bugün

MS olarak bilinen hastalıktır.
Bağışıklık sistemi vücudu dışarıya karşı korurken kendi hücrelerini tanır. Ancak bilinmeyen nedenden dolayı sistem bozulduğunda, bağışıklık sistemi kendi hücrelerine özellikle de sinir iletimini sağlayan beyin ve omurilikteki hücrelere karşı saldırı düzenler.
Kesin tedavi henüz bulunamamış ise de, ilerlemesini engelleyici tedavi yöntemleri başarılı sonuçlar vermektedir.
Geçmiş olsun.
Benim de babam 25 yıldır ms hastası, bu haberi gördüğümde çok sevinmiştim 3 4 gün önce. Sinirsel hasar geri dönüşümü olan bir şey değil diye söylendi bizlere hep. Ancak fareler üzerinde yapılan deneyde iyileşmeler görülmüş. Umuyorum ki tedavisi yok ilerlemesini yavaslatabiliriz denilen bu hastalığa etkili bir tedavi bulunur.
Umarız doğru haberdir. Fakat ms bir virüs olmadığı için çok da umut bağlamamak gerekir kanaatindeyim. Beyindeki lezyonlar iyileşebilir mi? Pek ihtimal vermiyorum.
Corona aşısını bulan uğur şahin ve özlem türeci'nin ms aşısı geliştirmekte olduğu haberini okudum az önce boğazımda bir düğümle.

hayvanlar üzerinde erken dönemde yapılan ms aşısının, hastalığın seyrini yavaşlattığı ve kaybedilen fonksiyonların geri gelmesine yardımcı olduğu açıklanmış.

Aşının insan deneyleri, gözlem gibi süreçleri için yaklaşık 4 yıla ihtiyacı olduğunu okudum...
Babam 20 senedir ms hastası, sanırım oldukça geç oldu babam için ama umarım yeni hastalarda işe yarar.
Babamın aşı olup ayağa kalkabildiğini düşünmek bile darmadağın etti bugün beni.
Umarım insan deneyleri başarılı olur, çaresizce bekleyen insanlara umut olur.

Haberin linki:
https://www.cumhuriyet.co...arili-sonuc-verdi-1805695
görsel

Multipl Skleroz (MS), beyninizi, omuriliğinizi ve gözlerinizdeki optik sinirleri etkileyebilecek uzun süreli bir hastalıktır. Görme, denge, kas kontrolü ve diğer temel vücut fonksiyonları ile ilgili sorunlara neden olabilir. Etkileri hastalığı olan herkes için genellikle farklıdır. Bazı insanlar hafif semptomlar gösterir ve tedaviye ihtiyaç duymazlar. Diğerleri etrafta dolaşmada ve günlük işler yapmakta zorlanırlar.

Ağrı, Beyin, Sinir Hastalıkları ve Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Kemal Erdemoğlu, multiple skleroz (MS) hastalığının belirtilerini ve tedavisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

▪︎ MS BELiRTiLERi ...

MS; bağışıklık sisteminiz, onları korumak için sinir liflerinizi saran miyelin adı verilen yağlı bir maddeye saldırdığında gerçekleşir. Bu dış kabuk olmadan sinirleriniz zarar görür. Skar dokusu oluşabilir.

Hasar, beyninizin vücudunuza doğru sinyal gönderemediği anlamına gelir. Sinirleriniz ayrıca hareket etmenize ve hissetmenize yardımcı olması için gerektiği gibi çalışmaz. Sonuç olarak, aşağıdaki gibi belirtilere sahip olabilirsiniz:

* Yürüme sorunu
* Yorgunluk 
* Kas zayıflığı veya spazmları
* Bulanık veya çift görme
* Uyuşma ve karıncalanma
* Cinsel sorunlar
* Kötü mesane veya bağırsak kontrolü
* Ağrı
* Depresyon
* Odaklanma veya hatırlama problemleri

ilk semptomlar genellikle 20 ila 40 yaşları arasında başlar. MS hastalarının çoğunda, durum belirgin şekilde kötüleştiğinde, tekrarlama olarak da adlandırılan ataklar görülür. Genellikle semptomlar düzeldiğinde iyileşme zamanları izlenir. Diğer hastalar için hastalık zaman içinde daha da kötüleşmeye devam eder.

▪︎ MS'e ne sebep olur ?

MS'e neyin yol açtığını kesin olarak bilmiyorlar, ancak hastalığı daha muhtemel hale getiren birçok şey var. Bazı genleri olan insanların yakalanma riski daha yüksek olabilir. Sigara içmek de riski artırabilir.

Bazı insanlar, bağışıklık sistemlerinin normal çalışmasını durduran Epstein-Barr virüsü ya da insan herpes virüsü 6 gibi viral bir enfeksiyon geçirdikten sonra MS’e yakalanabilir. Enfeksiyon hastalığı tetikleyebilir veya tekrarlamalara neden olabilir.

▪︎ Nasıl teşhis edilir ?

