bugün

kuran ile arana neden başkalarını sokuyorsun. izan denen şeyden yoksun musun ?
tanrı neden yarattığı şeyleri cezalandırıyor?
(#42437580 )

Bu soru da hataya düştüğün durum Kur'ân'ı sadece okuyarak yorumlamaktır, hadislerin önemi tam olarak burada devreye giriyor..

Vahye dayalı bir fıkıh kaynağı olarak hadis, Kur'ân karşısındaki durumu ve getirdiği hükümler açısından şu şekillerde bulunur:

1. Bazı hadisler, Kur'ân'ın getirdiği hükümleri teyid ve tekit eder. ana-babaya itâatsizliği, yalancı şâhitliği, cana kıymayı yasaklayan hadisler böyledir.

2. Bir kısmı hadisler, Kur'ân'ın getirdiği hükümleri açıklar, onları tamamlayıcı bilgiler verir. Kur'ân'da namaz kılmak, haccetmek, zekât vermek... emredilmiş, fakat bunların nasıl olacağı belirtilmemiştir. Bu ibadetlerin nasıl yapılacağını hadislerden öğreniyoruz.

3. Bazı hadisler de, Kur'ân'ın hiç temas etmediği konularda, hükümler koyar. Hadîsin başlı başına müstakil bir teşri' (yasama) kaynağı olduğunu gösteren bu tür hadislere, ehlî merkeplerle yırtıcı kuşların etinin yenmesini haram kılan, diyetlerle ilgili birçok hükmü belirten hadisler... örnek olarak verilebilir.

Buraya kadar anlatılanlar, hadîsin (sünnet) islâm dinindeki önemli yerini gözler önüne sermektedir. Din açısından, Kur'ân'dan hemen sonra gelen bir hüküm kaynağı olarak hadislere gereken önemin verilerek Hz. Peygamber'in sünnetine uyulması, başta Allah (c.c.) olmak üzere, O'nun Rasülü Hz. Muhammed (s.a.s) tarafından da çok kesin ifadelerle emredilmiştir. Bu konuda Kur'ân'da şu âyetlere yer verilmiştir: "Ey Peygamber de ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız, bana uyunuz ki; Allah da sizi sevsin ve günâhlarınızı bağışlasın"(Âlu imrân, 3/31); "Ey Peygamber de ki: Allah'a ve peygamber'e itâat ediniz. Eğer yüz çevirirseniz, biliniz ki Allah kâfirleri sevmez" (Âlu imran, 3/32; "Allah'a ve Peygamberlere itâat ediniz, umulur ki rahmet olunursunuz" (Âlu imrân, 3/132); "Peygamber size neyi getirmişse onu alın, neyi yasaklamışsa ondan sakının" (el-Haşr, 59/7). Görüldüğü gibi bu âyetlerde, Rasûlullah (s.a.s)'e itâat, Allah'a (c.c.) itâat ile birlikte emredilmiş, hatta Peygamber (s.a.s)'e itâatin Allah'a (c.c.) itâat demek olduğu açıkça belirtilmiştir.

-Alıntıdır..
El ele kol kola gezen çiftler zina mi yapmış oluyor amına koyayim?
ikidir aynı soruyu farklı başlıklarda soruyorsun aynı şekilde. Parkta bahçede öpüşmek el ele tutuşmak kol kola gezmek vs diyosun. E kanka bence yanyana gezen her kadın ve erkeği de buna dahil edelim. onlarda zina sayilsin?

Kuran diyor ki zina yapanlara 100 sopa vur. Ama bir insanın zina yapmış sayılabilmesi için en az dört kişinin onu zina yaparken görmüş olması lazım.
Şahitlik etmesi lazım. Aksi takdirde zina yapmis sayılmıyor.
Öyle ki sen karını bir erkekle yatakta bastın ya sen karinin dört defa zina yaptığına yemin edersen ve karın dört defa zina yapmadığına yemin ederse zina yapılmamış sayılıyor.

Çocuk oyuncağı mi lan bu yok elinde kırbaçla gez, yok önümüze gelene bin kirbac.
Zaten bir kader çizgimiz var ise edilen hayır duaları boşa mı gidiyor?
Bir dilenci sana Allah seni evlatlarından ayırmasın diyor lakin ertesi gün kalp krizi geçiriyorsun. O zaman duanın bir tesiri yok mu?
Kuran'da tanrının insanlara kendi ruhundan üflediğini yazması, yani tanrı ruhu taşıdığımızı söylemesi size son derece mantıklı gelirken,

isa'nın tanrının oğlu olabileceği neden gülünecek derecede mantıksız gelir?
güncel Önemli Başlıklar