bugün

(bkz: http://munevver-karabulut.blogspot.com/)

yaşananların unutulmaması, vicdan sahiplerinin elinde.. çeşitli sözlüklerden yazar arkadaşlarla birlikte bir blog kurduk kendisi için. yazıları ile destek olmak isteyen arkadaşlar bana ulaşabilirler.
ölümüyle, olurda bir cinayete kurban gidersek, polisin görevini yerine getirip katilinizi bulmak yerine, ailenizin sizi yetiştirme tarzı hakkında ahkam kesebileceği bir ülkede yaşadığımız gerçeğiyle yüzleşmişizdir.
istediği kadar -kullanmaktan nefret ediyorum ama- ''hafif meşreb'' olsun, istediği gibi giyinsin, istediği gibi düşünsün, ailesi istediği kadar enteresan bir hayat sürsün; kimse bir manyak ve sosyopat tarafından bu denli katledilmeyi hak etmemiştir..

mekanının cennet olması dileğiyle..
üzerinden prim yapılarak resmen mezarında döndürülen zavallı kız.

celalettin cerrah gibi, meslekten ihracına ek olarak bıyıklarından tavana asılması gereken bir basiretsizin, "ben feci sıçtım aga" diyememesinden ötürü; terbiyesizlik yapmaya cüret edebildiği merhume.

ölüm, birtakım naif eylemler neticesinde elde edilen birşey değildir, olamaz da.
ve bunu sizin gibi, çocukluğunda yaptığı her kötü şey ölesiye dayak yemekle sonuçlanmış mal bünyeler anlayamazlar. ondan zaten gencecik bir kıza ölümü layık görebilmeniz. öldürene hiç dokunmadan hem de.

hiç mi hayal kırıklığına uğramadınız hayatınız boyunca? hiç mi "onu tanıyamamışım, hiç de düşündüğüm gibi biri değilmiş" demediniz? bu kadar mı mükemmelsiniz? ve gerçekten, hayatımızı her yönüyle kontrol altına alabileceğimizi falan mı sanıyorsunuz ciddi ciddi? bu kızcağızın ve ailesinin yaşadığı sadece bu, tanışmış/tanıştırılmış oldukları halde.
ama yaşanabilecek en trajik boyutu elbette.

rahat uyusun, mekanı cennet olsun. uluslar arası ilişkiler okumak istiyormuş, yazık. komşumuzun aynı yaşlarda iki kızı var, bi başka baktım bugün onlara. belki de hayatımda ilk kez annemi anladım. ben arkadaşlarımla buluşmak için neşeli neşeli dışarı çıkarken içinin nasıl titrediğini, ama belli etmediğini.

allah topunuzun çok ciddi belasını versin.
cinayetinde ailesi suçlanamayacak olan kızdır. rahmetli olmuştur ve bu saatten sonra vay efendim ailesi şöyle olsaydı, vay efendim kendisi böyle olsaydı demek kadar saçma bir şey olamaz. ailesi suçlanamaz. neden mi? çünkü ortada bir sapık var, psikolojik sorunları olan bir cani var.

bakın, münevver' in cinayetinden bir süre sonra başka bir cinayet haberi duyuldu. genç kız pendik lisesi' nde okuyordu. kendisine arkadaşlık teklif eden bir genç vardı ve bu genç karşılık alamıyordu. ailesi kızlarının arkasında durdu. defelarca adres değiştirdiler, telefon değiştirdiler, kızın okulunu değiştirdiler; ama sonuç ne oldu: kız oturdukları apartmanın asansöründe ölü bulundu. ee ne oldu? ailesi bu kızı çok korudu, kolladı. bu cinayete engel oldu mu? maalesef olmadı. çünkü karşınızdaki akıl sağlığı yerinde olan biri değil. gözü döndüğünde her şeyi yapabilecek bir cani. bu yüzden de bu cinayete hiçbir şey mani olamazdı.