MS'i teşhis etmek zor olabilir, çünkü semptomları diğer birçok sinir bozukluğu ile aynı olabilir. Alanında uzman bir nörolog, size tıbbi geçmişinizi sorarak beyninizdeki, omuriliğinizdeki ve optik sinirlerdeki sinir hasarının önemli belirtileri olup olmadığını kontrol eder. Beraberinde bazı testler de yapılabilir. Bunlar şunları içerebilir:

* Lyme hastalığı ve AIDS gibi benzer semptomlara neden olan hastalıkları ekarte etmek için kan testleri.
* Sinirlerin ne kadar iyi çalıştığını görmek için denge, koordinasyon, vizyon ve diğer fonksiyonların kontrolleri.
* Vücudunuzdaki yapıların ayrıntılı incelenmesini sağlayan MRI testi.
* Beyninizi ve omuriliğinizi yayan beyin omurilik sıvısı (BOS) sıvısının analizi. MS'li insanlar CSF'lerinde genellikle spesifik proteinlere sahiptir. 
* Beyninizdeki elektriksel aktiviteyi ölçen testler.

▪︎ Nasıl tedavi edilir ?

MS’in kesin bir tedavisi yoktur, ancak bazı tedaviler vücudunuzu iyi hissetmenizi ve çalışma şeklinizi iyileştirebilir. Ayrıca hastalığın seyrini yavaşlatabilen, atakları önleyebilen veya tedavi edebilen, semptomlarınızı kolaylaştırabilen veya bu hastalıkla birlikte olabilecek stresi yönetmenize yardımcı olabilecek ilaçlar yazılabilir.

▪︎ Nelere dikkat edilmelidir ?

Fiziksel bir terapist, gücünüzü ve dengenizi koruyacak ve yorgunluk ve ağrıyı yönetmenize yardımcı olacak egzersizler öğretebilir. Dolaşmakta zorluk çekiyorsanız, baston, yürüteç veya diş telleri daha kolay yürümenize yardımcı olabilir.
Tedavi ile birlikte, MS semptomlarını hafifletmek için başka şeyler de yapabilirsiniz. Düzenli egzersiz yapabilir ve enerjinizi artırmak için fazla sıcaktan kaçınmalısınız. Duygusal sağlığınıza da iyi bakmalısınız. Hissedebileceğiniz herhangi bir stres veya kaygı ile ilgili olarak ailenizden, arkadaşlarınızdan veya bir danışmandan yardım isteyebilirsiniz.
Babam ms hastası.
Baktım başlığa 13 sene önce yazmışım.
13 senede ne değişti hayatımızda?

O zaman Yürüyen babam, şu anda yatakta. Beni 22 yaşında sanıyor hala. Demansı tetikledi hastalığı, günler, mevsimler dahil pek çok şeyi farkında değil.
Yemeğini artık destekle yiyor.
iç sondası var, boşaltım fonksiyonları çalışmıyor.

ilaca cevap vermediği için ilaç tedavisini de bıraktık bu yıl itibarı ile.

Bu kadar olumsuz bir tablo çizmek istemezdim ama hayatı bırakınca, hayat da sizi bırakıyor.

Şüphe varsa, kesinlikle erken zamanında doktora görünmek lazım.
Kendimde şüphelendiğim hastalık.

Yürümemde ciddi bozulmalar var ataklar da oluyor. ama halen bir doktora görünmemekte ısrarcıyım.

Ölmek istiyorum.
2012 yılında uzun bir yürüyüşün ardından bacaklarım kilitlendi ağrıdan hareket ettiremedim ki çok olur bana. Yoruldum artık oluyor deyip geçerim ama en az yarım saat siddetli ağrısı sürdü. O zaman yanımda olan abi dikkat et sende MS olmasın kardeşimde var şimdi yatalak dedi. O zaman öğrendim ilk öyle birşeyin olduğunu. Arada bir hala ağrır hiç durmam üstünde ama uyusma falan da dendikçe acaba gitsem mi bı kontrole diyorum. Ben her dk bir yerlerinde uyuşma olan insanım. Öylece dururken ellerim uyusabiliyor mesela. Allah vermesin muhtaç olmak kötü. En azından olmadığını bilmek lazım.
Sanırım atak geçiriyorum sağ tarafımda oluşan uyuşma dan dolayı uyku uyuyamaz oldum.
Bizi de kadrosuna dahil eden hastalık.
kısaca ms'tir. şimdi buraya ne yazsak can sıkacaktır. geçmiş olsundur.
çok sevdiğim birinin tedavi görmeye çalıştığı hastalıktır.

onu öyle gormeyi kaldiramayacagim, hafizamda hep eski güçlü hali kalsın istiyorum.
serdar ortaç'ın bu hastalığa yakalanmasıyla türkiyede bilinirliği artacak hastalık.
Fizyoterapi ve Rehabilitasyon ile yaşam kalitesini ve yaşam süresini arttırmak mümkündür.

