bugün

80 öncesi burjuvazi ve haksızlıkları eleştiren sert üsluplu bir şair.

edit: sözlükte sürekli haksızlıklardan ezilmişlerin davasından bahseden lafla peynir gemisi yürütmeye çalışan sol görüşlü yazarlar neden bu dava adamından kelam etmemişler anlamadım.* *

Çektim öfkemi sabrın kınından
Vurdum yollara
Acı tuttum
Şafak söktüm
Kan bağırdım
Ve bağırdıkça ben
Binalar caddelere yıkıldılar
Büyüdü karanlığın iğrenç gözleri
Yumruklar sıkıldılar.
Korkmadım
Vazgeçmedim
Kaçmadım
Güldüm sadece
Ve onlar
Gülen gözlerimin gökyüzünde
Birer yıldız kadar ufaktılar...
Yıktım kirpiklerimi
işte o zaman
Titredi binlerce köpek aydınlığın içinde
Ağızlarından karanlığın kanı aktı
Bağırdılar bağırdılar bağırdılar
Sesleri,
Etrafında ateşler yakılmış bir akrebin sesi kadar
Cılız ve korkaktı
Ve birden
Yeşil vurdu dallarına ağaçların
Güldü insan
Güldü toprak
Güldü su
Ve çözüldü yüzyılların
Derin uykusu
ağlayan kaldırımlar

sarhoşların dudaklarından düşmeyen
bir şarkı olasada adın,
seni tanrı kadar seviyorum
anla artık.
gülüşlerini yılan zehri gibi
damarlarıma akıtan kadın.
ben,
satıldığın sokaklarda ağlayan kaldırım.
ben,
otel odalarında söndürdüğün gece lambası.
ben,
kapadığın pencere,
çektiğin perdeyim.
yüklendiğin bütün günahlarla gel bana,
ben aradığın yerdeyim.
muammer hacıoğlu.
(bkz: yürüyen umutsuzluk)
Susun Ağlayacağım
Damarları kesilmiş bir gökyüzünün altında
Gecenin saçlarını tarıyorum
Usumun kırılmış kapılarından yollara düşüp
Kendimi arıyorum

Faytonlar geçiyor sokaklardan
Kurbanlar kesiliyor
Salıncaklar kuruluyor
Bir çocuk karanlık bakıyor annesine
Bir kadın gözlerinden vuruluyor

Tüm bulutları ellerinden tutup
Evime götürüyorum akşamları
insanlar ıslanmasın diye sokaklarda
Oysa nerden
Ne zaman
Ve kimlerle
Bu gemi hangi denizlere gidecek kaptan
Bilmiyorum

Yine sonbahar dolacak masallarıma
Yine kaldırım üstlerinde iplik iplik uzayan yalnızlığımı
Güneyli bir rüzgârın kirpiklerine bağlayacağım
Gözlerimden tanklar geçiyor susun
Susun ağlayacağım.
seni sevdiğim için dünyayı seviyorum
yoksa dur demek kolay
göğüs kafesimde çırpınan o kanlı kuşa
duyunca damarlarım yanıyor
bir kardeş türküsü gibi sıcak sesini
hiç kimse bunca tutkun değildir sana
ve hiç kimse bilemez beklemenin böylesini
geleceksin biliyorum
belki bir eylül sabahı kılığında
belki bir şubat akşamı
yağmurlu kirpiklerinin içinde taşıdığın
sabırsız gözlerini kısarak
milyonlarca yumruk gibi sıkılacaksın
ve unutulmuş insanlar
ve gülmemiş çocuklar adına
karanlığın camlarını kıracaksın.
1992 yılının bugününde yitirdiğimiz, wikipedia' da "kültürü moda gibi tüketenlerin kendisinden haberleri bile olmayan protest şair" olarak tanımlanan şair, düşünür.

susun ağlayacağım

Damarları kesilmiş bir gökyüzünün altında
Gecenin saçlarını tarıyorum
Usumun kırılmış kapılarından yollara düşüp
Kendimi arıyorum

Faytonlar geçiyor sokaklardan
Kurbanlar kesiliyor
Salıncaklar kuruluyor
Bir çocuk karanlık bakıyor annesine
Bir kadın gözlerinden vuruluyor

Tüm bulutları ellerinden tutup
Evime götürüyorum akşamları
insanlar ıslanmasın diye sokaklarda
Oysa nerden
Ne zaman
Ve kimlerle
Bu gemi hangi denizlere gidecek kaptan
Bilmiyorum

Yine sonbahar dolacak masallarıma
Yine kaldırım üstlerinde iplik iplik uzayan yalnızlığımı
Güneyli bir rüzgârın kirpiklerine bağlayacağım
Gözlerimden tanklar geçiyor susun
Susun ağlayacağım .
zürafa sokağı

izmirli Selma bugün yattı kırk kişiyle
hiç tanımadığı kırk kişiyle
üstünde koca bir kentin yorgunluğu
bacakları nasıl da acıyor
nasıl da sızlıyor memeleri

kazandığı parayı verecek dostuna
dostu nikâh yapacak belki de ona
beyaz gelinliği kar gibi örtecek vücudunu
ve izmirli Selma
unutacak bütün yorgunluğunu

kim bilir
belki de bir gece
devrilecek bir bıçak darbesiyle
o hep başkasının sesiyle yaşadı
ölecek kendi sesiyle.


Muammer Hacıoğlu
--spoiler--
Seni sevdiğim için dünyayı seviyorum
Yoksa duuur demek kolay
Göğüs kafesimde çırpınan o kanlı kuşa
Duyunca damarlarım yanıyor
Bir kardeş türküsü gibi sıcak sesini
Hiçkimse bunca tutkun değildir sana
Ve hiçkimse bilemez beklemenin böylesini
Geleceksin biliyorum
Belki bir eylül sabahı kılığında
Belki bir şubat akşamı
Yağmurlu kirpiklerinin içinde taşıdığın
Sabırsız gözlerini kısarak
Milyonlarca yumruk gibi sıkılacaksın
Ve unutulmuş insanlar
Ve gülmemiş çocuklar adına
Karanlığın camlarını kıracaksın.
--spoiler--
20. yüzyılda türk edebiyatının en önemli eleştri tarzında şiir yazan kişisidir belkide.

Zor bir çocukluk geçirdi.Fakirlik içerisinde büyüdü.ilkokul terktir.

Türk halkının zor durumu anlattı her zaman.Toplum için sanat anlayışındaki yazarlarımızdan birisidir.

insan ilişkileri, doğu halkı, fakir-zengin arası uçurum çok fazla yer etti eserlerinde.

Değeri bilinmeyen şairlerimizden birisidir.Bugün ölüm yıl dönümü büyük şairin.Allah rahmet eğlesin.

görsel

ortadakidir.Ayrıca müjdat gezen'e de benziyormuş baya.
vefatının 31. yılında saygı ile anıyoruz.
güncel Önemli Başlıklar