bugün

zaman zaman içinde, bir zaman içinde yazılıp, daha sonra da bulunup, "aaa, bunu ben yazmıştım di mi" tepkileri ile okunan yazılardır. bazıları o kadar eskidir ki, sisler içinde hatırlanır. * * * *
(bkz: naftalin kokulu şarkılar)

Yağmur bulutları konar
kan oturmuş gözlerine,
dökülür damla damla umutlar
susla öpüşen dudaklarına.

gizli saklı hayaller örtülür
pervazları eskimiş hikayelere,
sıvası dökük hatıraların bahçesinde
kimbilir kaç bahar açmadı
arsız zakkumlar bile.

kışdan kalma is kokusunda
dünden kalan veda sancısı,
hüzne boyalı dört duvar
ve inleyen uykuların arasında
ölen özlemler sayılır.

-kararan zamana yenilmiştir gün
her yudumda bir şarkı
neden hep naftalin kokar-

kirli ellerde buruşan düşler,
hasret ateşlerine yenilir.
küller savrulurken çıkmaz sokaklara
şimdi hangi mevsim konar göçer,
kimin umurunda.

yarım yamalak tutulan hayatlar
aç açık sokak lambaları ışığında
feri sönmüş gözler
ki aşinadır artık
aynalar kırışan yıllara...