bugün

hiç de öyle "bolluk içinde, refah içinde, tüccarlıkla geçmiş bir hayat" değildir. elinde avucunda ne varsa, infak edildiği, başkaları tok yatsın diye nice aç yatılan gecelerin birbirini takip ettiği bir hayattır. hz. hatice'nin dillere destan serveti bu uğurda tüketilmiştir.

edit: ne kadar kötüleseniz de, tarih değişmiyor işte.
Karisindan cooook once baslamistir. Basladiysa.
bizim muhonunkini sorarsanız bok yolunda ki niyazi den hallicedir.
belli bir bölümü allah ile iletişim halinde geçmiş olan hayattır. namaz kılmak, zekat vermek ve iyilikler yapmakla geçen hayattır. aynı zamanda içinde hata da barındıran hayattır. neticede hatasız kul olmaz.
allah'ı aramakla geçen hayattır.
(bkz: Deve üstünde bir ömür)