bugün

işini yapmaktadır. ne malum bir şeyler çalmayacağın. belki hırsızlığa geldin.
-buyrun yardımcı olayım.
-bakıyordum öyle ya.
-ne tip bir şey bakmıştınız?
-herhangi bir şey yok aklımda.
-şöyle yen modellerimiz geldi, bakın.
-hmm. yok, kalsın.
-şunlar nasıl?
-bakıyorum ben sadece.
-şuna da bakın öyleyse.
-kardeşim, gider misin başımdan? istemiyorum yardım falan ya.
-ne tarafa gitmemi istersiniz? şu taraf iyi mi?
-haydaa!
müşteriden kıllanmış olabilecek görevli. böylece karşılıklı kıllaşma doğar.
size doğru yanaştığınızı gördüğünüz anda ölü taklidi yaparak ekarte edebileceğiz görevlilerdir.
birde bunların telefon numaranızı alıp her fırsatta size bir şeyler daha satıp kazıklayabilirmiyim diye içinden geçirip indirimiz vardı ,yok şu ürünün tanıtımı vardı diye sizi arayanları vardırki yakanızdan düşmezler.Özellikle Tekin acar kozmetik ürünlerinden birkere aldınızmı başınıza gelecek kaçınılmaz şeydir.Aman diyim ,uzak durun diyim,telefon numaranızı bunlara vermeyin diyim.
hediyelik eşyalar arasında gezerken yanlışlıkla bişeyi düşürdüğünüzde parasını vercek mi acaba diye sizi kasaya kadar takip eden adam
(bkz: kene)
ardınızdan gelirken tam o an ani bir dönüşle kafasına bir yumruk geçirilesi insandır.
tamam çok canice olabilir, hatta bu yumruğun nedeni o da olmayabilir, patronları olabilir.. çünkü patronları tarafından bu görevlilere, müşterinin peşinde koşulması zorunlu kılınmıştır.

ama insanın rahat rahat birşey bakıp beğenmesine olanak tanımazlar. herhangi bir ürüne elinizi attığınız anda, fonda, "buyrun yardımcı olayım." cümlesi kulaklara geliverir.
eğer yardıma ihtiyacımız olursa gidip sormamız mantıklı değil mi?.. ayrıca neyine yardımcı olabilirler ki? belki o meşhur depodan başka bi bedenine bakabilirler.. hayatımda büyük yardımını gördüğüm bi satış görevlisi olmamıştır. olmayacaktır da..
en sinir bozucu replikleri nasıl bir şey bakmıştınızdır.
cevaben:
"söylesem bulabilcen mi,bir kağıt kalem ver de çizeyim istersen" denilir,ardından kağıda görüp görebileceğiniz en abuk model itinayla çizilir."işte tam böyle bir şey aradım,aynından varsa alıcam,yoksa bana müsade" diyerek mağaza çalışanlarına sinir savaşı açılır.nitekim onlar sizin manyak olduğunuza hükmettikten sonra zaten size bir daha bulaşmayacaklardır.ondan sonra buyurun doya doya gezin efenim,mağaza sizin
siz yorulmayın ben öylesine bakıyorum diyerek takip etmesi engellenebilecek kişilerdir. onlarda görevlerini yapıyorlar sonuçta, biraz empati kurmak gerekir.
müşterinin kendisine düş yakamdan demesini hak eden satış görevlisidir.Bu görevli kotasını doldurmasın diye,aynı ürün mağazanın bir başka şubesinden alınır.burdan da insanlara yapışıp sinir etmenin hem ruhsal sağlık hem de maddi durum üzerinde olumsuz etkisi olduğu anlaşılır.
aslında birer sülük olup insan kılığında sabır ölçen yaratıklar da denebilir. dikkatli olmazsanız bütün mağazayı üstünüze yıkabilir ya da bu durumun tam tersi de geçerlidir.
mağaza sorumlularının * * * üstlerinden aldıkları yanlış kararları satış elemanlarına uygutlatmasıdır bu olayı yaşatan. bir de müşterinin beğendiği ve denemek üzere aldığı ürünleri taşınması istenir. yoksa hiçbir satış elemanı müşterinin peşinden market sepeti gibi dolaşmak istemez. üstelik istenilenleri yapmamanız ve yanlış olduğunu söylemeniz de pek işe yaramayacaktır. yani mağazaya girdiğinizde peşinizde dolaşan bir satış elemanı varsa, emin olun o an sizin duyduğunuz rahatsızlıktan çok daha fazlasını hissetmektedir, hem de gün boyu ayakta durmanın verdiği yorgunlukla.
insanin icindeki alisveris yapma istegini korelten eleman modeli.
iNSANI GICIK EDEN TiPLERDiR.MÜŞTERi MEMNUNiyeti adı altında müşteri kaçırma girişimidir.
+buyurun hoş geldiniz
-hoşbulduk
+neye bakmıştınız
-hiiççç şöyle bir bakayım demiştim
+tamam bakın
+bakın yeni ürünlerimiz geldi bu sene çok moda size de çok yakışır
-yok sağolun
+bi de bunlara bakın yeşil sizi çok açacaktır
-hayır sağolun
+ama o elinizdeki size küçük gelir bir kaç beden büyüğünü bulayım ben size
-hayır kardeşim töbe töbe
+bakın burda onların çeşitleri var isterseniz hemen deneyin
-ya sen beni rahat bıraksana bi almıyorum lan almıyorum
+ama hanfendi
-başlatma hanfendine
bir şeyler almaya karar verdiğinizde artık başka birileri ile ilgilenmeye başlamış olan kişidir.
insana illallah dedirten, insanın ağız tadıyla alışveriş yapmasını engelleyen, insanın kendisini hırsız gibi hissetmesini sağlayan, elinize aldığınız her ürün hakkında sormadan bilgi veren, eğer bu takip etme işi uzarsa "yeter lan yeter, yapmıyorum alışveriş filan" diye bağırıp, orayı terketmeye sebep olan satış görevlileridir.
güncel Önemli Başlıklar