bugün

cd, dvd bulunmuyor artık, yerlerini biblolar, oyuncaklar, şallar, çantalar vs. almış. aslında ismi müzik markette kendisi pekte öyle sayılmaz. hediyelik eşya daha baskın. birkaç cd, birkaç film zorla koyuluyor. dostlar alışverişte görsün hesabı. ismine minneten.
arşivcinin aradığını bulma ihtimali pekte yok. zaten onları takan da yok. belki işi bu formata çevirenlerin hepsi de çok memnun olduğundan bu tarz bir dönüşüme el atmıyor. aslında müzik adına yapmak istedikleri farklı şeyler de mevcut ama ayın sonunda ödenecek kiralar, giderler vs. fazla olunca ister istemez farklı sektörlere de kanat açılıyor. yani mecburiyetten ticari bir durum söz konusu.
elbet şeyi de söyleyelim ki bu duruma dair tam olsun: indirip- bindirmedeki hızlılık ve kolay ulaşım sonucunda ortaya çıkan çabuk tüketim durumu epey farklılaştırdı. birçok kimse için orjinallik değil edinip sömürmek mühim. dinlersin, çekersin beğenmedin fırlatır atarsın. youtube'daki şarkıya da beğenmek için 15 saniye süre tanıyorduk ya en son. yoksa atlarsın şansını başkasında denersin.
edit: başlıktaki ''tutku'' daha ziyade ticari durumu ve bir ikilemi resimliyor. para kazanmadan çark dönmüyor, istenilen yapılamıyor.