bugün

aslında umut edebilme ile elde ettiklerinin dünyevi karşılıkları birbiri ile örtüştüğünde, saf mutluluk dediğimiz aptal insanların edindiği algı ortaya çıkıyor. bir nevi hayalperestlik yahut sürrealistlik, mutlak mutsuzluğun istikrarıdır; kendini toplum algısına göre yok etmedir. buradanda şu hareketi pekala yapabilirim, mutlu olmak özgürlüğün yok edilişidir, bireyin bir objeye bağlanmasıdır ve mutluluk hastalıktır.