--spoiler--
http://yenihayatsaglikliy...rozde-fizyoterapi-ve.html
--spoiler--
öncelikle; combined antibiotic protocol tedavisi ile iyileşilebilen hastalık.
http://cpnhelp.org/home

multipl skleroz vücudumuzun bağışıklık sinir sistemini (beyin, omurilik) zedelemesi ve onu yabancı kabul ederek saldırması ile ortaya çıkan bir hastalıktır. nedeni henüz bilinmeyen neden ya da nedenlerden ötürü kontrolden çıkan bağışıklık sistemimiz, kendi sinir sistemine zarar vererek hasarlar oluşturmaktadır. hasarların yerleşimine göre şikâyet ve bulgular da değişken olmaktadır.

ilk olarak ünlü nörolog jean-martin charcot tarafından 1868 yılında tarif edilmiştir.

kadınlarda daha sık olmakla birlikte her iki cinste görülen ve 20-30 yaş arası gibi genç çağlarda gözlenmekle birlikte 8 yaşından 75 yaşına kadar geniş bir yelpazede görülebilmektedir. kadın erkek oranı 1.8/1.00 olup kadınlarda erkeklere oranla yaklaşık olarak 2 kat fazla görülür. hastalık yapılan epidemiyolojik ve sosyoekonomik çalışmalarda sıklıkla şehirde yaşayanlarda görülmektedir.

multipl skleroz nedenleri:

bir çok virüs enfeksiyonunun ms'e neden olduğu öne sürülmesine karşın, doğrudan bir enfeksiyon ardından ortaya çıkar diye bir kesinlik yoktur. bazı virüslerin bağışıklık sisteminin modülasyonunu değiştirip, yanlış hedeflere saldırıya neden oldukları kabul edilir. virüsler içerisinde, kuduz, uçuk virüsü olan herpes simpleks, ebstein barr virüsü sayılabilir. ancak yineden günümüzde hastalıkla ilgili verilerde tek başına virüslerin etkili olduğu konusunda kesin kanıtlar olmamakla birlikte çevresel faktörlerin, genetik yatkınlığında hep beraber rol oynadığı düşünülmektedir. yapılan çalışmalarda tek yumurta ikizlerinde multipl sklerozun toplumdaki diğer bireylere göre daha yüksek oranda ortaya çıktığı saptanmıştır. genel olarak değerlendirildiğinde ise multipl sklerozlu bir hastanın birinci derecede bir akrabasında ms in ortaya çıkması yaklaşık yüzde 15 - yüzde 18’dir. ancak multipl skleroz yalnız genetik bir rahatsızlık olmayıp çevresel faktörlerde hastalığın çıkmasında oldukça önemli rol oynar.

çevresel faktörlerin rolü hastalığın dünyada ki yayılımına baktığımız zaman oldukça değerli fikir vermektedir.

hastalık sıcak bölgelerde daha az olmakla birlikte kuzey avrupa, kuzey amerika ve hem kuzey hem de güney kutupta daha fazla görülmektedir. ülkemizde ise multipl sklerozun görülme oranı dünyada ki en yüksek ve en düşük bölgeler kıyaslandığında orta seviyelerde yer almaktadır. multipl skleroz sıcak iklimin egemen olduğu ekvator kuşağında çok nadir görülürken, çevresel ve coğrafi faktörlerden bağımsız olarak multipl skleroz sarı ırk dediğimiz doğu asyalılarda ise hemen hemen hiç görülmemektedir.

multipl skleroz merkezi sinir sistemimiz de ne yapar:
multipl skleroz beynimizde, omurilik soğanımız ve omuriliğiniz ile beyinciğimiz dediğimiz merkezi sinir sistemimizin ana hücresi nöronların uzantıları olan aksonlarında, bu aksonların etrafını adeta bir kablo telini plastik bir parça gibi saran kolesterolden yapılmış myelin kılıfında bozulma ve zedelenmelere yol açar. bu kılıfın hasar gördüğü bölgelere göre vücudumuzda değişik belirtilerle hastalık klinik olarak yansır.

normal koşullarda merkezi sinir sistemimiz mikroplara karşı savunmamızı oluşturan bağışıklık sistemimizden diğer organlarımıza göre gizlenmiş durumdadır. vücudumuzun diğer organlarında olmayan bir bariyer ile korunmakta olup belli başlı maddeler dışında, sinir hücrelerine kendi organizmamızdan dahi olsa madde geçemez. multipl sklerozda çevresel faktörler ile bazı mikrobik ajanlar bağışıklık sistemimizi bozarak kendi vücudumuza karşı hastalık oluşturma etkisi yaratabilirler. kendi vücudunu kendi dokularını tanımayan kafası karışmış bağışıklık sistemi diğer etmenlerin de kan beyin bariyerini de bozmasıyla merkezi sinir sisteminde bulunan yukarıda tanımını yaptığımız myelin kılıfını yabancı bir madde sanarak saldırıya geçerler. böylece meydana gelen hasar ile myelin kılıf soyulur sinir iletiminde aksamalar meydana gelir. bu arada vücudumuz kendini koruma mekanizmalarını devreye sokarak harsalı myelin kılıfı düzeltmeye çalışır ancak hasar oldukça ilerlemiş durumda olduğundan myelin kılıfın sardığı aksonlarda zedelendiyse tamir iyice zorlaşır ve burada sertleşmiş hastalıklı doku (skleroz) meydana gelir. bu olay merkezi sinir sisteminin birden fazla yeri tutmasıyla multipl yani çoklu olarak adlandırılır. sertleşmiş birçok hasarlı doku plak şeklindedir.

