bugün

içinde deniz olmayıp, hemen hemen tüm ilçelerinde deniz olan, dağın eteklerine kurulu kendine özgü mimarisiyle çok şirin evleri olan, Türkiye'nin en güzel kıyılarına sahip ilimiz.
ev kiralarının coştuğu il..3+1 kaloriferli lüks müks olmayan normal hatta biraz kötü evlerin fiyatı 700 milyondan başlıyo..ev sahipleri çıldırmış burada..ev tutmak istediğinizde size kaç kişisiniz derler.siz 2 ya da 3 diyince 1 kişi daha bulun derler..insanlarının çok rahat yaşadığı bir şehir ve bu şehirin insanları parayı çok sever..büyük bir çoğunluğu..üniversite olmadığında köy gibiymiş zaten..okul kapanınca da hayalet şehire dönüyo..tüm esnaf neredeyse öğrencileri sömürmekte..öğrencilerde sesini çıkarmamakta..tek dileğim muğlanın paragöz insanlarının burnunun sürtmesi..
Şehir merkezinin adeta köyü andırdığı fakat ilçelerinin neredeyse Türkiyenin turizim sektörünü belirlediği ,türkiyenin en güneybati sehri....
dondurmam gaymak filminde halktan insanları belediye hoparlöründen anons ederek seçmelere çağrılmış, 5000 kişi arasından oyuncular seçilmiştir. böyle de sanata meyilli bir halkı olan ildir. ege insanının samimiyeti ve sıcaklığı bu filmle gözler önüne serilmiştir. *** ayrıyetten film oscara adaydır.
sülaleden zengin ev sahiplerinin, ev kiralarıyla öğrencilerin anasını ağlattığı, 1+1 kıytırık evler için 500 ytl kira + depozito $artı ko$tuğu; ilçelerinin gölgesinde kalmı$, kültürel ve sosyoekonomik bağlamda sıfıra yakın seyreden bir $ehirdir muğla.
merkezinde,
muğla'nın eski ismiyle açılmı$ mabolla diye bir bar, adanus isminde me$hur bir dürümcü, ardore isminde ve aranan kızlarla aranan erkeklerin takıldığı, önemli adam kıyafeti giyinmi$ gudik $ahsiyetlerin leptopları ve taze sıkılmı$ portakal sularıyla arz-ı endam ettiği bir restaurant&cafe bulunmaktadır.
öğrenci $ehri profilinde de olsa öğrenciye arka çıkmayan, öğrenci ekip öğrenci biçen ve dahi öğrenci miken bir yerli halkı olan bu yer, her yanı dağlarla ve tepelerle çevrili olduğundan bende hep tabağın içindeki yemek izlenimi uyandırmı$tır. $ahintepesi denen ve genelev bulunan mahal ise, her ay'ın 7'sinden, yani; bursların yattığı tarihten itibaren ziyaretçi çekmeye ba$lar.

yaz aylarında gökova( aslında akyaka ), marmaris, bodrum, fethiye, köyceğiz, dalyan ilgi gören yerlerdir ama öğrenci kesimi, hem yakın olduğundan türkiye'de ba$ka bir yerde bulunmayan bir doğal güzelliğe sahip olduğundan akyaka'yı yeğler. ( denize girerken kar$ınızda orman var dostlar; ye$il ile mavi'nin böylesine yakınla$tığı tek yer )

istanbul'da doğmu$, büyümü$, yeti$mi$ birinin yapabileceği en iyi aktivite sinemaya gitmektir. yoksa sıkılırsınız. ben öyle yapıyorum. evet.
(bkz: akyaka)
(bkz: gökova)
içgüveysi olarak gidilmesi muhtemel şehir. Kızları aileden zengindir. Vatandaşları doğuştan emlakçıdır.
"evi tuğladan kızı muğla'dan alacaksın" sözüne hakkını verdiren şehir. son zamanlarda rahmetli sıtkı koçman'ın katkılarıyla büyük ilerleme kaydetmiş bir üniversite sahibi ilimiz.kampusu son gördüğümde baya bi yeşillikti. üniversite, biraz da deniz vardır yazalım bakalım şeklinde tercihte bulunup sonra merkezde deniz olmadığını görünce dumura uğrayan öğrencilerin akınına uğramaktadır. lakin dolmuşla en fazla 1 saatte ulaşabileceğiniz inanılmaz güzellikte sahilleri vardır. giderek artan öğrenci populasyonu sayesinde yerli halk bayram etmektedir (gerek gençler, gerek emlak sahipleri, gerekse esnaf).

aslında çoğu insanın il zannettiği bodrum, fethiye, marmaris gibi turizm nerkezleri bu ilimizin ilçeleridir. ama merkezin nüfusu yaklaşık 40 bin iken bodrum'un nüfusu yazın 1 milyonu bulmaktadır.bu arada marmaris'ten gelen girişinde "devrant yokuşu" vardır ki yıllarca ömrümden ömür götürmüştür.memleketimdir toprağımdır.

