bugün

boğaziçi üni. mühendis yetiştirmez yönetici yetiştirir.

boğaziçi üniversitesinde kumpas okuyamayan makine müh. öğrencileri var.
kıçları rahata alışık olan, kağıt üzerinde mühendislik yapanlardir.
onlar, mühendislerin; 'beyaz yakalı' olanları şeklinde tabir edilirler. büro işlerini severler genellikle... kirli, ter kokulu, alelade insanlarla aynı havayı solumak onlara göre değildir pek... üst perdeden takılırlar genelde... mesela, yirmi yılı aşkın şantiye hayatımda birçok itü'lü, odtü'lü, yıldız'lı, deü'lü ve ktü'lü ile çalıştım fakat bunca zaman içerisinde gördüğüm tek boğaziçi'li mühendis; şantiye yönetim ofisinde network operatörü olarak çalışıyordu.

bilgi ve yeteneklerini sorguluyor değilim ancak genelde, zor koşullarda çalışmaktan hoşlanmadıkları yani biraz ehl i keyf oldukları da yatsınamaz.
en doğalını yapan boğaziçililerdir. hem de mühendislerse mühendisim diye geçinip evlerine bakacak olan boğaziçililerdir..
genellemenin kralı.

(bkz: nazar etme ne olur çalış senin de olur)**
sonuna kadar mühendisim diye geçinmeye hakkı olan kişilerdir. uzanılamayan ciğere yine atılan bok söz konusu bu entry de. isterseniz açın bakın hemen her mühendislikte en yakın rakibi odtüye 8 10 puan fark atıyor öss kapanış puanında. efendim sebepleri tartışılır, verdiği eğitim tartışılır. ancak unutmayınız o boğaziçi hem sayısalda hem sözelde hem eşit ağırlıkta ilk 500 den en çok öğrenci alan okuldur. yoksa sizler o puanı yapacak olsaydınız gitmez miydiniz boğaziçine. bal gib ide giderdiniz arkanıza bakmadan. sonra da der miydiniz burda herşey teori pratik yok boğaziçi mühendisinden bi bok olmaz diye. hayır demezdiniz size imrenecek olan diğer üniversite öğrencileri bugün siizn yaptığınız eleştiriyi size yaparlardı. şunu da belirtmek gerek,eğitimin şeklinin bir önemi yok, boğaziçini kazanan adam zaten bir potansiyel sahibidir. kendini geliştirmek isteyen de her yerde geliştirir. şimdi bana söyleyebilir msiiniz pratiğe önem veren itü den hep adam gibi mühendis çıkar diye...

hem nedir bu boğaziçi nefreti anlamıyorum. yok boğaziçili de değilim, galatasarayda okuyorum. ama kendi okulumda da sık sık boğaziçine bok atıldığını görüyorum. yok efendim boğaziçinde aslında eğitim gs den iyi değilmiş de cartmış curtmuş. itülüsü odtülüsü de keza öyle yok efendim mühendislik eğitimi kötüymüş boğaziçinin.arkadaşım olay arz-talep meselesidir. bu okul iyi olmasa, referansları bu kadar sağlam olmasa bugün bu seviyeye gelemezlerdi.

referans demişken arayın bir şirketi akademik bir kulup üyesi olarak ve diyin ben x üniversitesinden arıyorum ve boğaziçinden arıyorum diye hangisinde daha çok ipleneceksiniz. tutup da boğaziçinden çıkan her adam iyi bir seviyeye sahiptir denemez ki bu hiç bir üniversite için mümkün değildir ancak boğaziçi bal gibi bu ülkenin en iyi üniversitesidir....
(bkz: takım tutar gibi üniversite okumak)
diploması varsa tabii geçineceklerdir.
Ulan adam oraya belli bir seviyeyle girmiş, boş adam değil yani.Verilen eğitimin kalitesi ne derece iyi ya da kötü olursa olsun sonuçta oradaki kişiler aptal değil ya kendilerini geliştirebilecek kapasiteye sahiplerdir.
Ha bu arada mühendis olmak isteyip de olamamış kişilerin de mühendislere bok atması ne kadar mantıklı olur orası bilinmez.
insan kendini geliştiremedikten sonra teoriyi pratiğe dökemedikten sonra okusa ne olur okumasa ne olur.
(bkz: üniversite amaç değil araçtır)
O yüzden x üniversiteymiş y üniversiteymiş yalan...*
bir kısmı çok iyi geçinir bunların direkt benim aldığım maaşı 2'ye katlıyorlar.
(bkz: müdendis dedin teknisyen çıktı)
mezun olduğu okulun kalitesine bakıldığında, türkiye'de herhangi bir diğer üniversiteden mezun mühendise kıyasla çok daha haklı olarak edindiği sıfatı taşıyabilecek kişidir. erişilemeyen ciğere mundar demek gereksizdir, durum ortadadır.
"engineer" kelimesinin önüne "a" değil, "an" koyacak kadar da ingilizce bilir elbette.
nasıl ki beş parmağın beşi bir değil, her okulun her bölümünden mezun olanlar da bir değil. boğaziçi mühendisliklerini başarısız adledenlere, şu an iyi mevkilerde, süper kariyerleriyle hayatını sürdüren 3 arkadaşımın adres-telefonlarını verebilirim.

