bugün

Güneşten bronzlaşmıştır.
Daima bileginde altin saat ve camdan disardadir.
para üstü verildiği sırada minibüsün saatte 30-40 km hızla gittiği gözönünde bulundurulduğunda ve yarın denk gelince dikkatli bakıldığında direksiyonun kendi kendini tuttuğunu gösterebilecek nacizane tespittir.

he hafif sarsıntı hallerinde de para destesinin tutulduğu sağ elin alt tarafı ile direksiyona müdahale edilir ve minibüs rotaya sokulur.
okuyanlara "peki sol el bağımsızsa yolcuya para üstü verirken direksiyonu kim tutuyor?" diye sordurtan teşhistir .
hastabakıcı yürüyüşü'nden sonra dikkat çeken bir başka mesleki gözlemdir.

istanbul'a özel midir, daha ulusal ve hatta küresel bir durum mudur bilinmez.

şimdi arkadaşlar ömrüm boyunca pek çok kereler minibüse binmişliğim "yakın mesafe", "öğrenci", "devlet hastanesi", "çarşı", "3 tam 1 öğrenci" falan seyahat ücreti ödemişliğim vardır. hatta bu esnada farklı farklı arabesk şarkılar duymuşluğum, dinlemişliğim de mevcuttur falan.

buna karşın ilk kez geçen gün farkettim ki mibibüs şoförleri abilerimiz sol ellerinin mesleki kariyeri için hiç bir şey yapmıyoru. ya açık olan camın kenarına yaslayıp da yanağına yapıştırıyor, ya taşaklar mevkiinde havalandırma amaçlı kullanıyor, ya diğer araçlarla yaşadığı münakaşalarda vücut dilinin en etkin parçası olarak sahne veriyor kendisine.

yarım saatlik yol boyunca ne bileyim bir kere direksiyona veya aracın cam kenarı dışında herhangi bir bölümüne temas ettiğini görmedim.

sağ el varsa yoksa direksiyon, vites(bilardo toplu başlığı da vardır), para üstü falan akşama kadar çalışmaktan iflahı sikiliyor, sol el hep taşak muhabbetinde, camdan sarkmakta falan.

bundan sonra "padişahın sol taşağı" yerine "minibüsçünün sol eli" gibi bir kalıp kullanmaya karar verdim, o derece. hayır sol taşak bile yaz aylarında zulme maruz kalıyordur ihtimal, bunun yeri de pek havadar heammınagoyim.

evet, bu da böyle bir tespitimdir.
güncel Önemli Başlıklar