bugün

Bir hakaret biçimidir
ya da
karşısındakinin ruh hastası olduğunun mesajını vermektir.

karşımızda iki ruh hali vardır.

x mutludur
y mutsuz

y x'i mutsuz ederek mutlu olabiliyordur.
x y'siz de mutlu olabilmektedir.
y'nin tek mutlu olabilme şansı x'i mutsuz etmektir.

sonuç:
x mutsuz
y mutlu

ya da

x mutlu
y mutlu

y, x'in mutluluğunu kıskanıyordur. x'i üzer.
y'nin dahada mutlu olması x'in üzülmesidir.

sonuç:
x mutlu
y daha mutlu

x ve y sevgiliyse olabilecekler;

1- x kendi hayatını yaşayarak mutlu günlerine devam edebilir.
2- x y'yi terk ettiği için bir daha mutlu olamayabilir.
3- Ya da y kendine yeni bir x bulup onu mutsuz ederek mutlu olabilir.

Kurgunun netleşebilmesi için bir örnekle açıklayalım.

x- keyifli bir gün geçirmiştir. sabah sevgilisiyle sıkıntılarını konuşmuş, sevgilisinin onu ne kadar sevdiğini bir daha anlamıştır.
akşama doğru bulunduğu mutlu ortamı sevgilisiyle paylaşmak için arar.
sevgili iştedir. sekreter sevgiliye bağlar. Harika ve mutlu bir ses tonuyla sevgilisiyle sohbet etmeye başlar, x bu sırada ortamda bulunan arkadaşlarıyla da koyu bir sohbet içindedir, x bir ara yaklaşık 3 dakika kahkaha atılmıştır ama sevgilinin olaydan haberi olmadan saygı gereği telefonun diğer tarafında bekler. sevgili x'e sorar "meşgulsen ya da arkadaşlarınla konuşacaksan sonrada konuşabiliriz." x derki "hayır senle bu mutlu ortamı paylaşmak istiyorum" arada kaçırılmış bir nokta vardır.

1- telefonla hangi ortama kimi nasıl dahil edebilirsin? telekonferans bile bu işlemi gerçekleştiremezken!!!
2- hem arayan x hem de diğer arkadaşlarıyla meşgul olan x. madem meşgulsün neden arıyorsun?
3- kahkaha sesleri ofiste yankılanıyor olabilir mi? ve iş arkadaşları "ne oluyor" diye bakıyor olabilir mi?

y sinirlenir. telefonu kapatır.
x arar. "neden suratıma telefon kapattın?" der.
y- "sohbet koyuydu rahatsız etmek istemedim" der.
x- "yo rahatsız etmiyordun, ben bu mutlu anımı senle paylaşmak, senide bu ortama sokmak istedim, neden böyle yapıyorsun?" der.
y- "tamam konuşmak istemiyorum" der
x- "hayır ben konuşacağım" der.
y- ya sabır çeker x in konuşmasını dinlemeye çalışır. konu kapansın diye tasdikler, "tamam" der.
x- "böyle yaparak beni deli ediyorsun" der.
y- "kendine iyi bak, çok öpüyorum seni" der ve telefonu kapatır...

zurnanın zort dediği yere gelinir...

y üzülmüştür. cevapsız atar x arar

x-"beni aramışsın" der.
y-"bak böyle olmasına gerek yoktu, bu konuda ortak bir bakış sahibi olamayacağız, uzatmayalım..." der
x- "mutlu olduğum anlarda, beni mutsuz ederek, mutlu oluyorsun sen" der ve ekler "dünya senin merkezinde dönmüyor ve senin istediğin gibi şekillenmeyecek"

yokuştan aşağı vitesi boşa almış kamyon gibi geliyor...

x konuşma arasında "ya" lı "ma" lı konuşmaya başlamıştır.
y uyarır "saygını koru, saygını korumayacaksan konuşma"
x- "ben öyle konuşmuyorum"der. "hem saygımıda korumak istemiyorum "der...
x nasıl olduysa konuşmasının merkezini kaybetmiştir...
y- " sarhoş musun?" der.
x- "bir bira içtim" der
y- "uyuşturucu mu aldın?" der
x- "kokainmanım ben her gece alıyorum, her gece esrar içiyorum" der
y- "ben sana öyle bir şey demedim" der, "ama sen olayları saptırmaya çalışıyorsun" der

ey genç; yaşın 33,
bak başından bir evlilik geçtibile,
tecrüben var az çok.
sana 40 yaşından bu yazıyı yazıyorum

pişman olacaksın...
benim ve birçok arkadaşın eski sevgililerin gerçekten sevmişse ve hala daha biraz seviyorsa içinde bulunduğu ruh halidir.

not:usta x-y yerine isim koysaydın daha anlaşılır olurdu kafam karıştı.