odtü harika bir okul olsa da, ordan mezun olan ne kazmalar var ya da itü mühendislik çok başarılı diyenlere inat, iş bilmez niceleri var. diyeceğim o ki böyle şeylerde ön yargılı olmamak lazım. okul sadece ambalaj, önemli olan kişinin kendini yetiştirmesi...
Bu önerme ile gelen insana sorulacak bir soru vardır:
Madem Boğaziçi mühendis yetiştiremiyor, neden 100 küsür yıldan beri bu ülkenin en iyi öğrencileri bu üniversitenin mühendislik bölümlerini tercih ediyor? ayrıca bknz: 10 numaralı entry.
Üniversite yıllarında *, lisans , yüksek lisans ve doktorasını boğaziçinde yapmış olan ve şu anda itu'de bilgisayar mühendisliğinde doçent doktor olan bir hocanın *lafını hatırlatan hede.

o yıllarda ABET akreditasyonu alınmak isteniyordu ve hoca bununla ilgili derste konuşuyordu ve şu cümleleri sarfetti:

"... Bogaziçine bile vermişler, bu sartlarda bizim belli bir hazırlık yapmamıza dahi gerek yok*. Daha önce de dedigim gibi haftaya bu saatte bu derste ABET'ten gelen yetkili sizle son saat görüşecek ...."

itu ve odtu gibi üniversitelerin, herhangi birinin, herhangi bir muhendislik fakultesi kadar büyüklükte tüm mühendislik binası olan bir üniversitedir bogazici. imkanları sınırlıdır bu bağlamda. Bilgisayr mühendisliği için konuşmak gerekirse donanım derslerini pek az alırlar; daha çok yazılım mühendisliği vari bir eğitim verilir.*

Amma velakin daha sosyal yetişirler, eğlenceli okurlar, ingilizceyi iyi bilirler vs. Temel bilimler ve sözel bölümlerde de bildiğim kadarı ile gayet başarılı bir üniversitedir.
diplomasını aldıysa gayet güzel geçinebilen mühendislerdir.

gerçi korkuyorum ben şu mühendislerden özellikle şu at olayından sonra. aman diyim, uzak durmak lazım.

zaten şu mekanda kimle tanıştıysam mühendis çıktı. içim ürperdi.
Boğaz üzerine uzmanlaşmış kişilerdir. Boğazda kaçıncı kilometrede nasıl 1 lokanta vardır, hangi kız arkadaşla gidilir bu konularda uzmandırlar ancak, maalesef mühendis olarak yapılması gereken işleri 1 türlü bilemeyen adamlardır.
muhendisim diye gecinen bogazicililer

gelecekteki mesleğine sahip olma özlemi.
(bkz: apolet değiştiren harbiyeliler)
genel olarak böle bir önerme yapmanın yanlış olduğuna kanaat getirilebilecek bir durumdur.mevcut sistem teorik bilgilerle ve 30 günlük stajlar ile mühendis yetiştirebileceğini düşüne dursun.

