bugün

münevver karabulut adlı şahsın bir kişi tarafından öldürülmesinin kamuoyunda dile getirilme şekli.
öldürülmüş bir hanımkızımız var, ailesinin başı saolsun. fakat bu ülkede öldürülen ne ilk ne de son insan kendisi. herkesin sorumsuzluğu ortada!

tuhaf bir ülkeyiz. 44 kişi 1 kişi etmiyor bu ülkede. 44 can 1 can etmiyor. insanlar 44 bedeni 1 bedenden değerli kılmıyor. bu ülkedeki bu sistemin allah belasını versin. 44 canın üzerinde şu kızcağızdan daha az durulduysa ve buna kim izin verdiyse allah belasını versin onun. neden bu? para mı? sosyal statü mü? hepsinin münasip bir yerine girsin.

münevver'den daha küçük çocuklar, hatta bebekler öldürüldü aşşağıda;

(bkz: 4 mayıs 2009 mardin düğün saldırısı)
bugünlerde soruşturmasının çok enteresan hale geldiği bir cinayet. cem garipoğlu nun kıskançlık krizine girmesi nedeniyle işlendiği üzerinde duruluyor. cezai indirime gidilmesi için başka neden bulunamadı mı? garipoğlu ailesi oğlunu teslim etmeyecek. ne yapalım ne edelim derken böyle bir iddianın üzerinde duruluyor. 178 gündür o mesajlar görülmedi mi? şimdi mi o mesajların üzerine düşüyorlar? bugün ben intihar etsem ya da öldürülsem araştıracakları ilk şey sms'lerim ve bilgisayarım. böylesine bir vahşette yeni mi görüyorlar mesajları? paranın kazanmadığı bir türkiye görmek istiyoruz çok mu arkadaşlar? bakın bir kaç zamana kalmaz yakalanacak, yargılanacak 5-10 sene ceza alıp kurtulacak. başka yolu yok.

bu cinayetin üzerinde durulması konusuna gelince. evet üzerinde çok duruldu. haklılar. çünkü böylesine bir cinayeti 18 yaşında bir genç yalnız işleyemez. yardımcıları mutlaka vardır. ve yakalanamıyorlar. medya bunu kendine misyon edinmiş. böylesine sosyal konuların üzerinde durmak, kamuoyu yaratmak medyanın işi.

mardin'deki cinayet de çok vahşiceydi ama nedeni kısa sürede çözüldü. eğitimsizlik, cehalet daha neden duralım ki üzerinde.bu eğitimsizliği ortadan kaldırmak için çalışmalar yapmak gerek. sevgili hükümetimiz g.doğu için ne güzel açılımlar yapıyor(!) daha ne yapsınlar.(!)
benim bilmem kaç bin şehidimin failleri için bu kadar yaygara kopardımı bu millet?
tanım manım yok.
hepimize yazıklar olsun...
(bkz: sır kapısı)
kıskançlık cinayeti değildir. dün gece teslim olan cem garipoğlu kıskançlık cinayeti desede planlandığı apaçık ortadadır. önceden gidip testereyi alması buna en güzel örnektir. kıskaçlıktan krize girip cinayeti işlemesi bir anda olacak bir şeydir. ancak önceden testereyi alması bu olayı planladığına delildir. cinayet 5 farklı bıçakla işlenmiştir.cem garipoğlu tek başına işlememiştir bu cinayeti yoksa bıçaklardan birini bırakıp diğerini alacak halde değildir. ve bıçak darbeleri vucudun farklı yerlerindedir.

cinayeti işlemede ve sonrasında saklanmasında barınmasında yemesinde içmesinde cem garipoğluna yardım eden kişi ve kurumların hakettiği cezayı alması gerekmektedir.
medyaya "allaam negüzel malzeme çıktı bize" dedirten cinayettir. cinayetin aslından çok garipoğlunun kılından tüyünden kemerinden haber yapmayı uygun bulmaya başlamıştır pek değerli saygın medyamız. *
* maktulun 17 yaşında fakir ama güzel bir kız oluşu,
* katilin sevgilisi oluşu,
* katilin en iyi şekilde eğitim almış, bilmem kaç yabancı dil biliyor oluşu,
* katilin fena helde zengin oluşu,
* birden fazla katilin olduğunun anlaşılması,
* cem gariboğlunun babasının da olaya dahil olduğunun kanıtlarının ortaya çıkması,
* maktulün ailesinin medya aracılığıyla olayı gündemde tutma çabası..

vs gibi etkenleri göz önünde bulundurunca, çok konuşulmasının gayet doğal olduğu, yabancı ülkelerde de böyle bir olayın uzun süre haber olabileceği anlaşılabilecek olan, son derece üzücü, ve hayret verici cinayet olayı.
Devletin suni gündem için bir kişinin kellesini aldıgı cinayettir.Yeni bir gündem bulana kadar ortaya atılan bir oyalama sürecidir.

