müslümanlık ın bölgesel bir din olması

ekvatordan kutuplara gidildikçe oluşan gece gündüz farkı müslümanlığı bölgesel bir din yapmıştır.

örneğin isveçte ya da kanadada yaşayan bir insanın müslüman olması biraz saçmadır. yılın belli zamanlarında 3-5 gün gece olmaz, bazende gündüz yaşanmaz. isveçli biri kuranda yazan çubuk ( güneş )saatine göre oruç tutmaya kalkarsa imsak ile sahur arası 5 gün olacağından ne yapar bilinmez. namaz vakitleride keza aynı şekilde 5 günde 5 rekat namaz kılınır.

buna saat var kardeşim deseniz, herşeyi içinde barındıran! kuranda saat kavramı diye birşey yok.
demezler mi, evreni yaratan bunu düşünmez mi diye?
müslümanlık, bu bölgesel farklılıktan dolayı evrensel değildir ve bir arap dinidir desek tövbe haşa der misiniz?
demezler mi kanadalının, finlandiyalının ne suçu var? din onlara ait bir din değil diye.

isveçlilerin pek de takmadığı önermedir. sordum nasıl oruç tutuyorsunuz diye cevap verdiler; kur'anda güneş saati zamanlamayı verir bize. o zaman vakti ölçmeye yarayan alet daha icat edilememişti dediler bana. şimdi saat kullanıyorlarmış.

sordum gece-gündüz olayı sizde biraz karışık, namaz vakitleri biraz arızalı sanırım dedim. öyle ya şafak vakti sabah namazı kılmak mümkün değil. cevap verdi isveçli annabel; "verilen namaz vakitleri dönemin insanına beş vakit namaz kılınmasını emreder saat 13.05 de öğle namazı kılmayı değil" dedi. sonra bana sordu; sen ne mevsim, ne imsak ne de namaz vaktinde şüpheye düşülmeyen bir yerdesin, namaz kılıyor musun dedi. yerin dibine geçtim. sanırım beni üzüm yemek değil bağcı dövmek isteyen birisi sandı.

sonra ayrıldık annabel ile. şimdi evlenmiş, üç çocuğu varmış adlarını da; akıl, fikir ve idrak koymuş. ben hala bekarım, sözlük bayanlarına selam ederim.

edit: entrymi kendisine cevap olarak addedenler editleme yapmışlar. ben de buradan cevap vermek isterdim ama bu defa diğer entrylere cevap verdiğimden dolayı entry silinecek. o nedenle entrye ek yapmıyorum. sadece patinaj yapılışı seyrediyorum.

+ dusundumde remzi abi islamiyet bolgesel bir dindir.
- yani,
+ abi simdi isvec, kanada varya orada gece-gunduz durumu biraz karisik ya o yuzden onlarin musluman olmasi sacma
- mallik parayla mi?
+ efendim,
- senin nefes almanda biraz sacma degil mi, bosu bosuna oksijen tuketiyorsun
+ ama remzi abi onlarin musluman olmasi sacma
- senin derdin ne lan, isvecteki muslumanlari mi dusunuyorsun
+ sey, kem kum
- simdi git cay koy cok sacmaladin bugun
-tamam abi

islam bütün insanlar için indirilmiştir. şüphesiz, emrolduğu üzere, aborijinler, eskimolar, kızılderililer; onlar, develer üzerinde veya yürüyerek hacca gidecekler, hacı olacaklardır.

''insanlar arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak, gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler.''
(hac/22-27)

(bkz: kutuplarda namaz kılmak)
(bkz: saadettin teksoy)

arabistanın gün farkından farklı bir coğrafya olduğunu tahmin edemeyen bir düşüncenin vuku bulduğu netice.
yazın kalın kalın perdeler takılarak belli vakitlerde gece süsü verilen,
kışın ise lambaların günlerce sönmediği bir coğrafyadan bahsediyor isek ;
namaz vakti diye bir kavram yoktur bu bölgede.
ha keza:
hatay ilinin sahur ile iftar arasındaki fark ile artvin ilinin farkı göz önüne alındığında bu durumu tespit etmek olanaklıdır. eğer ki artvindeki müslüman 50 dk daha aç kalıyor ise buna şans denmemeli. eşitlik ilkesi çiğnenmiş midir acep?

kanada ve kuzey avrupa'da yaşayan müslüman insanlara sorulması gereken sorudur.

din alimlerinin konu ile alaklı açıklamaları şu şekildedir;

Gece ve gündüz süreleri bizimkilerden farklı olan kutuplarda namaz ve oruç vakitlerinin nasıl tespit edileceği hususu, islam alimleri tarafından müzakere edilerek neticeye bağlanmıştır. Buna göre kutup dairelerinde ibadet vakitleri "fetva" ve "takva" diye ikiye ayrılır.

Birincisi; ibadet ancak vakitle farz olur. Vakit girmeyince, ibadet farz olmaz. Bu itibarla kutuplarda bulunan insanlar, ne kadar uzun günde olurlarsa olsunlar, sadece o günün namazını kılarlar ve bize göre bir ay kadar uzun yada daha fazla olan bir zaman için, bir günlük ibadet yaparlar. Fıkıh ilminin bir kaidesi "Namazın bir sebebi, vaktin girmesidir. Vakit girmeyince sebep ortadan kalkar. sebep olmayınca da müsebbeb (yani namaz) da olmaz " hükmüdür.

Bu hükümden dolayı kutuplarda yaşayanlar hangi vakte rastlarsa, o vaktin namazını kılarlar ve geriye kalan vaktin gelmesini (ne kadar uzun olursa olsun) beklerler bu fetva tarafıdır. Bununla amel ederler, kendilerini mesuliyetten kurtarmış olurlar.

Kutuplarda namaz konusundaki "takva" hükmü ise şudur: kutuplarda uzun gün, uzun gece yaşayan insanlar, ibadet vakitlerini kendilerine yakın normal vakitli mıntıkaya bakarak tespit ederler. Yani, kırk beş derece enlemindeki normal vakitli bölgelerin namaz vakitlerini esas alırlar. Onların ibadet vakitlerini kendileri için de ibadet vakti kabul ederek, yirmi dört saat içinde beş vakit namazlarını kılarlar. Bu takdirde bizden farklı durumları olmaz.