bugün

dinini gerektiği gibi yaşayan, en azından buna inanan ve aynı zamanda atatürk' e saygı duyan insanların varlığını kabul edemeyen insanların yaptığı saçmalıktır. ailecek gülüyoruz bunlara.
Toplum olarak uçlarda olmayı , ötekileştirmeyi , sıfat takmayı ne kadar çok sevdiğimizin kanıtı.
gruplaşmaya fazlasıyla meyilli ülkemde şaşırtmayandır.
sağduyuya dair ifadeler göreceğim için ümitlenmişken, akıl yoksunluğunu görünce sözlükteki aklı başında yazarların varlığının ne kadar azaldığı gerçeğiyle bir kez daha karşılaşmama sebep olmuş ifadelerdir*.
yobazlar ve laikçiler nereye gittiler.
müslüman dediginin, ilahi tek, rehberi kuran, ümmeti muhammed, dini ibrahim dini hanifliktir.
sakirt sakirtligiyle hem siyasi hem de dini tercihini ortaya koymustur.
fetullah'in götüne yapismak islamin bir sarti degildir, aksine islama zit bir durumdur.
dolayisiyla sakirt olmak kolay ama bu kisiyi müslüman yapmaz. müslüman olmak isteyen sakirt, fetullah'in götünden cikar, tövbe eder, kelime-i sahadet getirir ve allah'tan baska ilah edinmez.
atatürkcüler ise siyasi bir tercihlerini ortaya koymuslardir.
bu dini tercihleri hakkinda hicbir sey ifade etmez.
atatürkcü mümin de vardir, ateist de vardir, hristiyan da vardir, yahudi de vardir...vardir da vardir.
yurdunun üzerinde okunan ezanlari borclu oldugun atatürk'e söversin de, namusumuzu amerika'ya peskes cekmek isteyen mustolari ilahlastirirsin. ey sakirt senin olmayan aklina selam göndereyim .
dar bir kafa yapısının söyledikleri ve düşündükleridir. zira allahın emrettiklerine koşulsuz iman etmek, ülkesinin bağımsızlığı sağlanırken tüm askeri, siyasi ve sosyal yükü sırtlanan bir adamı sevmek aynı anda özümsenebilir. allaha şirk koşma meraklıları o muhterem zaatı kullanırken, din istismarcıları ve pislik gerici yobazlar da cenabı hakkı, dini kullanırlar. biz çok şükür ki onlardan değiliz. onlardan olanları da hiç sevmedik.
tam anlamıyla (bkz: halt etmek) olayıdır. bakın o atatürk ne demiştir.

--spoiler--

tanrı birdir, büyüktür; dinsel usullerin oluşumlarına bakarak diyebiliriz ki: insanlar iki sınıfta, iki devrede düşünülebilir. ilk devir, insanlığın çocukluk ve gençlik devridir. ikinci devir, insanlığın ergenlik ve olgunluk devridir. insanlık birinci devirde tıpkı bir çocuk gibi, tıpkı bir genç gibi yakından ve maddi vasıtalarla kendisiyle ilgilenmeyi gerektirir. allah, kullarının gerekli olan olgunlaşma noktasına ulaşmasına kadar onlarla içlerinden bazıları aracılığı ile ilgilenmeyi tanrılık gereğinden saymıştır. onlara hazreti adem aleyhisselam'dan itibaren kayıtlara geçmiş veya geçmemiş sayısız denecek kadar çok nebiler, peygamberler ve elçiler göndermiştir. fakat peygamberimiz vasıtasıyla en son dini ve medeni gerçekleri verdikten sonra, artık insanlıkla aracı ile temasta bulunmaya lüzum görmemiştir. insanlığın anlayış, aydınlanma ve olgunlaşma derecesi sayesinde her kulun doğrudan doğruya, tanrısal ilhamlarla temas edebilme kabiliyetine eriştiğini kabul buyurmuştur ve bu sebepledir ki,cenabı peygamber, peygamberlerin sonuncusu olmuştur ve kitabı, en mükemmel kitaptır.(1927)
--spoiler--
ikisine ortak denilen için ise;
(bkz: troll)
Fikrini savunan troll oluyor bu sözlükte*.