misafirliğe gidilen evde bir şeyi bozmak

(bkz: şimdi sıçtın ahmet olum)

sizi :''sanırım bir daha buraya gelmesem iyi olacak.'' cümlesiyle başbaşa bırakan eylemdir.ev sahibinin yüzünüze ''önemli değil'' derken içinden size küfür ettiğini hissettirir.

cocuk tarafından bırseyler bozulur *
anne cocuga kızar o arada ev sahıbı ellemeyın cocuktur der...ama!!! *

misafirlikten dönüleceği sırada, herkes ayaklanmış vedalaşmaktayken karizmatik bir voleyle, alınacağı zaman uğruna binbir kavga edilmiş vazoyu devirmek kadar rezil etmeyen durumdur. beterin beteri var yani. kendimden biliyorum, yapmıştım ben bunu. ne bileyim; misafirliğe gittiğim yerdeki bilgisayar da çöktü, ama elbet bir bahaneye sığınabiliyorsun biraz cin fikirli olduktan sonra.

babanın üzerinden kafaya yükselip vazo indir, neyin bahanesini düşüneceksin güntekin?

anneyle gidilen bir akşam ziyareti sırasında, büyüklerin yanında oturmaktan sıkılmışsınızdır. ev sahibi "gel bak benim oğlumun oyuncakları hala duruyor, attırmadı hala kıyamıyor" diyerek sizi peşine takar. muhtemelen kanepe altı veya dolapta saklanan eski oyuncakları görürsünüz, dibiniz düşer tabi. bir süre sonra bu oyuncaklar sizi kesmemeye başlar, odada yeni arayışlar içine girersiniz. Etrafa bakınırken dolabın üstünde durmakta olan parlak kırmızı renkte koskocaman bir araba çarpar gözünüze. Kanepenin kenarlarına basarak yetişmeye çalışırsınız dolabın üstüne, ne olursa da o anda olur zaten. çığlığınız, arabanın yere düştüğü an çıkardığı parçalanış sesine karışır. anne ve ev sahibi koşarak gelir tabii, anne bağırır, ev sahibi ise "kızma annesi bak ne kadar üzülmüş zaten" gibilerinden bişeyler söyler. Siz utancınızdan yerin dibine geçmişsinizdir, eve dönünce de anneden zılgıtı yersiniz zaten.

(bkz: misafirliğe gidilen evde herşeyi bozmak)*

Eğer bozanın annesi farketmişse, 5 yıl daha , çocuğun misafirliğe gitmemesine yol açacak talihsizliktir.

evin kızını bozarsınız. (bkz: laf sokarak) *

insanın elini ayağına dolaştıran durumdur. düzeltmeyi deneyip daha berbat etme ihtimali de yüksektir. *

bozulan şey eğer plazma televizyon veya bilgisayar ise ayvayı fena halde yediğinizi gösteren durumdur.

misafirliğe gidilen evde de her şeyin bozulmak için adeta can atması, dokunulduğu an elde kalıvermesi olgusu karşısında, çok da suçluluk duyulmaması gereken kabahat...

(bkz: annenin kraldan çok kralcı davranması)

bozulan şeyin bırakılıp, olay mahallinden uzaklaşılmasını gerektiren yüz kızartıcı eylem.

(bkz: yerin dibine girmek),
(bkz: zamanı geri almak istenen anlar).

klozeti bozmaktır mesela.

akabinde hiç bozuntuya vermeden olay mahalinden uzaklaşmak coğu zaman etkili olmaktadir.

misafirlikte dikkat edilmesi gereken en önemli kuraldır, dikkat edilmezse ev sahibi yüzünüze güler ama daha sonra adınızı çıkarır.

eve yeni alınan saatli radyolu o zamanlar görmeye alışık olunmayan gelecekten geldiği iddia edilen cihazı kurcalamak ve bozmak. sonucunda cihazın gerekli ayarları yapılana kadar tuvalette kalmak. heh tamam oldu işte bozulmamış sesiyle beraber ortama tekrar dahil olmak.

Evin küçük oğlu olay yerine getirilip yalnız bırakılır.

pastayı halıya düşürmek gibi bir şey bu ya. kaynar sular aktırır, ev sahibinin "amaeeeaaan üç kuruşluk şey" demesiyle rahatlanır.

namus meselesi haline getirilip tamir ettirilir.

sifonu bozmaktir. hayir görevin neyse yap sonra bozul dimi.

Annenin evde görürsün sen bakışlarındaki ateşler öylesine yakar ki ocak ayında terlersiniz.

önce bi korku falan yaşanır ama sonrasında hiçbir şey olmamış gibi hayata devam edilmesi gerekiyor. ben böyle yapıyorum en azından amk.