bugün
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı12
- anın görüntüsü16
- gina carano8
- bik bik moderatör olsun11
- ülkeleri hükümetler değil kişiler kalkındırır8
- boşuna yaşıyorum hissi17
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- ellerim bos gonlum hos10
- patiswiss15
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı11
- akp seçmeni17
- ali erbaş19
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası13
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- arkadaşlar biri var12
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi18
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- kent lokantası niye bedava değil demek21
- nervio'ya aşık olmak11
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı16
- futbolcu ismiyle nick almak14
- karınıza range rover alır mısınız22
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- ilk buluşmada çorumlu olduğunu ağzından kaçırmak8
- icardi190512
- türkiye işçi partisi11
- çin halk cumhuriyeti8
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı12
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi12
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
illegal marksist leninist komünist parti'nin bazı kekolara yaptığı çağrıdır.
--spoiler--
28 Mayıs günü, istanbul Taksim meydanında çakılan kıvılcım, ateş oldu bütün Türkiye'yi tutuşturdu. Taksim'in bu işaret fişeği, faşist polis kuşatması ve saldırılarına karşı emekçilerin, gençlerin ve kadınların devrimci uyanışı, eylemi, isyanı ve ayaklanmasının startını verdi. Ayaklanma dalgası başta istanbul Taksim meydanı, Ankara Kızılay meydanı, izmir Gündoğdu meydanı gelmek üzere Türkiye'nin 60 iline yayıldı.300 bin kişilik polis ordusu gaz bombaları, plastik mermiler, tazikli su, cop-kalas darbeleriyle bir hafta içinde iki eylemciyi katletti. Onlarcası ağır olmak üzere yüzlercesini yaraladı, binlerce göstericiyi ise gözaltına almaya devam ediyor...
Bu ayaklanma, yıllardır faşist zulme karşı emekçiler, gençler ve kadınlarda biriken tepki ve öfkenin patlamasıdır! Dün Kürt halkı Edi Bese" diyerek serhildanları büyüttü. Bugün ise Batı'da Artık Yeter!" sloganları yükseliyor! işbirlikçi tekelci sermaye ve AKP hükümetine karşı halklarımızın birleşik direnişi ve ayaklanması mayalanmaya, büyümeye devam ediyor!
Faşist AKP hükümeti, Taksim alanını yayalaştırma" gerekçesiyle 1 Mayıs 2013 günü, 1 Mayıs gösterilerine yasakladı. Adeta sıkıyönetim ilan etti. Köprüleri, yolları ulaşıma kapattı. Onbinlerce polis ve güvenlik gücüyle istanbul'u kuşatma altına aldı. Devrimci ve komünist güçler, ilerici partiler, sendikalar ve kitle örgütleri fiili meşrumücadele çizgisinde faşist polis ablukası ve saldırılarına karşı militanca direndi. Taksim'i yeniden kazanma iradesi ve kararlılığı gösterdi. Gelecek 2014 bir Mayısı'nın Taksim'de kutlanacağının mesajını verdi.
1 Mayıs 2013 günü, Kürdistan'da çözüm süreci"nde sözeden AKP hükümeti'nin Batı'da faşist saldırı ve gözaltılara girişmesi ve Taksim'i gösterilere yasaklaması hem barış süreci"ndeki sahtekarlığının devam ettiğini, hem de halklarımızın birleşik devrimci mücadelesinin gelişmesini önlemek istediğinigöstermişti. 1 Mayıs Taksim saldırısı, büyüme eğilimine giren devrim ve sosyalizm mücadelesine karşı politik, ideolojik ve örgütsel tasfiye saldırısının bir parçasıydı.
Bugün, Kürt sorununda müzakere süreci"nin konuşuluyor olması,Türkiye'de (Batı'da) yıllardır şovenizm zehiriyleuyuşturulan, manüple ya da bloke edilerek kendi sınıf çıkarları ve taleplerini erteleyen emekçi kitleleri, sermaye ve hükümete karşı mücadeledesokağa, eyleme, Taksim'e" yöneltmenin fırsatları ve koşullarını yarattı. Zira Taksim 1 Mayıs alanıydı. Sınıf mücadelesinin tarihsel birikimi, geleneği ve deneyiminin semboluydu. Taksim işçi sınıfı ve emeğin alanıydı. Taksim AKP hükümetinin saldırı menzilene koyduğu baldırıçıplakların, suçladığı çapulcuların, sarhoşların, ahlaksızların" alanıydı.