plakların beyin ve omurilikteki yerlerine göre klinik belirtiler ortaya çıkar. bunlardan bazıları:
- görme sinirinin tutulmasıyla olan ise görme kaybı, çift görme,
- kolda ve bacakta güçsüzlük
- vücudun muhtelif yerlerinde uyuşma karıncalanmaya da duyu kaybı,
- baş dönmesi,
- denge kaybı bunlardan bir kaçıdır.

bu gibi belirtilerin yanı sıra hastalık seyri boyunca;
- hatırlama ve hafıza bozuklukları
- öğrenme bozuklukları
- depresyon
- yorgunluk
- idrar yapmada bozukluklar (idrar kaçırma ya da boşaltamama)
- cinsel bozukluklar (erkeklerde sertleşme ya da boşalma sorunları, kadınlarda cinsel duyum azalması) görülebilmektedir.

multipl sklerozun tanısı nasıl konulur?

hastalığın tanısı diğer birçok rahatsızlıkta olduğu gibi hastadan alınan şikâyetlerin dinlenmesi klinik muayene bazı yardımcı tanı metotlarını kullanarak olur. hastalığın tanısında klinik ve laboratuvar tetkiklerinin bir araya getirilmesiyle ölçütler konulmuştur. bu ölçütlerin doğrultusunda klinik olarak benzer hastalıkların ayırıcı tanıları da yapılarak nörolojik öykü, muayene bulguları ve tetkikler sonucunda konulur. yeni tanı ölçütleri 2010 yılında tekrar düzenlenmiştir. bu ölçütlere göre klinik izole sendrom ve kesin multipl skleroz tanısı konulur yada hastalık dışlanır. ortak fikir belirti ve bulguların zaman ve alan açısından yayılımını esas alır. hastalığın başlangıç aşamalarında tanı ölçütlerini karşılamayan hastalar kafa karıştırıcı olmuştur. bazı durumlarda klinik belirtileri olan bir atak olur ama mr (emar) görüntülemede yaygın plaklar tespit edilir. bu durum doğrudan adını almasa da klinik izole sendrom olarak adlandırılır.

atak nedir?

multipl sklerozun ortaya çıkmasının farklı zamanlarda önceden tahmin edilmeyecek şekilde ortaya çıkmasına atak denir. ortaya çıkan şikâyetlerin en az 24 saat süre devamı ile bu şikâyetlerin belirtilerinin günler sürmesi multipl skleroz atağını destekler. atakların ardında şikâyetler de kısmen ya da tama yakın düzelme gözlenir.

atakları;

- bazı enfeksiyonlar,
- fiziksel aşırı yorgunluk
- psikolojik stresler,
- ameliyatlar,
- anestezi,
- aşırı sıcağa maruz kalmak gibi bazı faktörler tetikleyebilir.

ataklar geçici 24 saatten fazla sürmeyen ani belirtiler ile karıştırılmamalıdır. bunlar genellikle dakikalar sürüp kendiliğinden kaybolurlar. bunlar çok farklı ortaya çıkmakla birlikte aşağıdakiler gibi olabilirler.

- yüze vuran ani ağrılar
- kollarda bacaklarda ani kasılmalar
- kısa süren konuşma bozuklukları
- boynun eğilmesi ile olan kollardaki elektrik çakmaları gibi duyumsamalar bunlardan bazılarıdır.

multipl sklerozun tipleri:

hastalık zamansal ve klinik bulgularda çok farklı şekillerde seyredebilmektedir. hastalığın tiplerini belirlemede yardımcı tanı yöntemlerinden ziyade hastalığın zaman içindeki klinik belirtileri önemlidir. hastalığın temel olarak 4 temel seyri bulunur.