ailesinin yaşadığı acıyı düşünün, bir de onları şuçlayarak acılarını nasıl katlayabiliyorsunuz? sözde müslümanların yaptığı bu abuk sabuk yorumlar (yok açık giyinmiş, yok sarmaş dolaş poz vermiş bilmem ne) hangi insan evladının vicdanına sığar. bir genç kızın, neredeyse çocuk denebilecek yaşta bir genç kızın vahşise öldürülmesi buradaki konu. hem çok müslümansınız ya ölünün arkasından konuşulmayacağını nasıl unuttunuz?
bu kızın öldürülmesindeki tek suçlu onu öldüren katildir. münevver'in nasıl bir hayat tarzına sahip olacağı tamamen kendisinin kararıdır, kendisi gibi hayat süren yüzbinlerce insan var bu ülkede ve hiçbirisi bundan ötürü öldürülmeyi hak etmiyor, hepsinin hayat hakkı dokunulmazdır. ister emniyet müdürü, ister yazar olsun hiçbir eksantrik fikir sahibinin bu konudaki ninemin bıyığı olsaydı dedem olurdu gereksizliğindeki yaklaşımı bırakın tartışılmaya değer olmayı, ciddiye alınası bile değildir.

ancak bu konudaki "rezil"liğin başladığı yer ise her an toplum kesimlerini linç etmeye hazır olan ve bu uğurda bir trajediyi bile politikaya malzeme yapmaya çalışan mentalitesi politik proje ürünü davarlardır. işte bu davarların beyanlarına hak ettikleri cevap kerhen verilip rezillikleri yüzlerine vurulmazsa, daha önce defalarca olduğu gibi adamdan sayılıp saygı görerek artan dozda saçmalamayacaklarının garantisi de yoktur.
tek bildiğim, isterse götü açık gezsin arkadaş, kimse şerefsizin biri tarafından öldürülmeyi haketmez.
modern hukuk devleti diye zırvaladığımız şey aynen böyle bişidir.
bu kız suç mu işlemiş? hayır. sanane kıyafetinden, sanane ailesinin davranışından.

sanane!!!

sanki çok baskı altında tutulanlar hiç öldürülmüyor, hiç kaçırılmıyor, hatta hiç suç işlemiyormuş gibi nasıl bunu savunursunuz!!! aklım almıyor.

elhamdülillah müslümanım diyen varsa şunu diyen, tek diyeceğim yazıklar olsundur. biz sözde iki vicdan taşıyoruz, biri her insanda olan ahlak bir de ümmet ahlakı. bu mu lan ümmet ahlakı, ölen kızın ardından namussuz diye yafta yapıştırmak?

senin eve kapattığın kız kardeşinin daha namuslu olduğunu sen nerden biliyorsun ha? ben de onu soruyorum?

sen tanımadığın kızın namusuna bu kadar kolay çamur atıyorsan ben de senin namusuna çamur atarım böyle.

şerefsizlik etmeyin!
ölümünden dolayı elbette birinci suçlu, polisin en önemli şüphelisi sevgilisidir (tabi cinayeti onun işlediği kesin değil, o farz edelim). ama o heriften sonraki suçlu kim? ben 23 yaşındayım, erkek olmama rağmen hala annem babam takılacağım arkadaşlarımı tanımak istiyor, kimdir nedir diye soruyor, bunların nedeni ne? her anne baba evladına bu şekilde sahip çıkmaz mı? ya kızımın-oğlumun başına bir iş gelirse diye sürekli şüphe içerisinde olmazlar mı? münevver'in annesi-babası nerdeydi peki? neden sevgilisiyle tanışıp tartmadılar bu çocuğu? hangi mekanlara gittiğini neden öğrenmediler? güler'in ve cerrah'ın sözleri elbette kabul edilemez ama bu sözler söylendi diye anne-baba da aklanmadı. onlar da başlarını iki elinin arasına alıp düşünmeli biz nerede hata yaptık diye. bazı radikal islamcılar "oh olmuş" dediyse bu tüm müslümanların bakış açısını göstermez, böyle saçma şey olur mu lan!!! pkk sol örgüt diye solcuları terörist mi ilan edecez, evet o kadar uçuk bir örnek verdim ne kadar zırvaladığınızı anlayın diye.
(bkz: mehmet sevket eygi/#5125329)
sözlükte müslümanlara saldırmak için vefat etmiş bir kızı kullanmaktan bile çekinmeyecek kadar rezil köpeklerin olduğunu gördüğümüz kız.
ömrünün baharında bir piskopatın kurbanı olmuş kız.

bu kızcağızı katleden hayvan bulunmadıkça bu aç, bu reyting uğruna anasını bile satabilecek, bu şeref, haysiyet, insanlık gibi tüm değerlerden yoksun medya elim vakayı magazinleştirmeye devam edecek, onu seven, ona değer veren her kim varsa ciğerini dağlamayı sürdürecektir.

bugün yine bir haber(!) patladı. neymiş efendim münevver başı kesilirken canlıymış.

hah...bunu da öğrendik ya tam süper oldu. yani bir bu kalmıştı bizim bu yeterince vahşi olay hakkında öğrenmediğimiz, bunu da okuyucularınıza sundunuz ya bravo!

pek yakında başı kesilirken çok çırpınmış, direnmiş, bir eliyle testereyi tutmuş nevinden haberlerde yapın ki daha bir salyalarımız aksın, daha bir zevklenelim.

korku dizisi ya bu!