(bkz: gerçek bilgi pratikten geçer)
(bkz: issizlik yoktur isi bilmemek vardır)
öğrenci seçme sınavının sayısal bölümü öğrencilerin matematik ve fen bilimlerine olan hakimiyetini, bunun yanında dikkati, stresle başa çıkabilme miktarını ölçen bir sınavdır. her boğaziçi üniversitesi mühendislik fakültesi öğrencisi bu sınavı en az %90 başarı ile vermiştir. böyle bir başarının sonucunda mühendislik eğitimine başlayan öğrenciler önce proficient seviyede ingilizce bilir hale getirilir daha sonra takip eden dört yıl boyunca ingilizce eğitim alırlar. anadilde eğitim tartışmaları bir yana, bu öğrenciler yurtdışında yayınlanmış herhangi bir makaleyi, yazılmış herhangi bir kitabı rahatlıkla takip edebilme olanağına sahiptirler, bu da onlara malesef ülkemizde olmayan bilimsel-teknolojik gelişmeleri birinci ağızdan öğrenebilme imkanını sağlar. yurt dışındaki gelişmelere bu kadar açık olan ve başarıyla bu okulu kazanmış olan öğrencilerin 4 yıl boyunca kendi aralarında çan eğrilerine tabi tutulmaları suretiyle seviyenin daima yüksek tutulması sağlanır. bu koşullara rağmen her yıl sınıf geçme notu 2.0 dır, aldığı dersleri en azından %50 başarı ile tamamlayamayan bu okuldan mezun olamaz.
boğaziçi üniversitesinin öğrencilerini yöneticiliğe yönelik yetiştirdiği doğrudur, her bölümü en az iki ekonomi dersi alır, ama bu bir mühendislik bölümü öğrencisi için meslek derslerinin savsaklandığı anlamına gelmez, aksine öğrenciye perspektif kazandırır, onu geliştirir, herkes biraz ekonomi bilse mikro düzeyde atılan doğru adımlarla makroekonomimizi toparlayabilirdik..her neyse..ekonomi-yöneticilik bilgisinin de bir mühendise mühendisliğinden birşey kaybettirmeyeceğini belirttikten sonra üniversite ismindeki teknik kelimesini sorgulayalım, diğer okulların teknik oluşu onları boğaziçinden ne kadar farklı kılar? ders programları tartışmaya açıktır, isteyen boğaziçi üniversitesinin programından teknik üniversitelere göre eksik kaldığı-vermediği ders olup olmadığına bakabilir..
hocaların kalitesinden bahsetmeme de gerek yoktur sanırım..
neticede boğaziçi üniversitesi iyi öğrencileri alır, iyi bir eğitim verir, dünyaya açık, sosyal ve donanımlı insanlar olarak mezun eder, gerisi laftır.
bu üniversiteden mezun bir bilgisayar mühendisine bilgisayarını veya elektronik mühendisine televizyonunu tamir ettirmek isteyen ve reddedilen birinin kafasındaki düşünceden ibaret sanki.
mühendisim diye geçinen (!) odtü ya da itü ya da x üniversitelilerinden farklı olmayan öğrencilerdir. kabiliyet yaratılışa mahsustur, yontulabiliniyorsa da yontulur! okul sadece gereken, verilmesi farz olan eğitimi verir. bu zat-ı muhteremler okullar bittikten sonra göğüslerini gere gere mühendis olur. "vah, boğaz içinden mezun oldum, üstelik mühendisim" şeklinde yerinmezler.
bu türden yaftalamalara gerek duyanların mensubu olduğu üniversite hakkında sağda solda şöyle bir hikaye rivayet edilir: it ürür kervan yürür.

ıslah olurlar mı bilmem. daha detaylı bilgi ve üniversite milliyetçiliği adına

(bkz: itü sözlük)
bilimden uzak bir eğitim veren boğaziçi üniversitesi'nin mühendislik bölümü mezunlarının durumu. sırf yapılan reklam ve öss de yüksek puan almış kişilerin boğaziçi üniversitesi'ni seçmesi sonucu oluşan kısır döngüyle bu üniversiteye girerler. fakat çıktıklarında mühendislik yapabilecek kabiliyetleri nerdeyse yoktur. sen al o kadar zeki bünyeyi ne hale getir. olacak iş değil. arada bir iki tane ancak çıkar(o kadar da çıksın artık. boş da gelmiyorlar oraya tabii ki). okullarının sayesinde yönetici olurlar geneli hep. zaten ne demişler mühendislik mezunları için;

'' mühendis olamayan yönetici olur''

ek: ekonomi dersi bütün üniversitelerin mühendislik bölümlerinde veriliyor. mezunlarının bilimsel alandaki başarıları ortada(çok azlar demek istiyorum. bazı boğaziçililer belki anlamaz. açıklıyorum o nedenle. asdşsdlsd). boşuna savunmaya çabalamayın. gereksiz.
güncel Önemli Başlıklar