1.relapsing remitting yani tekrar eden ve düzelmelerle giden tip
2.primer progressif yani birincil ilerleyici başka bir deyişle hastalığın klinik belirtileri başladıktan sonra iyileşme dönemleri olmayıp devamlı kötüleşme ile giden tip.
3.sekonder progressif yani ikincil ilerleyen tip; bunda da 1 tipteki tekrarlayan düzelen tipte atakların sıklaşmasıyla düzelme gözlenmez hastalık zamanla ilerleyerek devam eder.
4.progressif relapsing yani ilerleyici ataklarla giden tip; ataklar tam iyileşme ile sonuçlanmayıp hastalığın başladığı günden itibaren ilerleyen tipidir.
hastalığın prognozu (seyri)
multipl sklerozun seyri kabaca iyi ve kötü olarak ayrılabilir.

iyi seyir özellikleri:

- erken yaş (40 yaşın altı )
- görme sinirinin tutulması
- duyusal şikayetlerin(uyuşma karıncalanma gibi ) ağırlıklı olması
- ataklar sonrasında az sekel kalması
- ataklar arasında uzun süre olması ile
- kadın cinsiyet olarak sıralanabilir.

kötü seyir özellikleri:

- 40 yaşın üzerine başlangıç,
- sık sık atak geçirme,
- ataklar sonrası tam olarak düzelememe,
- ilk ataktan sonra hızlı ilerleme,
- beyincik ya da kuvvet kaybı ile başlangıç,
- erkek cinsiyet sayılabilir.

multipl skleroz da tani yöntemleri:

multipl skleroz tanısı konulunca eldeki veriler tekrar değerlendirilmeli tanının doğruluğu kesinleştirilmelidir. bu durumda multipl sklerozun ayırıcı tanısındaki diğer hastalıklar da araştırılmalıdır. ailede nörolojik bir rahatsızlığın varlığı hasta yaşının çok küçük ya da büyük olması, görüntüleme yöntemlerinde şüpheli olabilecek lezyonların varlığının olması hastalık seyrinin multipl skleroza benzememesi gibi durumlarda tanı tekrar gözden geçirilir.

mr (emar) 1977 yılından beri kullanılan ve birçok hastalık gibi multipl sklerozun tanısında da en önemli tanı aracı olmuştur. hem beyin hem de omurilik lezyonlarının gösterilmesinde tek görüntüleme metodudur. mr görüntüleme röntgenden farklı olarak; çok güçlü manyetik alan ve radyofrekans dalgası kullanarak görüntü oluşturur. mr çekilenler radyasyon almazlar.

bir multipl skleroz hastasında, multipl skleroza ait lezyonlar çekim sekansına göre siyah ya da beyaz parlayan alanlar şeklinde görülürler. kontrastlı; yani damar içine verilen özgül ağırlığı sudan ve kandan daha ağır olan vücuda yan etkisi çok nadir olan bir maddenin verilmesi ile de hastalığın taze (aktif) plakları etrafında biriken bu kontrast madde plakların etrafını bir halka şeklinde çevreleyerek gösterilebilmektedir. her zaman ilaçlı (kontrastlı) mr çekilmesine gerek yoktur. hastalığın klinik belirtilerinin alevlenmesinde ya da yeni başlangıçlı klinik vakalarda kontrast madde kullanılabilir.

toplumun yaklaşık yüzde 4’ünde anlamı olmayan plak benzeri lezyonlar mr’da gözlenebilir. bu görüntüler hemen ms için yorumlanmamalıdır. özellikle migren tipi baş ağrıları olanlarda da benzeri görüntüler emar’larda gözükür. ancak multipl sklerozu düşündürmesi için oval şekilde beynin merkezindeki ak maddede sayısı 4’ün üzerine ve muayene bulgularının multipl sklerozla uyumlu olması gerekir. benzer lezyonlar yalnızca beyinde olmayıp beyincik ve omurilikte de olabileceği unutulmamalı gerekirse omurilik mr’ı da çekilmelidir. mr görüntülemelerinde bazı zamanlarda rastlantısal olarak multipl sklerozu düşündüren bazen rastlantısal tespit edilen parlak alanların gereğinden fazla multipl skleroza eşdeğer kabul edilmesidir. klinik belirtilerin de multipl skleroz ile uyumlu olması gerekir. bu görüntüler sık baş ağrısı yaşayanlarda (migrende), ileri yaşlarda, damar cidarını etkileyen bazı hastalıklarda (sjögren sendromu, sarkoidoz, sistemik lupus eritromatozus, poliarteritis nodoza, behçet hastalığı) sıklıkla izlenir.

multipl skleroz tanisi için diğer yöntemler:

multipl sklerozun tanısın da yukarıda da bahsettiğimiz gibi ilk yardımcı tanı yöntemi mr olmakla birlikte multipl sklerozun ayırıcı tanısında özellikli kan tahlilleri ile gerektiğinde beyin omurilik sıvısının incelemesi de yapılabilmektedir. ayrıca görme bozukluğu olan hastalara vep denilen görsel uyarılmış test ile görme sinirindeki tahribatı araştıran testlerde yapılabilmektedir.