AKP hükümeti ve işbirlikçi tekelci sermaye, aynı zamanda emekçilerin yaşam alanlarına da saldırıyor. Yeşil alanlara, emekçilerin tarihsel ve kültürel değerlerine yöneliyor, bunları kentsel dönüşüm" adına yağmalıyor. Emekçileri kent merkezlerinden kent dışına kaçırtmak istiyor, siyasetin, eylemin ve yaşamın dışına itmek istiyor. Dolayısıyla kapitalist barbarlığın emekçileri ve gençleri sürüklediği geleceksizlik, onları bugün sokağı döküyor. Mısırda, Tunus'ta, halkların kendi iradeleri ve eylemleriyle diktatörlükleri defetmeleri, işçi sınıfı ve ezilenleri uyandırıyor, hareketlendiriyor.
Halklarımız, ülkede ve Ortadoğu'de Osmanlı Sultanlığının Türkiye'ye özgü başkanlık sistemi"yle yeniden kurulmaya çalışıldığını gördü ve yaşadı. Bu yönetime ve politikalarına isyan ediyor. Ve bu amaçla yeni gerici-faşist yasalara, kurumlaşmalara yönelen hükümete dur" diyor. Bu birdemokrasi isteği ve arzusunun yakıcılığıdır. Faşist diktatörlükten kurtulma iradesi ve eylemidir.
Ayaklanmaya katılan bütün toplumsul kesimlerin ortak paydası siyasal özgürlük talebidir. Türkiye'de işçi sınıfı ve emekçiler, örgütsüzleştirme ve sendikasızlaştırma saldırılarına karşı direniyor. Zaten sınırlı olan ama çok görülerek gaspedilen sendika, grev, toplantı ve örgütlenme özgürlüğü istiyor. THY grevi, bütün zorluklara rağmen devam ediyor. DiSK ve KESK iş bırakarak genel direnişe katılıyor.Kadınlar, kadına yönelik şiddete, hükümetin kürtaj yasağı ve üç çocuk doğurma" politikasına dur diyor. Aleviler inanç özgürlüğü, okullarda zorunlu din dersinin, kendilerini sunnileştirerek asimile eden Diyanet işleri Başkanlığının kaldırılmasını istiyor. Kürtler ulusal demokratik talepleri ve anadilde eğitim haklarını istiyor. Öğrencilerparasız, özerk, özgür ve bilimsel eğitimistiyor.
Halkın birleşik mücadelesi biçiminde gelişen bu hareketi, egemen sınıf kiliği şovenist CHP ve diğer ulusalcı-faşist güçler, çeşitli slogan ve sembollerle yedeklemek, sistem içinde tutmakistiyorlar ve hükümetle hesaplaşmanın aracı yapmanın politika ve taktiklerine başvurmaktadırlar. Halklar ve özgürlük düşmanı bu güçlerin hareketi geriye çekme, aşındırma ve rotasından çıkarma girişimlerinedevrimci ve ilerici partiler izin vermeyecektir.
MLKP, gerçek demokrasi ve siyasal özgürlük talebinin ancak faşist rejimi güvenceleyen yasaların kaldırılması ve faşist kurumların dağıtılması, faşist diktatörlügün yıkılmasıylagercekleşeceğini biliyor. O nedenle sermaye ve faşist rejime karşı devrimci mücadelenin büyütülmesi çağrısı yapar.
Batı da direnişçi ve eylemci kitlelere polisin reva gördüğü faşist şiddeti ve gaz bombalarını Kürt halkının 30 yıl boyunca yaşadığına; başka halkı ezen bir halkın özgürleşemeyeceğine işaret eder. Türk halkımıza ve emekçilerebu gerceği görerek, Kürt halkıyla mücadele birlikteliği oluşturarak kavgayı büyütmesi çağrısı yapar. MLKP, kendi güçleri ve eylemiyle halkımızın bu militan eyleminin en önünde yerini alıyor ve süreci devrim ve sosyalizm mücadelesinin tarihsel kavşağı yapmayı hedefliyor.
Sokakta ve eylemde emekçi kitlelerde oluşmaya başlayan demokratik bilinç" uyanışının büyütülmesi ve ilerletilmesi partimiz ve devrimci partilerin gündeki en önemli bir görevidir.Bu da özgürlük isteyen bütün ulusal, etnik ve mezhepsel kimlikler hareketi ile devrimci ve ilerici hareketin buluşması, birleşmesi ve ortaklaşması hedefiyle başarılacaktır.
MLKP, uluslararası ve bölgesel devrimci ve komünist güçleri, Taksim ve Türkiye'de başgösteren direniş ve ayaklanmayı desteklemeye çağırır. Her yer Taksim her yer direniş" sloganın enternasyonal ruhuna uygun olarak Türk burjuva devleti elçilikleri önünde protesto eylemini büyütmeye çağırır; AKP hükümeti yetkilileri ve kurumlarına faks, telefon ve email ile baskı kurmayaçağırıyor!