emeklilik için ideal bir şehir tavsiye olunur.
ev kiralarının yüksekliği dısında bir öğrenci için okunabilecek en güzel şehirlerden biri. özellikle yaz aylarında tadından yenmeyen bir hal alan,en güzel 5 yılımın gectiği samimi ve medeni şehir.
her zaman özlenen şehir..
tatilde ya da bir yere giderken uğrayan şahsa bol bol yeşil ve hiç inmeyen bir güneş sunan, koylarında zamanın durduğu, berrak denizinde balıklarla arkadaşlık edilebilecek, tarih ve doğayı büyük bir cömertlikle yorgun ruhlarla paylaşan ilimiz. aynı adlı üniversitesindeki felsefe bölümü, aynı bölümler arasında her sene daha çok gelişendir, üniversiteye gitme sebebidir.
plaka kodu 48 olan il.
kurtulu$ sava$inda italyan'larin istilasina ugrami$ ancak acik cephe sava$mami$ bir ildir. istilayi bari$cil yontemlerle cozmu$lerdir.
bu durumun ardindan bazi gerikafali insanlar $ehrin ortasina, $ehre arkasini donuk olan bir ataturk heykeli dikmi$lerdir. $ehir heykelin kuzeyinde kalmakta, heykel de guneye bakmaktadir. ancak zamanla $ehir guneye dogru geli$mi$ ve buyumu$ boylece kotu fikirli insanlar amacina ula$amami$tir.
ilcelerinin gölgesinde kalmis talihsiz sehir.
ilçeleri çok gelişmiş illerin merkezlerinin gelişemediğine örnek olan bir ilimiz.muğla'da gezerken 27 km ilerisinde cennet gibi bir yer olabileceğini tahmin edemezsiniz bile. (bkz: akyaka)4 sene öncesine kadar öğrencilerin yer bulamadıkları için öğrenimlerini dondurup evlerine geri döndükleri yerdi muğla ili.yiyecek birşeyler istiyorsanız karnınızı doyurur ama giyecek birşey istiyorsanız sırtınızı örtmez.bu yüzden marmaris'e doğru yola çıkarsınız.muğla halkı mart ayından itibaren akyaka ya gelip piknik yaparak ,kasım ayına kadar burayı kirletmekle yükümlüymüşcesine hareket eder.muğla nın köftesi çok güzeldir .özel idare nin karşısındaki köfteciye uğramamanız talihsizlik olur eğer giderseniz.zaten göreceğiniz herşeyi 5 saat içinde görüp bitirebilirsiniz muğla da.iklimi de afyon da çok farklı değildir nasıl ki tatile giderken afyon da mola verince donuyorsanız muğla da da afyon gibi sabaha karşı bulunursanız çok da güzel donarsınız.antalya dan geliyorsanız, muğla ya ilk indiğiniz de soğuk karşısında ilk gördüğünüz insana sarılabilirsiniz -ki bunlar tarafımdan olmasa da- yüzde yüz yaşanmış şeylerdir.tavsiyem ise tatiliniz esnasında muğla'yı mümkün olduğunca çabuk geçip mükemmel ilçelerine bol vakit ayırmanızdır.
aşırı sıcaktan eriyen asfalta karayollarının kum serptiği ilimiz.
hakkında yazılanları görünce öldü sandığım ilimiz.

bu kadar iğrenç entryler ve bakınızlar şehri benden soğutmaya yetti, artık jupiter'de yaşayacağım.
"çocuktum. datça'da tahta bir iskelede oturuyordum. geceydi. en azından, $imdilik geceydi. oradan açılıp denize, ölmenin güzelliğini dü$ündüm. uzandım. akdeniz'e dokundum. konu$tum onunla. çağır beni, dedim, bir gün burada ölmeye mutlaka geleceğim!"

küçük iskender, ipucu bırakma sanatı'ndan..
yüzümüzü kara çıkarmayan ildir...
oldukça açıkgöz bir halka sahip olan, son zamanlarda batının en fazla göç alan illerinden biri haline gelen, yapısal anlamda belirgin değişiklik göstermese de kültürel anlamda yavaş yavaş değişmeye başlayan, küçük ve uyanık şehir.
(bkz: muğlalıca)
MUGLA
Bodrum, Marmaris, Datca, Fethiye, Dalyan, Gocek Gibi Turizm Merkezleri, Kelebekler vadisi, Bodrum Kalesi, Beyaz Bodrum Evleri, Bodrum Sualti Arkeoloji Muzesi, Saklikent Kanyonu, Olu Deniz, Camur Banyosu, Iztuzu Plaji, Sedir Adasi, Knidos-Letoon-Kaunos-Labranda-Keramos Antik Kentleri, Milas Halilari, Halikarnas Balikcisi, Marmaris Cam
Bali, Sigla Agaci ve Yagi ile meşhurdur.
yaz aylarinda istanbuldan sonra en cok butce ayrilan belediye.
hayatımın en güzel yıllırımı geçirdiğim,
bulvar bistrosunda kafayı bulduğum
mabollasında hep bir ağızdan şarkı söylediğim
yüzmeyi öğrendiğim
sebze yemeyi sevmeye başladığım
taşınıp orada yaşamaya kararlı olduğum
şehir
yerli insanlarının şivesine bayıldığım memleket.
sevimli şehir. 4 yıl oldu muğlaya ayak basalı. en anlayamadığım yönü havası. misal bugün; hava son derece kapalı ve soğuktu. bu arada dün tişörtle dışarı çıkmıştım. neyse efenim bi baktım sağnak yağmur başladı. hava hala çok soğuktu. yarım saat sonra tekrar tişört giyilecek kıvama geldi. 4 yıl oldu hala anlayamadığım yönü gerçekten de havası.