bugün

anarsik bir toplumla gunumuz toplumunun, dunya uzerinde iki farkli kutup olarak ayni anda yasadigini varsayan ve ikisi arasinda karsilastirmalar yapan, ancak bunu yaparken ara ara kendisiyle celisen utopik bir kitaptir. ornegin anarsik topluma dahil olanlar kendilerini "odocular" olarak isimlendirir, "odo" yu sahiplenir ve satir aralarindan cikarilabilecegi uzre zaman zaman lider pozisyonuna sokar. oysa anarsizmde boyle bir anlayis olmasi mumkun degildir.
anarres ve urras gezegenleri var. urrasda devlet var öbüründe yok.
urras adı ussr * ve usa * harflerine gönderme yapıyor. anarres de anarşik der gibi.
2 gunde basimiza anarsist kesilen genclere okutulmasi gereken kitap. ursula'nin klasiklerinden.
dostoyevski'nin romani olan 'the possessed' (cinler)'e bir gonderme oldugu soylenir.
romanda iki dünya vardır. biri kapitalist sistemle yönetilen dünya**, diğeri ise bu dünyaya ve oluşturulan sisteme karşı çıkıp bu dünyadan ayrılmış olan odo ve yandaşlarının dünyası**... yazarımız taraflı bir tarafsızlıkla olanları anlatmaya çalışır...
bir bilimkurgu romanı olsa da aslen ursula k le guin'in anarşizm ile ilgili ütopyasıdır mülksüzler...
kitaptan önemli ve yazmaya-okumaya değer bulduğum cümleler:

"vermediniz seyi alamazsiniz, kendinizi vermeniz gerekir.
devrimi satin alamazsiniz
devrimi yapamazsiniz
devrim olabilirsiniz ancak..."

"bir hırsız yaratmak için, bir sahip yaratın; suç yaratmak istiyorsanız yasalar koyun."
bilim kurgu tarzında iyi eserler verebilen le guin'in anarşizme ve toplum hayatına bakış kazandıran başyapıtı..

kitapta kapitalizm ve sosyalizm kurbanı olan bir gencin, kendi gibi düşünenleri de alıp serbest bir hayat sürebildikleri uyduya gidip yaşadıktan sonraki hayat anlatılıyor..

etkileyici ve orijinal..
--spoiler--
Bütün duvarlar gibi iki anlamlı, iki yüzlüydü. Neyin içeride, neyin dışarıda olduğu, duvarın hangi yanından baktığınıza bağlıydı.
--spoiler--
zamanin dongusel ve dogrusal islevlerini irdeleyen ve bundan yola cikarak okuyucuya toplumsal icerikli ve hayatin ozunu anlamaya yonelik mesajlar veren saheser.

-- spoiler --

doyum, zamanin bir islevidir. zevk arayisi donguseldir, yinelenir, zamandisidir. izleyicini, heyecan arayanin cesitlilik anlayisi hep ayni yerde son bulur. bir sonu vardir, sona erer ve yeniden baslamak zorunda kalir. kapali bir cevrimdir, kilitli bir odadir, bir hapishanedir.

--spoiler --
ikircikli bir ütopya alt başlığına sahiptir ve en güzel ikirciklenmelerdendir.
kesinlikle okunması gereken alternatif dünya klasiklerinden.
(bkz: çüksüzler)*
(bkz: mülksüzler radyo)
ev, dükkan, arazi gibi taşınmaz mallara sahip olmayanlar.
marxizm, mülkiyet ilişkilerini bilim-kurgu ile bütünleştiren güzel bir kitap. hala üzerine tartışmalar yapılmaktadır.
orjinal adı the dispossessed olan bu yıkıcı eser anarşizmin de aksiliklerinin olabileceğini ama gene de sosyalizm ve kapitalizm e kıyasla daha insana yakın olduğunu gözlerimize sokmuştur.kahramanımız shevek in anarres den urras a gidişi ve tekrar anerres e dönüşü çerçevesinde insan ilişkileri,sistem baskıları,ideal düzen ve yer yer birleşik alanlar kuramı gibi düşünceleride okuyucuya düşündürmektedir.ayrıca dostoyevski nin ecinniler kitabını olumsuzlayan adıyla da tarihe selamını çakmıştır.le guin in ellerinden öpülesidir.
orijinal adı: the dispossessed
vermediğiniz şeyi alamazsınız diyor.
bu bir ütopya mıdır, keşke ütopya olmasa dedirten kitaptır. okumalı, okutmalı.
Bir ütopya olarak kısıtlı zeka açılımı ile, anarşizmin dayanıklarının zayıf olduğunu düşündürmüştür.Yasa olmazsa suç olmaz demek, suç olmazsa yasada olmaz demektir örnek olarak, ama ikiside hayatın ilk gününden beri vardır, önemli olan kontrol etmektir en basit ifadeyle.
ursula k. leguin'in anarşist bir düzeni anlatan ütopyası.hem edebi olarak iyi,hem de yazar fikirlerini hikaye içinde eriterek vermiş,gözümüze gözümüze sokmamış.aynı zamanda anarşist bir sistem uygulandığında oluşabilecek sorunları da bir nebze de olsa görebiliyorsunuz.