mulipl sklerozun tedavisi:

ms’li hastaların tedavisi başlıca 3 grupta toplanabilir
1. atak tedavisi,
2. koruyucu tedavi,
3. destek tedavileri,

atak tedavisi:

yeni başlayan ya da daha önceden tanısı konulmuş yeni bir atakla alevlenen hastalığın ilk tedavisinde kortikosteroidler (kortizon) dur. kortizon genellikle ilk atakta klinik bulgulara göre günde 1gr gibi yüksek dozda olmak üzere 5-10 gün arasında verilir. atakların çok büyük bir yüzdesi kortizona iyi cevap verir. kortizon iki ucu keskin bir bıçak olup verilirken hastanın metabolik diğer özellikleri de göz önünde bulundurulur. yan etkileri hastayı en az etkileyecek şekilde kontrollü olarak kullanılır. multipl sklerozla uğraşan birçok uzman kortizon kullanımında deneyimli olup sıklıkla yan etkiler çok nadir ortaya çıkar. çok düşük bir hasta grubunda kortizon verilse de atakların geriye dönüşümü sağlanamayabilir.

koruyucu tedavi:

koruyucu tedavinin özelliği atak olsun olmasın tanı konulmuş multipl sklerozlu hastalarda sürekli kullanımlarıdır. belli başlı tiplerdeki özellikle relapsing remitting tipindeki multipl sklerozlu hastaların atak sıklığını şiddetini azaltmayı amaçlayarak kullanılmaktadır.

günümüzde ülkemizde ruhsatlanmış koruyucutedavide kullanılan ilaçların başlıcaları:

- interferon beta-1a
- interferon beta-1b
- glatiramer asetat
- fingolimod
- mitoksantron
- natalizumab tır.

bu ilaçların kendilerine özgü uygulama metotları vardır. uygulama şekilleri ağızdan, cilt altına, kas içine olmakla birlikte vücut üzerindeki etkileri bağışıklık sistemini düzenleyerek hastalığın ilerlemesini ve atakların oluşmasını engellemeye çalışmalarıdır.

destek tedavisi

hastalığın merkezi sinir sistemimizdeki tutulum yerine bağlı olarak vücudumuzda değişik belirtilere yol açtığını yukarıda belirtmiştik. multipl sklerozlu hastalarda gerek hastalığa gerekse de kullanılan ilaçlara bağlı olarak bazı şikâyetler ortaya çıkar. depresyon, kaslarda sertlik, cinsel işlev bozuklukları, unutkanlık uyku bozukluklarının kendilerine ait tedaviler ile hastalığın koruyucu tedavisinde kullanılan ilaçların oluşturduğu ateş, miyalji gibi kısa süreli kas tutulmalarına yönelik tedavilerde eklenebilir. bunun yanı sıra hastaların beslenme özellikleri, gevşetici fizyoterapi egzersizleri de ilaç dışı ek destek tedavileridir.

ms’li hastalar besinlerinde özellikle taze sebze ve meyveye ağırlık vermeli, tütsülenmiş ve dondurulmuş gıdalardan uzak durulmalı, kırmızı et alınmalı ancak yağdan uzak durulmalıdır. aşırı olmamak koşuluyla hastalar mutlaka egzersiz yapmalı, ancak vücudun direncini düşürecek ağır rejimler ve egzersizden de uzak durulmalıdır."
Huzursuz bir gündü. Belki de alacak olduğum kötü havadisin buhranı çökmüştü yüreğime.
Ansızın döküldü kelimeler ağzından "tetkikler yapılmis o ms mis" dedi. Çok ani söylemişti,hazırlıksızdım,kızdım sussun istedim. Düşünemedim oysa nasıl hazırlar ki insan böyle bir habere kendini. Dakikalarca kendime gelemedim, iki harften olusan tek kelime beni nasıl da kahretmeyi başarmıştı. Yanyana gelen bu iki ses nasıl bu güce sahip olabilirdi. Aktı zaman, gerekli gereksiz herşey gözümün önündeydi. Kaç dakika böyle kaldım,yutkunmakta zorlandım bilmiyorum. Hatırladığım en kısa zaman diliminde bilgisayarın başındaydım. Ellerim kendi kendine adresleri buluyordu, olumlu olumsuz tüm bilgiler aklıma mih gibi kazınıyordu, tahmin edemeyeceğim kadar çok insanın hikayesini okudum, bir anda hayatlarına dahil oldum. Şimdi burada bile tanımını yapmaya kaçındığım bu rahatsızlık onun düşmanıydi-bizim düşmanımızdi. Düşmanımızdan korkmamak için savaşmak için onu yakından tanımalıydım, her satırarasını bilmeliydim. Ve nitekim öyle yaptım. Bilgisayar başından kalktığımda artık tüm ayrıntıları biliyordum. Ilk duyduğum andaki kadar korkmuyordum. O'na yardım edebilirdim.
Şimdi, günler geçmeye devam ediyor. Bununla yaşamayı öğrenmeye çalışıyor.
Öyle genç ki, öyle pozitif enerjiyle bürülü ki, öyle şahsına münhasır biri ki, öyle güzel bir kalbi var ki.
iyi olacak, evet hiç geçmeyecek ama iyi olacak.
Dilerim ki bu illet kimsenin ocağına düşmez, kimsenin elini kolunu bağlamaz. Dualar onlarla,şifa arayan herkesle.
Yine ağladım, kahretsin sözlük.
yanlış tanınan bir hastalık. öncelikle ölümcül değildir. yani ms öldürmez. süründürür mü? hmmm evet işte onu yapabilir. yapar değil yapabilir. bu hastalığın diğer hastalıklar gibi bir seyri maalesef yok. kişiden kişiye hatta günden güne tamamen farklılık gösterir. bir gün sanki 50 yıllık bir felçli gibi olurken ertesi gün kendinizi maraton koşarken bulabilirsiniz. bir sonraki gün gözleri kaybedip daha sonraki gün "elf gözleri" niz size 27982734798234987 km uzaklıktaki bir sineğin dışkılamasını bile gösterebilir. bunun bir çok örneği mevcut. senelerce yatalak olup, 3 yıl içinde beynindeki plaklardan kurtulan ve normal sağlığına kavuşan insanlar mevcut. tedavi edilemeyen kısmı da işte burada başlıyor. yani kanserden kurtulur ve bir oh çekersiniz ama bu hastalıkta her an atak riski taşıyor şekilde yaşarsınız. yani dediğim gibi bu hastalıktan kurtuluş yok. bu iş tamamen ms'in keyfine kalmış bir şey. canı spor isterse yaptırır. yatıp dinlenmek isterse yatırır ve dinlendirir.

