bugün

cocukluk vazgecilmezi.

ufakkene misafirlige gidilen yerde sanki illa bir adet cins, huysuz cocuk olma sarti vardi anasini satayim. ya oyuncagindan oynatmayan, ya cikolatasindan vermeyen, ya elini cizen, ya sacini ceken, her boka "anneeeeaaa" diye zirlayan, boyle yavsak, pis bir tip iste. erkek olur, kiz olur fark etmez, ama illa ki olurdu bitane bundan.

ee, napacan bu manyak karsisinda? cocuksak da sabir denen bir sey var kardesim. orada artik barbie bebek mi olur, oyuncak araba mi olur; eline ne gecerse kafasina kafasina vurmak allahin emri olmustur artik. yalniz isin zor kismi, dovdugunuz bebenin ailesine ve kendi ailenize durumu caktirmamak. bu asamada cok cakal, sinsi ve pis olmak gerek. bu tur zorluklar nedeniyle kucuk yasta ogreniyorsunuz malesef bunlari da.

zivanadan cikartan veletin agzina agzina vurup, etkisiz hale getirdikten sonra, hemen o ortamdan uzaklasmak birinci kuraldir. eger oyun oynadiginiz yer ailelerinizin oldugu oturma odasina uzaksa, isiniz daha kolay oluyordu tabi.

dusmani odasina kitlemek, etkisiz hale getirmek icin onemli bir etkendi. dusmani odasinda cigirirken birakip geldikten sonra, ailenize "yeeeaa benim canim sikildi, gideliiim!" deme seanslari basliyor. bi sure bu sekilde beyin yedikten sonra, anne-babaniz mecburen pes ediyor ve o evden uzaklasiyorsunuz.

artik o gururla ve suratta yavsak bir gulumsemeyle, gece ne bicim de guzel uyunur ama.
ben 25 yaşındayım hala yaparım, ama fiziksel bir güç söz konusu değil tabi.
öyle bi bakarım ki dayak yemişten beter olur.
anneeeaaaaaaa diye çıkan cırtlak ses bi anda cılızlaşır cılızlaşır ve evet biter.
susar o çocuk.
o kadar da terbiyesizim, kendi evi falan demem. hiç acımam.
rahat dursun.
bulaşığa yardım bahanesiyle mutfağa gider onu da götürürüm. ben onun karnını doyururum derim, pasta vermem. *
kötüyüm evet.

tanım: yaşla ilgili sınır tanımadan yapılan eylem. içimdeki çocuk döv dedi... *
şimdi ki çocuklar çok arsız, zamane veletleri hepsi, ebeveynlerden aldıkları sınırsız hareket rahatlığı ile daha o yaştan özgüvenin gözüne gözüne vuran bu çocuklardan misafirliğe gidilen evde muhakkak görülür. ben de yaptım zaten bir başkasının çocuğunu fiziki ve ya manevi olarak dövmek zevk verir bir olaydır. oyun oynama kisvesi altında çocuğa ufak darbeler aşkedilir, bunu yaparken yüzünüzde her daim sahte bir gülümseme olmalı , tam dudaklar büzülür gözler hafif buğulu bir hal alır o anda çıkarırsın cepten tadelle yi dikkati başka bir mecraya yönlendirirsin. al işte 1 tl ye istediğin gibi patakladın veledi.
Amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek gibi bir sey olsa gerek.
misafirliğe giden evin babasından dayak yemeğe neden olacak hadise.
Geldim, ortaladım, gol attım.
(bkz: veni vidi vici!)
şahsım tarafından yapılmış bir level ötesi mevcuttur :

(bkz: misafirliğe gidilen evin çocuğunu ütüyle kovalamak)
Bin tor azar işitmeye sebeb olacak hede.
şimdi biz poliscilik oynuyoruz sen hırsızsın seni yakalayacağım dersin ve çocuğu birgüzel döversin böylelikle saf çocuk dayak yediğini anlamaz oyun oynadığınızı sanar ve sırıtır aptal aptal.
(bkz: deplasmandan üç puanla dönmek)
ulan ne dövmesi sözlük. ben dayak yemiştim.

misafirliğe gittiğim evin çocuğu kulağımı ısırmıştı lan. ismi ömer faruk'tu. hiç unutmam. kulağımı ısıran çocuk, sözlük yazarı olduysa eksiyi basar kesin.

ama kulağımı ısıran adamı unutmam ben. ağlamıştım hüngür hüngür. sümüklerim ağzıma kaçmıştı. belki ilkokul çağlarımdı bilemeyeceğim şimdi orasını, ama ne zaman o evin önünde geçsem aklıma "kulak ısırmak" gelir. evet kulak ısırmak. dedesi de hacıydı. ne mi alaka? ne bileyim ben.
güncel Önemli Başlıklar