Yaşasın Taksim Ayaklanmamız!
Yaşasın Devrim Ve Sosyalizm!
Yaşasın Proleter Enternasyonalizmi!
--spoiler--
kaynak: mlkp.info
--spoiler--
28 Mayıs günü, istanbul Taksim meydanında çakılan kıvılcım, ateş oldu bütün Türkiye'yi tutuşturdu. Taksim'in bu işaret fişeği, faşist polis kuşatması ve saldırılarına karşı emekçilerin, gençlerin ve kadınların devrimci uyanışı, eylemi, isyanı ve ayaklanmasının startını verdi. Ayaklanma dalgası başta istanbul Taksim meydanı, Ankara Kızılay meydanı, izmir Gündoğdu meydanı gelmek üzere Türkiye'nin 60 iline yayıldı.300 bin kişilik polis ordusu gaz bombaları, plastik mermiler, tazikli su, cop-kalas darbeleriyle bir hafta içinde iki eylemciyi katletti. Onlarcası ağır olmak üzere yüzlercesini yaraladı, binlerce göstericiyi ise gözaltına almaya devam ediyor...
Bu ayaklanma, yıllardır faşist zulme karşı emekçiler, gençler ve kadınlarda biriken tepki ve öfkenin patlamasıdır! Dün Kürt halkı Edi Bese" diyerek serhildanları büyüttü. Bugün ise Batı'da Artık Yeter!" sloganları yükseliyor! işbirlikçi tekelci sermaye ve AKP hükümetine karşı halklarımızın birleşik direnişi ve ayaklanması mayalanmaya, büyümeye devam ediyor!
Faşist AKP hükümeti, Taksim alanını yayalaştırma" gerekçesiyle 1 Mayıs 2013 günü, 1 Mayıs gösterilerine yasakladı. Adeta sıkıyönetim ilan etti. Köprüleri, yolları ulaşıma kapattı. Onbinlerce polis ve güvenlik gücüyle istanbul'u kuşatma altına aldı. Devrimci ve komünist güçler, ilerici partiler, sendikalar ve kitle örgütleri fiili meşrumücadele çizgisinde faşist polis ablukası ve saldırılarına karşı militanca direndi. Taksim'i yeniden kazanma iradesi ve kararlılığı gösterdi. Gelecek 2014 bir Mayısı'nın Taksim'de kutlanacağının mesajını verdi.
1 Mayıs 2013 günü, Kürdistan'da çözüm süreci"nde sözeden AKP hükümeti'nin Batı'da faşist saldırı ve gözaltılara girişmesi ve Taksim'i gösterilere yasaklaması hem barış süreci"ndeki sahtekarlığının devam ettiğini, hem de halklarımızın birleşik devrimci mücadelesinin gelişmesini önlemek istediğinigöstermişti. 1 Mayıs Taksim saldırısı, büyüme eğilimine giren devrim ve sosyalizm mücadelesine karşı politik, ideolojik ve örgütsel tasfiye saldırısının bir parçasıydı.
Bugün, Kürt sorununda müzakere süreci"nin konuşuluyor olması,Türkiye'de (Batı'da) yıllardır şovenizm zehiriyleuyuşturulan, manüple ya da bloke edilerek kendi sınıf çıkarları ve taleplerini erteleyen emekçi kitleleri, sermaye ve hükümete karşı mücadeledesokağa, eyleme, Taksim'e" yöneltmenin fırsatları ve koşullarını yarattı. Zira Taksim 1 Mayıs alanıydı. Sınıf mücadelesinin tarihsel birikimi, geleneği ve deneyiminin semboluydu. Taksim işçi sınıfı ve emeğin alanıydı. Taksim AKP hükümetinin saldırı menzilene koyduğu baldırıçıplakların, suçladığı çapulcuların, sarhoşların, ahlaksızların" alanıydı.
AKP hükümeti ve işbirlikçi tekelci sermaye, aynı zamanda emekçilerin yaşam alanlarına da saldırıyor. Yeşil alanlara, emekçilerin tarihsel ve kültürel değerlerine yöneliyor, bunları kentsel dönüşüm" adına yağmalıyor. Emekçileri kent merkezlerinden kent dışına kaçırtmak istiyor, siyasetin, eylemin ve yaşamın dışına itmek istiyor. Dolayısıyla kapitalist barbarlığın emekçileri ve gençleri sürüklediği geleceksizlik, onları bugün sokağı döküyor. Mısırda, Tunus'ta, halkların kendi iradeleri ve eylemleriyle diktatörlükleri defetmeleri, işçi sınıfı ve ezilenleri uyandırıyor, hareketlendiriyor.