diğer bir yanılgı ise akıl hastalığı sanılması. ms tamamıyla fiziksel bir rahatsızlıktır. plaklar neredeyse hedef orası mantığı olduğundan, konuşma merkezinizi mesken tuttuysa bir bülbül bir dilsiz şeklinde ya da bir bülbül uzun bir süre dilsiz şeklinde yaşarsınız. görmeyse aynı ya da duyma ya da hafıza her neyse.

diğer bir yanılgı ise plak hastalık ilerlemesi. dediğim gibi plaklar sadece hangi bölgenin etkileneceği yönündedir. hastalığın ileri ya da erken olduğu konusunda bir fikir vermez. tek tük plakları olup nefes alması imkansızlaşan hastalar varken, 273927349 tane plakları olup ms olduğunun farkına varmayan kişiler de mevcuttur.

diğer bir yanılgı ise her ms'li kötürüm olacak nanesi. ms hastalarının %10-15'i hayatları boyunca ms olduklarını dahi bilmemektedir ki bunlar doktorların tespit edebildikleri. yani sessiz sedasız ölen binlerce insan dahil değil. geriye kalan kesimin %10'u ciddi manada risk taşımakta. hayatlarının geri kalanında ya da belli bir evresinde mutlaka tekerlekli sandalyeye muhtaç olacaklar ya da yatalak kalacaklar. ama dediğim gibi bunu da atlatanlar var.

başka bir yanılgı ise genetik faktör. yani ms'liyseniz çatır çatır doğurabilir ya da çatır çatır doğurtabilirsiniz. tavşan gibi üreyebilirsiniz bunda bir problem yok. veletleriniz sağlıklı olacaktır. tabii kamışı ya da garajı ms harcamadıysa. harcadıysa viagra falan halledin işte.

"ms olduğumu öğrendim derhal derneklere yazılmam lazım" al işte. mal. ağır hastaları gördükçe moral de gidecek. neyse bu konuyu geçelim.

şöyle bir toparlamak gerekirse:

1-öldüm bittim yapmayın. ms'in canı isterse fişinizi çeker ya da sessiz sedasız takılır. siz ms'e bırakın o ne yapacağını bilir.
2-sigarayı bırakmayın. doktor dese bile. kanıtlanmış bir etkisi yok ms'e. ama bırakırsanız normal bir insanda bile stres ve diğer psikolojik sorunlar yarattığını bile bile bırakın. yani normal bir insan bile sigarayı bıraktığı zaman 1 hafta ya da 1 ay neyse işte kendini toparlayamamaktadır. morale ihtiyacı olan bir hastalıkta 1 ay uzun bir süre. rahat 1-2 atak geçireceğinizi bile bile bırakın. pirince giderken evdeki bulgurdan olmayın. canınız sıkılınca yakın bir tane rahatlayın.
3-zırva zırva titreyip durmayın. az bi kendinize gelin adam olun ulan.

neyse allah şifa versin. yrb ile medikal sohbetlere lenfoma ile devam edeceğiz.
(bkz: multiple sclerosis)

patogenezinde t hücre fonksiyon bozukluğu vardır. t lenfositler kan beyin bariyerini aştıktan sonra olaylar meydana gelir. vücut kendi kendine saldırır bir anlamda. myelin kılıfa zarar veren otoimmünitedir. kendi hücrelerini düşman gibi görür b lenfositler. myelin hasarı aksonun kesilmesine ve sinir iletiminin kopmasına dahi sebep olabilir.

yeryüzünde görülme sıklığının en fazla olduğu yer kafkasya olarak dikkat çekiyor. soğuk iklimlerde daha sık görülüyor ayrıca.
bursa'da doğdum ben. küçüklüğüme dair birkaç anım var. en net olanı biricik babamla havuzlu park'a gidişlerimizdi. sonralar gidemez olduk. babam ms'ti.

geriye dönüp baktığımda, 18 yıl olmuş. tam 18 yıl. benden 5 yaş küçük. babama en ihtiyacım olduğu anlarda o hiç yanımda olamadı bu hastalık yüzünden. özlüyorum çokça onu ayakta gördüğüm sahneleri. hayal meyal, ufacık bir çocuğun hatıraları.