güzel bir edebi simulasyon olmuş yani.
anarsizmi ansiklopedi kalibindan alip, alabildigine sig bir sekilde isleyip birakan, bilimkurgu kitaplarinin genelinde oldugu gibi insanlarin once kapitalizmi benimsediginden pek de radikal olmayan romantik roman.
politik bilim kurgu roman, ütopya. ursula k. le guin tarafından 1974 yılında yazılmış.

mülksüzler'de anlatılan ütopya öyle kanıksanır ki, bu kanıksama gerçek dünyayı yadırgatır. gündelik olan garip gelmeye başlar. oysa mülksüzler bildiğin bilim kurgudur, farklı gezegenlerde yaşayan farklı insan toplumları, uzayda yolculuklar, vs. ütopya gerçek gibi gelmeye başlarken, yaşadığın dünyanın zemini ayaklarının altında kıpırdamaya başlar. romanı bir başyapıt yapan unsur, ütopya olmayan bir ütopyayı anlatıyor olması olabilir. özel mülkiyetin olmadığı, sahip olunanların toplumun kolektif malı olduğu bir düzeni*, mülksüzlerin toplumsal davranış alışkanlıkları ve anlayışları tamamlar.

aynı zamanda bir feminist olan yazar le guin, mülksüzler'de insan ilişkilerini öyle bir biçimde ortaya koyar ki, ütopyayı bir anarşist klişe olmaktan işte bu kadın-erkek, erkek-erkek, kadın-kadın, yetişkin-çocuk, zeki-ortalama, sakin-öfkeli, öfkeli-öfkeli vs. arası ilişkiler çıkarır. mülksüzler toplumunda toplumsal cinsiyet yoktur denilebilir. içimize kadar işlemiş kanıksadığımız her bir şeyi mülksüzler bir bir suratımıza çarpar.

--spoiler--
romanın ilk sayfalarında uzay gemisinin kaptanı olan bir insandan bahsedilir. bu, romanın ana karakterlerinden biri değildir. sadece ilk sayfalarda yer alır ve eğer bu kaptanla ilgili anlatılanı anlayamazsanız, kitabı bitirdiğinizde aklınızda kalanlar arasında yer almaz. kaptan, bildiğin kaptandır. bilmediğinse onun bir kadın olduğudur. birden fazla cümlede kaptanın erkek değil kadın olduğuna dair bariz ipuçları yer alıyor olmasına rağmen, kaptanın erkek olduğunu düşünür ve sayfaları okur gidersiniz. romanı ikinci kez okuduğunuzda kaptanın aslında kadın olduğunu farkettiğinizde anlarsınız bunun böyle olduğunu. ben böyle anladım.
--spoiler--
" Roman mülksüzler , kendilerine odocu diyen küçük bir dünya dolusu insanı anlatıyor. isimlerni toplumlarının kurucusu olan odo'dan alıyorlar.

Odo romandaki olaylardan kuşaklar önce yaşamış , bu yüzden olaylara katılmıyor , ya da yalnızca zımnen katılıyor , çünkü bütün olaylar aslında onunla başlamıştı.
" odoculuk anarşizmdir. sağı solu bombalamak anlamında deği: kendine hangi saygıdeğer adı verirse versin bunun adı tedhişçiliktir.Aşırı sağın sosyal-darwinist ekonomik özgürlükçüğü de değil; düpedüz anarşizm:eski taocu düşüncede öngörülen , shelley ve kropotkin'in , goldmann ve goodman'ın geliştirdiği biçimiyle. anarşizmin baş hedefi , ister kapitalsit isterse sosyalist olsun , otoriter devlettir; önde gelen ahlaki ve ilkesel teması ise işbirliğidir(dayanışma , karşılıklı yardım). Tüm siyasal kuramlar içinde en idealist olanı anarşizmdir. bu yüzden de bana en ilginç gelen kuramdır. "

Ursula K.Le Guin
--spoiler--
Oiie: insanları düzen için de tutan ne ? neden birbirlerini soyup öldürmüyorlar ?

Shevek: Hiç kimse çalınacak bir şeye sahip değil. eğer bir şeyi istersen gidip depodan alabilirsin.Şiddete gelince , bilemiyorum. Oiie , durup dururken beni öldürür müydün ? eğer öldürmek isteseydin , buna karşı çıkarılan bir yasa seni engeller miydi ?
zorlama , düzeni sağlamanın en etkisiz yoludur.
--spoiler--
brave new world, utopia, 1984 ve foundation'ın birleşimi gibi bir kitap. hepsini arka arkaya okuyup en son bununla cila çekebilirsiniz.
Tüketim dengesizliğinde çoğunluğu oluşturan taraftır.
ursula k. leguin nin yazmış olduğu, arsist ve anarşist iki dunyanin süper kar$ila$tirmasinı yapıldığı bir

romandır. orijinal adi the dispossessed/1974
--spoiler--
"vermediniz seyi alamassiniz,kendinizi vermeniz gerekir.
devrimi satin alamassiniz
devrimi yapamazsiniz
devrim olabilirsiniz ancak.."
--spoiler--