitasyonu olan -işte böyle yapınca kötü oluyor- filmlerin ikincisi.

anladık benjamin franklin'iniz var sizin.. de avrupa tarihinde bin tane benjamin franklin var. hele ilk filmin sonunda "oo bunu nasıl yapmışlar, tıpkı piramitleri nasıl yaptılarsa öyle yapmışlar" lafı da "biz de piramitler kadar süper şeyler çıkardık ortaya" manasında bi cümle değildiyse kafamı keserim.

harikulade amerikan başkanı portresi çizen filmlerden zaten oldum olası nefret ettim, bundan da ederim. 24 bile -ki yayınlandığı kanal fox, sağcı yani- daha gerçekçi amerikan başkanları gösteriyordu oysa.
Devam filmlerini pek sevmemişimdir. Birçok sinema izleyicisi de sevmez zaten. Gişeye yönelik filmlerdir çünkü ve genelde ilk filmin büyüsünü bozarlar. Anacak iyi yapılmış bir devam filmi de özellikle ilk filmi sevmiş biri için kaçırılmayacak bir şölendir. Karayip korsanları harika bir üçlemeydi mesela. Testere ve son durak serileri de olumsuza örnek olarak verilebilir. işte bu filmde benim için iyi bir devam filmiydi. Konsept ilk filmle aynı dolayısıyla büyü bozulmuyor. Her devam filminde olduğu gibi bunda da aksiyon sahnelerinin sayısı ve dozajı artmış. Baştan sona heyecan içinde izlenen, izleyiciyi sıkmayan iyi bir devam filmi olmuş ve 3. film için de iyi bir zemin hazırlanmış yeni bir indiana jones ile karşı karşıyayız sanki. Ancak şu var 3. film de güzel olabilir ama devam etmeye kalkarlarsa kabak tadı verecektir kanımca. Zira ilk filme göre daha hızlı, daha eğlenceli bir filmin olsa da çok da ekstra şeyler yoktu. Gerçi bu benim açımdan olumluydu. başta da dediğim gibi ilk filmin etkisi büyüsü korunmuş ama aynı mantıkla çekilecek 3 hatta 4. film sıkabilir seyirciyi.
içinde bir dünya klişe barındırmasına rağmen 2 saatinizi hoşça geçirebileceğiniz film.
hepsi tamam da koskoca olmec uygarlıgının amerika'nın göbeğinde rushmore dağında ne işi var be adam diye sorgulatan filmdir.
filmdeki riley karekteri beni koparmıştır efendim. tartışması en başarılı karekte riley'di. filme gelince başarılı sayılabilecek fimlerden bir tanesi. en azında cage'in son zamanlarda oynadığı saçma filmlerden biraz daha başarılıydı.
--spoiler--
film boyunca orospu cocugu takilan mitch'in son anda delikanlı olduğu film.
--spoiler--
nicolas cage'in hatırı için sonuna dek izlediğim filmdir.

--spoiler--

başkanla olan sahnede hassiktir deyip konsantrasyonumun içine etmiş filmdir. olur olur da bu kadar mı olur? amcanın oğlu mu yahu o? amerikan başkanına bak! götüne parmak ataydın bir de... hadi oval ofiste cirit attın, sesimizi çıkaramadık nicolas ama sen bu senaryoyu nasıl kabul ettin yahu? para diye sattın mı kendini? ühühü hühü

--spoiler--

(bkz: hayal kırıklığı)
nicolas cage'in büyük hazine filmi'nin devam filmidir. genelde filmlerin 2. serileri pek o kadar güzel olmaz, fakat bu 2. film de ilkinin tadında. filmin bulmaca şeklinde olması ayrı bir keyif veriyor insana. klasik hazine arama filmlerinden oldukça farklı. mutlaka izlenmesi gereken filmlerden biri.
ilkini izlememe ragmen cok keyif aldıgım filmdir.

--spoiler--
ozellikle ferrari sahnesi koparmıstır.
--spoiler--
Türkiye'de Büyük Hazine:Sırlar Kitabı isminde vizyona girecek film.
--spoiler--
wooowww
--spoiler--

http://www.apple.com/trai...er/nt2_trailer_large.html
national treasure filminin devam filmidir. ilk fimde olduğu gibi, filmin yönetmeni jon turteltaub, yapımcısı jerry bruckheimer dir.
filmin vizyon tarihi 11 ocak 2008 dir.

ilk filmin oyuncuları ikinci filmde de tam kadro oynamaktadır. bı oyucular nicolas cage, diane kruger, jon voight, justin bartha, ve harvey keitel dir. ayrıca bu oyunculara ikinci filmde helen mirren ve ed harris gibi iki dev daha eklenmiştir.

yani sizin anlayacağınız, değmeyin keyfime gitsin...