bugün

Msn'i en son babamı kuzenimle görüştürmek için kullandım. Facebook'a gelirsek daha 6 gün önce kapattım bir de twitter vardı ama ondan da hesabımı sildim. Şimdi mi ne yapıyorum tek sözlük kaldı ama en azından kafam rahat. Tekrar açmayacak mıyım? elbette yeni bir hesap daha açacağım hele şu makaleyi bir yazayım.
kafası rahat olan, başkalarının hayatındaki saçma gelişmeleri merak etmeyen insandır.
cool insandır.
her ikisi de amelelerin ve ergenlerin isgaline ugrayinca bu alemden ellerini cekmislerdir. su siralar twitterda boy gosteriyor olmalari muhtemel.
ayrıca twitter'ı da eklerseniz o kişi fragola'dır. sözlük olmasa internete girmem heralde. hep burası vaktimi öldürüyor. ama seviyorum burayı. *
aynı zamanda bilgisayarında hala windows 98 kullanması muhtemel insandır. sanayi devrimine ayak uyduramayan osmanlı gibidir.
reel dünyadan o denli nemalanmaktadır ki sanal dünyaya yer kalmamıştır.
tassagi yenilesi insan. zamanin kiymetini biliyor.
benim de dahil olduğum insan grubu.
arkadaşımla 2 saat çıtı çıtı yazışacağıma açarım telefonu, iletişimin içine ses tonumu da katar bir güzel konuşurum. ne uğraşacam 2 saat yok gülücük vs vs.
güzel insandır, sanalda hakiki ve samimi bir iletişimin olmayacağını bilir. misal ben msn de babam olsa karşımda, asılıyorum. yok bilader olmuyor, illa asılıyorum. ciddi bir şey konuşamam ben msn de. bilmiyorum benim için bir geyik ortamıdır msn.
sonra,
bir şey söylüyorsun yanlış anlaşılıyor ayrı dert.
onu düzelteyim derken yeni potlar sahne alıyor, ayrı dert.
similey koysan, ne demek şimdi bu?
similey koymasan, bu ne ciddiyet?
titreşim yapsan, hoop bilader aile var, yapmasan niye yapmadı.
kamera aç desen sapık, açma desen olm ne iş la?
anlayamadım ben bu işi. tam olarak epeydir kullanmıyorum.

feysbuk dersen o zaten tam bir gözetleme kulesi. hep aynı şiirler, hep aynı ibretlik paylaşımlar, ergen bunalımları. alakasız fotoğraflar. bir ne oldum deliliği, bir adam sendecilik, bir entel havaları. sildim gitti, kimseye de haber vermedim. kimse ne haldeyim bilmiyor bile.

valla kafam bir rahat bir rahat, sorma gitsin. hatta bunlara bir de telefonu ekleyeyim. o da ayda yılda bir çalıyor. dünya varmış be!
telefonunun olduğunu anlamış insandır. isteyenin ordan araya bilip msj atacağını çözmüştür.
alışıla gelmişin dışında insanlardır. genel de hepsi sosyal olur bu insanların.
insan zehirlenmesinden korunan bireydir.
facebookun yapmacıklığını msn nin ise gereksizliğini anlamış kişidir. ayrıca (bkz: aa bu benim la). ayrıca yazılan aksine hiçbirşey kaybetmez. bir kaç ergenin abuk fotuğrafları, nerde oldukları ne yaptıkları, duvardan duvara yazılan kuskunç yazıları dışında.
sosyalleşmenin klavyede değil insanların yüzünde gören insandır. (bkz: ben)
sanal hayatını sözlüğe adamış insandır.

edit: ne dedim ben şimdi?
msn i ihtiyacı olunca açıp, facebook u hiç kullanmıyorsa vaktinin kıymetini bilen insandır.
aferin onadır.
dağ başında yaşıyan insandır.
(bkz: öyle bir dünya yok)
skype kullanıyordur.
(bkz: bluevelve)
21. yy'ın en doğal insanlarıdır.
kullananlar kadar sosyal olabilir. facebook'la msn'le sosyalliğe yeni bir boyut getirilmeyeceğini bilir.
babanem ve dedemdir. pamuklardır öyle şeylerden anlamadıkları için kullanmazlar zaten gerek duymazlar.
başta (bkz: aa bu benim lan) diyerek sözlerime başlamak istiyorum siz sevgili okurlar:

bu insan benim. peki niye böyleyim? çünkü facebook'un yalnızca fotoğraf sergilemeye, video paylaşmaya yarayan gereksiz ve boş bir araç olduğunu biliyorum. zaten tanıdığım, görüştüğüm arkadaşlarımla bir site üzerinde "arkadaş" olarak görünsem n'olur ki? hem ilkokul arkadaşlarını bulma safsatasına da inanmıyorum. zaten ilkokuldaki arkadaşın senin için yeteri kadar önemli olsaydı, onla irtibatı bu yaşına kadar koparmazdın. ayrıca 3. sınıfta konuşmadığım bi arkadaşım, nasıl olur da onunla şimdi konuşmak isteyeceğimi düşünebilir ki? kendi çapımda zaten yeterince bir arkadaş çevrem var, bunları resmiyete döküp de "evet. bu benim arkadaşımdır, istersen bak feysbuk sayfama" gibisinden saçma uğraşlar içine girmeyeceğimden ve tanımadığım, maymunsu arkadaşlık teklif eden mallarla da uğraşmak istemeyeceğimden, o taraklarda bezim olmayacağını da biliyorum, bu yüzden kullanmıyorum.

gelelim msn'e. msn de çok gereksiz ve boş bir araçtır. neden mi? birincisi kimse inkar etmesin, orda geyik muhabbetinden öte bir şey yapılmaz.

-ee?

ee mi? ee'si şu; ordaki muhabbetler, "-naber canım ya, -nabersin, işte ben de bıdı bıdı bıdı"dan öteye geçemeyeceğinden vakit kayıplarıdır ve bir işe yaramazlar. işte arkadaşlarınla konuşursun, muhabbet edersin, rahatlarsın lafına katılmıyorum. bunu diyenler kontür fakirleri çünkü. ben muhabbet etmek istediğim insanları arar, istediğim kadar konuşur ve yalnızca kayda değer şeylerden de bahsettiğim için konuşmak için fazlaca zaman ve para harcamam. tüm dünyası sanal alem, msn çevresinde dönen insanlar için bunları fazlaca kullanmak bir asosyallik durumudur. bir arkadaş ortamının eksikliği, muhabbetin klavyeye muhtaç bırakılması, duygusuz ve manasız konuşmalarla ve smiley desteğiyle ilerleyen bir hayat... tüm bu eksikliklerin de, karşılık verilerek ezik insanlar tarafından kullanılıp, kapatılmaya çalışılmasıdır msn. bu yüzden burada yazmaya üşenmeyen parmaklarım, msn'de yazmaya üşenir, gereksiz bir geyik muhabbeti olduğunu düşündüğüm o programı da kullandırtmaz bana. onun yerine açarım kitabımı, 168. sayfadan devam ederim okumaya.

gaz kafalılar için açıklama; bu yorumları yapıyor olmam tabii ki de bunları bir zamanlar kullanmış olmamdan kaynaklanıyor. ama kısa sürede bırakmış olmam da, nasıl durumları kısa sürede çözüp, bu gereksiz uğraşlardan kendimi uzaklaştırdığımı gösteriyor.

durma eksile çok bilmiş sözlük yazarı. asosyal msn düşkünü seni...