bugün

adını nahide camukova olarak değiştirmiştir.
"Türkiye'de okumak istesem ÖSS'yi kazanamam!!!"

Nadia Camukova, Einstein'ın zekâ testinden 200 puan üzerinden 199.37 aldı. 7 dil bilen Camukova, 25 yaşında dünyanın en genç profesörü oldu.


Prof. Dr. Nadia Camukova, Türkiye'deki sınav sistemini eleştirdi. Dünyanın en zeki insanı,"Bir insanın hayatını 3 saate sığdırmak çok yanlış." dedi.
Moskova Beyin Araştırmaları Enstitüsü tarafından dünyanın en zeki insanı ilan edilen Prof. Dr. Nadia Camukova, "Bugün Türkiye'de üniversiteye girmeye kalksam belki ÖSS'yi kazanamam!" itirafında bulunuyor. Türkiye'deki sınav sisteminin öğrencilerin kapasitelerini körelttiğini söyleyen Camukova, sınav sistemi ile ilgili ise şu yorumu yapıyor: "Bir insanın hayatını 3 saate sığdırmak kadar yanlış bir şey yok. insan hayatını Milli Piyango'dan çekmiyor ki!" ...

yazının devamı için...
http://www.zaman.com.tr/w...r/haber.do?haberno=484241

histeri adlı yazarımızın 03.07.2010 tarihli mesajla gelen düzeltmesidir. "dünyanın en genç profesörü charles fefferman. 22 yaşında profesör olmuştu(r)" link e aldanmayalım.
Dünyanın en zeki insanı Camukova, Türkiye'deki üstün potansiyelli insan özelliğinin dünyanın hiçbir yerinde olmadığını iddia ediyor. Türkiye'nin dahilerinin yabancı ülkeler tarafından bilinçli olarak yok edildiğini vurgulayan Camukova, "Bazı üstün zekâlı öğrencilerle normal zekâlı çocuklar aynı ortamda kaynaştırılmaya çalışılıyor. Bu tür yollarla üstün potansiyelli çocuklar yok ediliyor, normalleştiriliyor." diyor. Genç profesör, Türkiye'de televizyon kültürünün insanları tembelliğe sürüklediğine de dikkat çekiyor.

Dünyada genel kabul gören istatistiki verilere göre bir toplumda 1 milyonda 1 dâhi çıktığını söyleyen Nadia Camukova, Türkiye'de üstün potansiyelli dâhi seviyesinde en az 70 insanın olması gerektiğini belirtiyor. Türkiye'de bulunan 70 dâhiden en az 60'ının normalleştirilerek çürütüldüğünü öne süren genç profesör, yeni doğmuş çocuklarla 7-8 yaşına kadar gelmiş olanları kurtarmanın mümkün olduğunu anlatıyor. Camukova, Rusya'daki sistemi ise şöyle özetliyor: "Bu iş devlet politikası olmalı. Bunun içine o çocuğun doğduğu günden itibaren sağlık kontrolü ile birlikte beyin kontrolü gelişmesini inceleme işi devreye girer. 1 yaşına kadar her 15 günde bir, eve gelerek çocuğu kontrol eden doktorları olan ülkeler var. Bunlardan biri Rusya. 1 yaşını doldurana kadar doktor çocuktan sorumludur. Her 15 günde bir, eve giderek evin sıcaklık derecesinden içindeki moral düzeyine kadar bütün verileri, özel defterine geçer. Ve o çocuğun ölmesinden de doktor sorumludur."

Nadia Camukova şu an 30 yaşında. 25 yaşında iken dünyanın en genç profesörü olmuş. 3 yıl önce yapılan Picasso testinde 360 üzerinden 357, Einstein standartları ölçümünde ise 200 üzerinden 199,37 puan alarak dünyanın en zeki insanı unvanını almış. Camukova, Türkçe, ingilizce, Almanca, Fransızca, Rusça, Arapça ve Farsça olmak üzere 7 yabancı dil biliyor. Bugüne kadar 3 bin civarında kitap okuyan Camukova, "Her gün bir kitap okumaya çalışıyorum. Karl Marks'ın Das Kapital'ini 4 yaşında okudum. Kur'ân'ı da aynı yaşta okuyup ezberledim. Okuduğum bir kitabı ikinci kez okumam ama zevk alarak tekrar tekrar okuduğum tek kitap Kur'ân'dır. Her 20 günde bir okurum." diyor. 'Dindar mısınız?' sorusuna, 'inanacak kadar zekiyim.' diye cevap veren Camukova, "Yaratılışa inanıyorum. inanmıyorum diyen insanlar kısa vadeli inançlarla yaşarlar aslında." diye konuşuyor.
hakkında bilinenleri götünden salladığı ortaya çıkmış üçkağıtçı, dolandırıcı.hakkında düzülen methiyeleri okudukça olayın vehameti daha iyi anlaşılmaktadır.anlaşılamayan nokta ise bu kadar meziyetleri olduğunu varsaysak bile türkiye de ne işi olduğudur.

http://www.hurriyet.com.t....asp?gid=229&sz=78794
dünyanın en zekisi olmasa bile en kurnaz insanlarındandır. türkiye şubesi de erdal demirkıran'dır
insanları dünyanın en zekisiyim diye kandırma teşebbüsünde bulunmuş, ve ne yazık ki bu eyleminde kısmi olarak başarıya ulaşmış insan.

kişisel bir not eklemek istiyorum. bu kişi hakkında ilk iddiaları zaman gazetesinde gördüm ve internette bir araştırma yaptığımda google arama motorunun bana türkçe kaynaklar dışında hiçbir kaynak vermediğini gördüm. yani kadını sadece biz biliyorduk ve dünyanın hiçbir yerinde adı geçmiyordu. bunun adı şarlatanlıktı. beni şaşırtmayan diğer bir detay ise, kadının sürekli okuduğu ve en çok beğendiği kitap olarak kuran'ı göstermesiydi. tabi bu durum zaman ve diğer islamcı gazetelerin işine gelmiş olacak ki, hemen boy boy haberlerini yaptılar. bakın sizin takmadığınız kuranı dünyanın en zeki kadını çok beğenmiş ne haber, demeye getirdiler. aslında bundan doğalda birşey yoktu. sürekli yeni gelişmeler ile güçlenen bilim karşısında, sabit değerlerin savunuculuğunu yapmak zordur. çünkü bilim değişkendir ve kendi doğru kabul ettiği değerleri bile sorgular güçsüzde yıkar ve siler. tabi dinci kesimin böyle zeki bir kadının desteğini almak çok büyük işlerine geldi ve bunda tereddüt bile etmediler. çünkü kendileri bile öylesine körü körüne ve araştırmadan inanmışlardı ki destekleyici bir kaynak geldiği zaman onun astı astarı var mı diye araştırmadan direk can simidi gibi saldırmışlardı. ama sonra ne oldu, foyaları meydana çıktı ve rezil oldular.

bakalım zaman gazetesi böyle bir sahtekarlığın yaşandığını ve kendilerinin fütursuzca buna çanak tuttuklarını söyleme cesaretini gösterebilecekler mi? hiç sanmıyorum. çünkü hayatlarını sabit değerlerini savunmaya adamış insanlar, hata yaptıklarını kabul etmeyi sevmezler.
http://tinyurl.com/y3w8dcz