(bkz: 19 maden işçisinin bir münevver etmemesi)
aramızda ne kadar vicdansız, sapkın ve şeref yoksunu insanlar olduğu gerçeğini ortaya çıkaran olaydır. basit bir örnek olarak anlatmak isterim:

bu cinayet vakası benim için artık bir takıntı haline geldiğinden münevver'in en azından arkadaşlarına ulaşmak amacıyla bir kaç girişimde bulunmaya karar verdim. facebook gruplarından başlamak mantıklı geldi ve arattım münevver karabulutu. 40bin küsür kişilik bir gruba ulaştım, içim ezile ezile baktım fotoğrafına münevverin. * sonra bu sayfadaki fotoğraf yorumlarına duvardaki yorumlara yayınlanan iletilere baktım. "insanın kanını donduran" dedikleri sanırım böyle bir şeydi. münevverin bunu hakettiğine dair farklı farklı kişiler tarafından yazılmış bir sürü yazı vardı. namussuzmuş, kaşarmış, haketmiş, "kendisi olsa ona bilmem ne yaparmış", cem idolleriymiş! hepsine cevap yazmak ya da böyle insanlarla uğraşmak mümkün değildi tabii ki.

grubun 4 admini vardı, hepsine mesaj attım bir kaç gün boyunca. sonunda birisi döndü bana. artık çok yorulmuşlar, sürekli küfürleri silemezlermiş, münevverin babası da hatalıymış. çok istiyorsan sen uğraş dediler, kabul ettim, gruba admin yaptılar. önce grubu kapatmak istedim köklü temizlik olsun diye ancak facebook kuralları gereği yapamadım. bütün fotoğrafları, yorumları, paylaşımları tek tek silmem gerekti. bunları yaparken de her türlü iğrenç düşünceye maruz kaldım.

aramızda ne kadar çok sapık varmış. ölen bir kızla ilgili sapkınca fantazileri olan ve bunu iyi bir şeymiş gibi her yerde dile getiren, sevgilisinin kafasını testereyle kesen bir adamı idol olarak görebilen, bir katile aşık olduğunu söyleyip evlenmek isteyen, bu olayın münevvere az bile olduğunu düşünen, iğrençliğin dibine vurmuş insanlar, genç insanlar. bunlar bizim sevgilimiz, eşimiz, en yakın arkadaşımız mı olacak yani?

merak ediyorum şimdi, medenileşirken mi bu kadar yoldan çıktık yoksa bazı tabulara sığdırılmaya çalışılırken mi?
cinayet sebebinin halen açıklanmadığını düşündüğüm cinayettir. "garip" işler döndüğü bellidir.
baba garipoğlu'nun da cinayete karıştığı düşünülünce sebebi ve açıklanması oldukça zor olan bir hadisedir.

kıskançlık değil başka bir şey var. olayın bu kadar gündemde tutulması ayrı bir ayrıntı

büyük düşün ey sözlük ...
gerçeklerin hiçbir zaman ortaya çıkmayacağı bir cinayettir.
konuşulması gerekenler örtbas edilmek adına, sapkın bir gençlik eylemi olarak lanse edilmektedir.
bence görünenin ötesinde çok derin bir yönü olma ihtimali çok fazla.
kanlı görüntüler insanın kanını donduruyor. bunu yapan, yapabilen, göz yuman herkes insanlık dışıdır.

http://fotogaleri.hurriye....aspx?cid=38141&rid=2
bir musayla firavun hikayesi.
sırf katil ünlü birinin akrabası diye aylarca sündürülen icnayettir. bunun gibi onlarca cinayet işlenior hergün bu ülkede, en fazla gazetelerin 3. sayfasında 2 satır yer buluyor. ilginç tabi.
18 yaşını doldursaymış keşke. o zaman sevgilisiyle aynı evde yaşayabilmek için 80 milyon insanın desteği arkasında olurdu öldürülmezdi.
lise öğrencisi Münevver Karabulut'un 3 Mart 2009 tarihinde Cem Garipoğlu tarafından öldürülmesidir.
Çetele mi tuttun be kardeş.
villada bulunan 21 trilyonun kaybolduğu cinayettir.

http://www.cnnturk.com/tu...m&utm_campaign=buffer
cinayet sonucunda evdeki kayıp 700 bin Euro'da FETÖ izi bulunmuş.

http://www.haberturk.com/...00-bin-euroda-feto-izi-mi
unutanlar için hatırlatma: katilinin babası oldukça zengin bir insandır.
Ülke gündemi 178 gün boyunca bununla meşgul olurken dünya medyası bangır bangır çin'in kan gölüne çevirdiği doğu Türkistan ı konuşuyordu. güya canlı yayınlanan
Abbas Güçlü ile genç bakış programında bunu dile getiren arkadaşa mal mal bakıp ne dediğini anlamaya çalışıyordum.
Güya iktidara muhalefet olan basın yayın kanalı bile yayınlamadı bu haberi.
Bu vatan için şehit verilmiş onca yiğitler televizyonda 45 saniye gösterilip unutulup giderken ne denilebilir ki .
anlam veremediğim şekilde belli aralıklarla gündeme getirilen cinayettir. kız öldü , katili öldü gitti neyin peşindesiniz amk.
konuyla ilgili fatih altaylı - rezan epözdemir programı

https://www.youtube.com/watch?v=51YebYzAGJg