öbür yanda şu hayvanı bir şekilde ve bir an evvel bulup kodese tıkmak ve şu lanet süreci bitirmek, şu iblis medyayı susturmak yerine "kızlarına sahip çıksalarmış" diyerek yine sevenlerinin ciğerini hedefleyen bir emniyet müdürü!

nasıl bir ülke bu yarabbim!

bela okuyacağım ama rabbim böyle bir kişilik nasip etmiş daha ala bela nasıl olur ki!
bugün ayşe arman'ın yaptığı röportajda avukatının söyledikleri tüylerimi diken diken etti. münevver öldürülmeden, başı kesilmiş. annesi bunları duyunca neler hissetti, düşünmek istemiyorum.http://www.hurriyet.com.t...asp?yazarid=12&gid=61
akıl almaz bir cinayetin kurbanı güzel kız. unutulması imkansız bir olay, faillerin yakalanmaması ise polisimiz adına utanılacak bir durum. bir yetkilinin, kızlarına sahip çıksalardı söylemi ise bu feci olaya nasıl yaklaşıldığını gösteriyor. ülkemizde olan iyi ve kötü olaylara puan verme gibi bir alışkanlığa sahip olan ben, bu feci olaya ve yetkilinin bu söylemine eksi puan verdim. eksi puanların çok olduğu ülkemizden utanıyorum. bu güzel tertemiz münevverin katili bulunup cezasını gördüğü zaman biraz olsun huzur duyacağım. yine de bu insanlık dışı yapılan cinayeti ömür boyunca unutacağımı zanetmiyorum. hiç tanımadığım bu genç kıza allahtan rahmet diliyorum. annesi,babası ve kardeşine sabır diliyorum.
sevgiyi yanlış yerde aramış ve bedelini emsallerinden çok daha ağır bir şekilde ödemiş kızdır. sevgilisi denen cani zaten insanlık dışı lakin kafam almıyor hemen herkese cemin sorunları olduğunu söylüyor ve günlüğünede cem tedavi görecek yazıyor. anne günlüklerini okuyorum diyor ama üstünde durmuyor kızını alıp karşısına kızım cemin ne sorunu var diye sormuyor. arkadaşları kızın aşırı kıskanç baskıcı bir erkekle beraber olduğunu görüyor ama kimse kızla oturup konuşmayı denemiyor.....

ailesinden biraz daha sorumluluk beklemiş olanlar ne yazık ki sadece dinciler ve dindarlar değildir. pek bir sevdiğimiz amerikan dizilerinde bile aileler kızlarının sevgililerini tanıyorlar, kontrol ediyorlar. çocuğun zaten normal bir psikolojiye sahip olmadığını kız biliyor, ailesi biliyor, kızın günlükleri okunuyor, okuldan aynı sebeplerle uzaklaştırılıyor ama kızı öldürene kadar kimse ses etmiyor. katilin bulunamaması nasıl ki zenginliğiyle ilintiliyse , bunca zaman şüphe uyandırmaması(?), ya da görmezden gelinmeside zenginliğiyle ilintili diye düşünüyorum.
isminin anlamı; "aydın" mış. yılmaz özdil yazısında aydınların sonunun bu ülkede aynı olduğunu söylemiş. ne de güzel demiş.
katilin babası tutuklanmış birileri ''parası var diye korunuyor'' diyor. yahu siz okuduğunuzdan bir şey anlamıyor musunuz?

insanın iliklerini donduran ve gerçekten kötü duygular yaratan bir cinayet.

annesinin dediği gibi ''kızı bunun hesabını soracak'' adelet'de soracak elbet. önce bu dünyada sonra ahirette..
peşi bırakılmayası cinayet.

eğer birileri bu ülkede parasıyla cinayet işleyebiliyorsa o ülkenin hükümetine de emniyet müdürlüğüne de ana avrat saymak mübah olmalıdır. saymayı bırakın, alaşağı edilip linç edilirlerse kimsenin vicdanı sızlamamalıdır bile. gavur dedikleriniz en ufak bir haksızlıkta ülke başkanlarını kanırtıyorlar.

