muhafazakarlık

dinin modernizm içinde erimemesini ama asimile olmasını sağlayan, amaçlayan kavram.

bu felsefenin en büyük ruhani lideri ve temsilcisi için: (bkz: fethullah gülen)

hayatında dini inançlarıyla ilgili olgulara da oldukça değer vermeye çalışmak.

muhafaza edecek bir şeyleri olma halidir.pic kültüre sahip olmamayı yeğlemektir.

muhafaza etmeye çalışma işi.

sanılanın aksine bir ideolojiden ziyade bir karşı duruş, bir tavırdır.

(bkz: edmund burke)

her insanın hayatta muhafaza etmek isteyeceği olguların dayanılmaz çeiciliğinin olması.

muhafaza etmeye çalışan zihniyettir. dolayısı ile tek partili dönemden itibaren elde ettikleri gücü koruma çabasında olan zihniyet hala hakimdir bu ülkede. ve en muhafazakar parti de cumhuriyet halk partisidir. şimdilerde yobazlıkla suçlanan kesim de kendilerine sorarsan muhafazakardır. ne onlar ne de başkası chp ile yarışamaz bu kulvarda. biz asılız bizim dediğimiz olur derler ve gerçekten de öyle olur. şimdilerde biraz tedirginler gerçi. saltanatları sallanıyor.

Beniaam boyfriendiaam assla mini eteaak falan giydirmeaaz yane.
Ama öyle yobazlıkteean falaan değiaal, kıskançlıkteaan.

Eskilerin hiç kasmadan gayet başarılı bir muhafazakar olabildiğini görüyoruz. Ama yenilerin aşağılanma, komplekslenme, hemen kendini bu kisveden çıkarıp atma isteklerini kabartan, düşünsel ve yaşamsal bir faaliyettir.

Eğer muhafazakarsanız şimdiden "dinci, yobaz" yaftalamasına kulak asmamayı, önyargılara karşı dik durmayı, inançlarınızdan ötürü alaya alınmayı yada dış görünüşünüzden dolayı bazı kesimlerce siklenmemeyi öğrenmelisiniz.

Yada idealist bir muhafazakarsanız size bu tavrı gösterenlerin önüne türk toplumunun geçmişini serebilir, dedelerimizin, ninelerimizin hayatlarına da bir bakmasını önerebilirsiniz. Onlara muhafazakarlığın "ayıp" olmadığını, bu toplumun zaten muhafazakar bir taban üzerinde olduğunu, utanmamaları gerektiğini söyleyebilir, hatta gel bak beraber muhafazakar olalım diye gayet gerici teklifler sunabilirsiniz.

Reddedilseniz de tasalanmayınız.
Elbette bir gün ayağı kayıp düşecek, yakınları "allah daha beterlerinden korusun" diyecek.
Yada çocuğu dünyaya geldiğinde "allah analı babalı büyütsün" duaları gelecek bu kişiye.
Belki de bir dilenciyi tersleyecek "allah versin, allah versin" diye.
Hiç olmadı öleceksin, "allah rahmet eylesin" denecek arkandan kardeşim.

istesek de istemesek de, ne kadar itersek itelim bu topluma din, muhafazakarlık öyle işlemiştir ki eninde sonunda bir ucundan bulaşacağımız birşeydir muhafazakarlık.

dünyanın her yerinde bulunan bir kavramdır. tercih meselesidir.

fakat hiçbir şeyin ortasını bulamayan türk insanınca bir savaş sebebi haline dahi getirilmiştir.

muhafazakarlık; ulusun,geleneğin,dinin ve toplumsal düzenin önemini kabul etmektedir.gelenekler, toplumsal istikrarın sürekliliğini sağlamanın bir aracı olarak önemlidir. gelenek, toplumsal aktörler arasındaki ilişkileri tanımlar ve değişimin dogasını belirler. bu çerçevede değişim toplumun geleneklerine uygun olduğu müddetçe kabul edilebilir. muhafazakarlıgın temelinde yatan şey insanoğlunun yanılabilirliğine ve yanlış işler yapmaya eğilimli olduğuna ilişkin fikirdir.temel amaç düzenin sağlanmasıdır.insan ve devlet arasında,cemiyet katmanları bulunmadığı takdirde, meşru toplum olanaksızdır. muhafazakarlık,temsil sistemini,toplumsal düzenin büyük cemiyetlerinin yani tabakaların parlamentoda siyasal temsilin dayanakları oldugu bir sistemi yeğlemektedir. bireyciliği ima eden her şeyi yasaklar.otoriteye inanırlar, mutlak,merkezi bir devletin toplumsal bağlar üzerinde yaratabileceği yıkıcı etkilerin farkındadırlar.

frene basmaktır. dengeli olursa fena olmaz . çok basılırsa araba gitmez. bir bok olmaz.

Muhafazakârlık, var olan durumu koruma amacını güden düşünce tarzı.
(bkz: http://tr.wikipedia.org/w.../Muhafazak%C3%A2rl%C4%B1k)

din ile siyaseti birbirine karıştırmaktır.şu anda ülkenin başında bulunan hükümetin savunduğu görüştür.sözlükte laikliğe bok atmaya çalışan bazı trollerin savunmaya çalıştığı ancak lafta kaldığı görüştür.

(bkz: genç ateiscik özentilerini rahatsız eden durum)

(bkz: muhafazakarlik)

askiyi koruma anlamına gelir dinla vesayre ile alakası yoktur. yanlış kullanılıyor.

temsilcisi edmund burke olan felsefi düşünce. değişime karşı değildir sanıldığı gibi. sadece devrimciliğin aksine, değişimlerin evrimsel bir süreçten geçmesi gerektiği, toplumda azınlığın desteğiyle yapılan değişimlerin başarılı olamayacağı düşüncelerini içerir. değişimin, yavaş yavaş ve kamuoyu desteğini alarak gerçekleşmesini savunur. devrimcilikte ise değişim; ani, tepeden inme, toplumsal mutabakat olmadan ve çoğu zamanda kanlı bir şekilde gerçekleşmektedir. siyasal spektrumda sağ çizgide: muhafazakarlık, sol çizgide: devrimcilik yer alır.

"muhafaza" edilecek birşeylere sahip olmanın sonucudur...

komik düşünce.

bu devirde para etmiyor.
hayatımın en büyük hatası diyebilirim.

elementleri;

gelenekler,
pragmatizm,
insan kusurluluğu,
organikçilik,
hiyerarşi,
otorite,
mülkiyet

olan ve dünyada conservatism adı ile bilinen bir devlet ideolojisidir.

dünyanın başına gelmiş en büyük beladır.

edit: yahu aklıma geldi ben muhafazakar biri olsam bunu saklar, bir utanç sayardım herhalde. millet bununla övünüyor ama sanki hakaret lan bu. biri bana muhafazakar dese sanki üstüne yürürüm gibime geliyor. bilmiyorum belki benim zihnimdeki muhafazakarlık tanımıyla ilgili bir problemdir bu. yeniliğe kapalı, yığınsal bir hareketi dünya görüşü haline getirmiş, sürü psikolojisine sahip bir sürü insandan biri olmak demek lan bu.

dik durabilmek için gerekli, insana yaşama sevinci aşılayan dünya görüşü.

değişimin toplumsal uzlaşma yoluyla, yavaş yavaş, devrimsel değil evrmisel bir şekilde gerçekleşmesini öneren felsefi, politik düşünce. değişime kapalılık anlamına gelmez.