Halklarımız, ülkede ve Ortadoğu'de Osmanlı Sultanlığının Türkiye'ye özgü başkanlık sistemi"yle yeniden kurulmaya çalışıldığını gördü ve yaşadı. Bu yönetime ve politikalarına isyan ediyor. Ve bu amaçla yeni gerici-faşist yasalara, kurumlaşmalara yönelen hükümete dur" diyor. Bu birdemokrasi isteği ve arzusunun yakıcılığıdır. Faşist diktatörlükten kurtulma iradesi ve eylemidir.
Ayaklanmaya katılan bütün toplumsul kesimlerin ortak paydası siyasal özgürlük talebidir. Türkiye'de işçi sınıfı ve emekçiler, örgütsüzleştirme ve sendikasızlaştırma saldırılarına karşı direniyor. Zaten sınırlı olan ama çok görülerek gaspedilen sendika, grev, toplantı ve örgütlenme özgürlüğü istiyor. THY grevi, bütün zorluklara rağmen devam ediyor. DiSK ve KESK iş bırakarak genel direnişe katılıyor.Kadınlar, kadına yönelik şiddete, hükümetin kürtaj yasağı ve üç çocuk doğurma" politikasına dur diyor. Aleviler inanç özgürlüğü, okullarda zorunlu din dersinin, kendilerini sunnileştirerek asimile eden Diyanet işleri Başkanlığının kaldırılmasını istiyor. Kürtler ulusal demokratik talepleri ve anadilde eğitim haklarını istiyor. Öğrencilerparasız, özerk, özgür ve bilimsel eğitimistiyor.
Halkın birleşik mücadelesi biçiminde gelişen bu hareketi, egemen sınıf kiliği şovenist CHP ve diğer ulusalcı-faşist güçler, çeşitli slogan ve sembollerle yedeklemek, sistem içinde tutmakistiyorlar ve hükümetle hesaplaşmanın aracı yapmanın politika ve taktiklerine başvurmaktadırlar. Halklar ve özgürlük düşmanı bu güçlerin hareketi geriye çekme, aşındırma ve rotasından çıkarma girişimlerinedevrimci ve ilerici partiler izin vermeyecektir.
MLKP, gerçek demokrasi ve siyasal özgürlük talebinin ancak faşist rejimi güvenceleyen yasaların kaldırılması ve faşist kurumların dağıtılması, faşist diktatörlügün yıkılmasıylagercekleşeceğini biliyor. O nedenle sermaye ve faşist rejime karşı devrimci mücadelenin büyütülmesi çağrısı yapar.
Batı da direnişçi ve eylemci kitlelere polisin reva gördüğü faşist şiddeti ve gaz bombalarını Kürt halkının 30 yıl boyunca yaşadığına; başka halkı ezen bir halkın özgürleşemeyeceğine işaret eder. Türk halkımıza ve emekçilerebu gerceği görerek, Kürt halkıyla mücadele birlikteliği oluşturarak kavgayı büyütmesi çağrısı yapar. MLKP, kendi güçleri ve eylemiyle halkımızın bu militan eyleminin en önünde yerini alıyor ve süreci devrim ve sosyalizm mücadelesinin tarihsel kavşağı yapmayı hedefliyor.
Sokakta ve eylemde emekçi kitlelerde oluşmaya başlayan demokratik bilinç" uyanışının büyütülmesi ve ilerletilmesi partimiz ve devrimci partilerin gündeki en önemli bir görevidir.Bu da özgürlük isteyen bütün ulusal, etnik ve mezhepsel kimlikler hareketi ile devrimci ve ilerici hareketin buluşması, birleşmesi ve ortaklaşması hedefiyle başarılacaktır.
MLKP, uluslararası ve bölgesel devrimci ve komünist güçleri, Taksim ve Türkiye'de başgösteren direniş ve ayaklanmayı desteklemeye çağırır. Her yer Taksim her yer direniş" sloganın enternasyonal ruhuna uygun olarak Türk burjuva devleti elçilikleri önünde protesto eylemini büyütmeye çağırır; AKP hükümeti yetkilileri ve kurumlarına faks, telefon ve email ile baskı kurmayaçağırıyor!
Yaşasın Taksim Ayaklanmamız!
Yaşasın Devrim Ve Sosyalizm!
Yaşasın Proleter Enternasyonalizmi!
--spoiler--
kaynak: mlkp.info
güncel Önemli Başlıklar