kaldı ki bizim emniyet müdürmüz olacak adam kalkıp "e kızına sahip çıksaydın" desin. normalde adamın götünden kan almaları gerekiyor haliyle. ama dokunulmazlık var değil mi?
ardından gözyaşı döktüren, katile küfrettiren, düşündüren kurban. bir cinayetin kurbanı...

gencecik gözlerdeki umudun sönmesi çok acı... çok...
türk polisinin bir türlü suçluyu bulamadığı cinayettir. türk polisine her ne kadar laf etmek istemesem de böyle rezil bir cinayeti hala nasıl çözemediklerini anlamak mümkün değil.
içimi sızlatan güzel yüzlü, güzel saçlı kız. allah kimsenin başına vermesin, bu nasıl vahşet yarab, can can a bunu nasıl yapar.
arkadaşım, sırdaşım, yoldaşım... insanların derdine kendi derdinden daha çok üzülen, duygusal, sevgi dolu bir insan. güldüğünde gözlerinin içi gülen, hayata çok ama çok bağlı bir kız. beraber muhabbet ettiğim, gözlerim dolana kadar gülüp sonra da gözlerim şişene kadar ağladığım arkadaşım...

hatırlıyorum... bi gece müzik dinliyorduk. hayallerinden bahsediyordun ve nedense hiç gitmiyor aklımdan o hayaller... ne kadar küçük şeylerden mutlu olurdun oysa... öyle büyük hayaller de değildi yani. biliyordum yapardın sen, hayatta hep başarılı olmuştun çünkü... anlattığın hayallere hep gerçekmiş gibi kulak vermiştim ben...

görmek istediğin yerler vardı... "gidicem burcu, ölmeden görmek lazım. çok merak ediyorum." diyordun. bende "gidersin elbet, sen gitmicen de kim gidicek gezginci" diyip gülüyordum. çünkü biliyordum münevver'im birşeyi kafasına koydu mu yapardı.

dalga geçerdim seninle... hiç alınmazdın "nasıl olsa deli" diye... "yahu bari benimle bi bira iç valla bişi yapmaz" der ardından da nuri alço taklidi yapardım. çok gülerdin o halime... sonra da "sen bırak şimdi içkiyi de şarkı söyle" derdin... bende ne istersen söylerdim...

çok konuşurdun... herşeyi biliyordun sanki. ne konu açarsak ilk konuşan sen olurdun. ama hiç bi zaman geveze olmadın. hep bizim -tabir-i caizse- en bıcır bıcır olanımız ve samimiyetine en çok güvenilenimiz olmuştun...

şimdi "keşke" leri sevmediğimi bile bile bana "keşke" dedirtiyorsun...
keşke yanımda olsan da yine sabaha kadar gülüp sonra hüzünlü bi şarkıda yine gözlerimiz dola dola ağlasak, gitmek istediğin yerlere gitsen, yine nuri alço taklidi yapsam sana ve o bitmeyen neşenle gülsen, istediğin şarkıları söylesem sana ve başımda durmadan konuşsan...

çok özledim seni münevver'im. biliyorum allah iyileri önce alır yanına... sen çok ama çok iyi bir insandın... ve biz seni hiç unutmayacağız...

seni böyle canice katledenleri de UNUTTURMAYACAĞIZ!!!!!!!
(bkz: benny s video)

filmle ilgili spoiler içerir;

bu filmde esas oğlan psikopat. kız arkadaşını evde film izlerken öldürüveriyor durup dururken. sonra ailesi kızı bölüp, saksılara gömüp cinayeti örtbas etmeye çalışıyorlar acılar içinde. hiç alakası yok bu hikayeyle. öyle esti de anlatayım dedim.

not: ekşi'de de yazılmış. aklın yolu bir.
kafası olmayan insan.
hala katili bulunamayan kız. tek kusuru bir zengin piçiyle arkadaşlık etmek olan kız. devletin acziyetini,adaletin boktanlığını tekrar hatırlamamıza sebep olan kız. iki ay önce öldürülmüş, halen katili bulunamayan anne kuzusu.
ayşe arman ailesi, gazeteciler ve emniyet müdürü cerrah'la konuşmuş, cerrah'ın sözlerine dikkat.
http://www.hurriyet.com.t...asp?yazarid=12&gid=61