bugün

Namusu bacak arasında arayan bulsa bile bulduğunun bilincine varamayacak düşünce biçimidir.
cevapsız arama türüdür.
(bkz: aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor)
(bkz: türk erkeği)
bekarken alayını düzüp evlenirken bakire arayan erkek modelidir.
götünden veriyosun o ayrı.
iki kişi var birini seçeceksin. 1. ilişkiye girmek haricinde herşeyi yapmıs bir insan digeri ise bir kişiyi sevmiş sadece onunla bir kez beraber olmuş hangisini seçersin sorusunu sorabilecegimiz bir durum.
Namuslu olma kavramını salt cinsellik olarak algılamak. Bu konuda iki harika espri vardır. Biri Yılmaz Erdoğan'ın yazdığı Otogargara oyununda. Bakınız:
Otobüs kaza yapar bir kişi hariç tüm yolcular ölür.
Kabir meleği gelir ve kimin nereye gideceğini açıklar.
40'larında bir kadının ismini söyler ve:
- HImmmmmmm, kayda geçmiş hiçbir cinsel suçu yok. Açılmadan iade yani doğrudan cennete.

Olacak O kadar'ın ise yaklaşık 15 yıllık harika bir parodisi vardır bu konuda.

Gerdek gecesi gelin, damata bir itirafta bulunmaya karar verir.

- Hayatım sana bir itirafım var. Hani mobilyalar var ya onlar için ben...

- Ne yoksa mobilyacıya mı verdin?

- yok, yok o'nu dolandırdım.

- haa o zaman tamam

- Bir itirafım daha var. Beyaz eşyalar için de mağaza sahibini dolandırdım.

- Bir an için çok korktum "namusumu" kirlettin diye düşündüm. der ve yumulur.
(bkz: aramaya inanmak)
bekaretini koruduğu için, kucaktan kucağa gezen kızların namuslu, bekaretini kaybetmiş kızların ise namusunu kaybetmiş olduğunu sanmaktır. yanlıştır bekaret kafadadır, yapıdadır, ruhtadır.
namus kelimesi kapsamında yer alan bir durum olmakla beraber, namus kavramının tek ögesi değildir.
kendi yediği haltlara bakmadan namuslu kız arayan erkek modelidir. (bkz: dişi sineğe laf atan tip)
"minareyi çalan kılıfını hazırlar" atasözü üzerinden teşbihte hata olmaz düşüncesiyle gidersek;

minare: namus
minareyi çalan: folla foş tabir ettiğimiz kişiler.
kılıf: namus bacak arasında değildir avuntusu.
(bkz: sonra lafta kalmasın genç)
bekaret'ini kaybeden her kızın ilk kullanmaya başladığı motto.

iki kişi düşünelim, aynı kadının iki farklı şekilde yaşadığı, başka tüm değişkenlerin aynı kaldığı bir ütopya.

biri evlenmeden önce cinsel ilişki yaşamamış olsun, diğeri yaşamış olsun.

cinsel ilişki yaşayanın, ağzına ilk aldığı kelimelerden biri haliyle bu olacaktır, kendini bir şekilde eksik görmekten alıkoymak için, buna mecburdur, düşünce yapısını değiştirmeye.

ilk cinsel deneyimini evlenince yaşamış olan da, aynı insan bile olsa* ''şimdi ar namus kalmamış. kim kimle yatıyo kalkıyo belli değil'' diyecektir. bir türkiye gerçeğidir. ironidir.
töre ve namus cinayetlerini en çok işleyenlerin vardıkları kanıdır.
türk dil kurumunun büyük türkçe sözlüğünde namus ; toplumsal ahlak kurallarına bağlılık, iffet diye tanımlanmış. iffetse cinsel konularda ahlak kurallarına bağlılık olarak tanımlanmış. sözcük karşılıklarını veriyorum çünkü bunlardan habersiz çok insan mevcut. gel gelelim iffet elbette bacak arasında aranır, ''aynası iştir kişinin''... bacak arasıysa sadece vajina ve penis olarak anlaşılmamalı. oğlum bacak arana sahip çık derken bir baba cinsel konularda dikkatli ol demek istemiştir... asıl sorun şurda herkez iffetli olmak zorunda değildir. iffetli olmak demek eşittir, doğru ve dürüst olmakta değildir. iffet ayrı bir kavram ayrı bir özelliktir.
evet bacak arası da namusun arandığı yerdir ; fakat tek yer değildir. (bkz: anal ve oral yapıp bakire kalan kız)
çakmaktaş sülalesine mensup olan kişi zihniyetidir.
sözlüklere yıllardır dert olan konu.
safça olan yaklaşımdır, namus sadece bacak arasında değildir, namusun aranabileceği diğer bölgeler:
avuç içi
ağız
göğüs arası
hatta ayak ve koltukaltı da düşük ihtimalli bölgeler arasında yer alabilmektedir.
ülkemizde sıkça kullanılan "kafa sikmek" söz öbeğini yanlış anlayıp namusu beyinde arayan komik insanlar bile çıkabilmektedir bazen.
ne kadar ararsan ara bulamazsın orda.
namus;kendine guveni yetersiz olan erkeklerin kadınları ellerinin altında tutmak icin kadına taktıkları kelepcedir.
bacak arasında daha ilginç konular bulmayla sonuçlanan eylem.
namusun somut bir izdüşümü olsaydı nerede arardınız? avuç içindemi?
ilkel toplumlardan bugüne bu şekilde gelmesi ve kabul görmesi belkide haklı bir sebeptendir değilmi?
tanrıyı sözlükte aramak ile yakın dostluğu vardır.
aramaya inanmaktır, denildiği üzere arayan mevlasını da...belasını da...
güncel Önemli Başlıklar