önceleri annemle halamla, kol kola girerek yürüdü. dükkana gittiğinde dönüşte otobüsten onu alırdık. eve kadar destek olurduk. o günler de geçti gitti. hastalık daha da ilerledi. 99 depreminde istanbul'daydım. hastalık ilerlemişti, ama ayakta durabiliyordu. dengede yani. depremden çok etkilendi. o yıldan sonra bir daha ayağa dahi kalkamadı. grip aşısı dediler, aşıyı oldu daha beter oldu. sigarayı bırak dediler, sigarayı bıraktı daha da kötü oldu. en azından o moral oluyordu ona, seviyordu onun getirdiği muhabbeti.

sonra, elleri körelmeye başladı. televizyon kumandasını dahi tuşlayamaz oldu. kumanda artık babamda değil, annemde duruyordu. olacak iş değil!

yıllarca böyle gitti. konuşması da köreldi. artık sürekli taşıyorduk babamı. tuvalete, yatağına, dışarıya. yemeğini biz veriyorduk, istediği kanalı biz açıyorduk.

dindar oldu, namaz kılmaya başladı deli gibi. o maneviyat da yetmedi ona. ama daha kötüleşmesini engelledi.

tam 18 sene oldu. şimdi sesi çok kısık, çoğu zaman anlaşılmıyor. gülüyor ama. çocuklaştı. her şeye ağlamaya başladı. hayattan zevk almıyor. sevdiği şeyleri yiyemiyor. oysa ne çok severdi acılı cipsi. yiyemiyor, tuvaletini yapamıyor. bir de safra kesesi tekledi. daha da kötü oldu. dondurma yiyemiyor mesela. geçen gün dışarı gezmeye çıkardım, dondurmayı yiyemedi. yutkunamıyor, boğazında kalıyor. su içemiyor mesela, genzine kaçıyor, boğulur gibi oluyor.

bekliyoruz öylece. çaresi yok bu hastalığın, bu yaşta, bu evrede. ama o hep gülsün istiyorum, yanakları pembe pembe. bu hastalığa inat. o nefes alsın da..

böyle lanet bir hastalık işte. ağlatır insanı. gizli gizli.
güneş görmeyen insanlarda yüzde 80 daha fazla oranda görüldüğü rapor edilen hastalıktır..

ekvatora yakın ve bol güneş gören bölgelerde yok denecek kadar azken, kuzey enlemlere doğru gidildikçe hastalıkta adeta patlama olmaktadır..

güneş ışını sayesinde deride sentezlenen d vitamini-sülfat birleşimi, aşırı otoimmuniteyi baskılamakta ve nöronların hasar görmesini engellemektedir..

sözkonusu d vitamini ancak güneşten alınırsa faydalı olabilir ve aktif form olan 1,25 OH vitamin d3 birleşimine dönüşebilir..d vitamininin çeşitli takviyelerle oral yoldan kullanımı hem zararlı hemde ciddi yanetkilere neden olabilmektedir..vitamin d toksikasyonu,hiperkalsemi, akut böbrek yetmezliği bazı yanetkiler arasındadır..

yani kışın 2 saat yazın 1 saat açık havaya çıkarak, bu hastalıktan tamamen korunabilirsiniz..

sadece bu hastalıktan değil sağlıklı güneşlenme ile 72 çeşit kanser türünden, kalp-damar hastalıklarından, otoimmun hastaıklardan da korunmak mümkündür..
en sık görülen semptomu halsizlik (parestezi) olan hastalıktır.
bu hastalik icin aylik 2000 dolar verilen ignelerin amacini, nelere yol actigini bircok insan bilmez.
bagisiklik sistemini durdurur.durdurur ki, miyeline satasmasin.ama pek ise yaramaz. ailece bildigimiz bir arkadas gibi, gribi bile atlatamazsiniz sonra. sonra allah rahmet eyleye..
avrupada bu hastalık için klinikler yaşam sağlık merkezleri olmasına rağmen türkiye'de bu hastalıkla ilgili doğru düzgün bir tıp merkezi bile yoktur. bu hastalığı yaşayan kişinin stresten uzak durması gerekiyor. sağlıklı ve sürdürülebilir kolay bir yaşam için kendisine çok iyi bakması gerekiyor. malesef yaşayan biliyor.
her ne hikmetse sosyo-ekonomik düzeyi yüksek toplumlarda görülen bir hastalık.
tüm ms hastalarına ALLAH'dan bir mucize istiyorum..