mimar olmak için okul okumaya gerek olmaması

gerçek olan durumdur. mimar olmaya bina yapmaya ne var lan? bunun için okumaya ne gerek var? mimar sinan üniversite mi bitirmiş adam dünyanın en iyisi. evet.

mimar sinanın medrese okuduğunu bilmezsen normal.

bu devirde paran var mi. hah insaat muhendisisin mimarsin.

Bilip bilmeden konuşan yazarımsı beyanı.

(bkz: tahrik var dalıyorum)

şimdi sen diyorsun ki bana, pencerenin kör kasasının duvar içine kaç cm gireceğini ve burada kaç cm su yalıtımı, ısı yalıtımı ve buhar yalıtımı için malzeme kullanılacağını gözüm kapalı hesaplarım.

dediğine göre malzemeleri tanımak senin için 5 dakika. sen hiç bims üzerine 5 cm taşyünü, onun üzerine taş kaplama, onun üzerine de alüminyum kompozit malzeme koydun mu? koymadın. bak ben koydum ve bunları birimi birimine hesapladım.

"bunun için okumaya ne gerek var yaa" dersen seni şantiyedeki ustabaşıları çatıdan aşağı atar, düşene kadar düz işçiler dürter, düşünce de beyaz yakalılar başında güler.

o yüzden oytun musun nesin, bilip bilmeden boş laflar ile sözlüğü meşgul etme.

bir de son olarak söylemek istediğim bir şey var, sen seversin. evet.

hadi ol o zaman biz seni tutmayalım.

yalnız dikkat et de merdivenleri çıkarken kirişler kafamıza çarpmasın.
bir de kapı açılımlarını da hesaplamayı unutma, boşluğa falan açıyorsunuz olmuyor.
biz insanlar henüz havada yürüyemiyoruz.

Bobağn zengünse ahanda ya mimar ya müheyendiz ya da mutayyitsin.

mimarın ne iş yaptığını bilmeyen, cahil insan söylemidir. paran da olsa tasarım yapamazsın. inşaat mı? belki...

4 yıl okudum, o kadar uykusuz kaldım, o kadar peligom kokladım ama bir oytunkaran kafasına sahip olamadım. çok güzelmiş evet. bu arada mimar demişsin, iç mi dış mı dememişsin yavrucuğum!

japonyada bir süre (uzun bir süre, 10 yıl filan diye hatırlıyorum) bir ofiste çalışırsanız, ofis açabiliyorsunuz.

ayrıca doğrudan mimarlık eğitimi almadan "mimar" olan bir çok ünlü mimar mevcut.

hatta modern mimarlığın çok önemli kurucu isimleridir bunlar.

Mimarlığın ne kadar kıçıkırık bir meslek olduğunu mimarlar tarafından ortaya seren önerme.

mimarlık kıçıkırık değil. zor ve önemli bir disiplin. ama çok büyük adamlardan anladığımız kadarıyla bu bölümden mezun olmak, okullu olmak şart değil, mimar olmak için.

yeter ki doğru icra edilsin.

proje derslerinin nasıl yürüdüğünü bilmeyenler sanırlar ki o iş son güne kalır. zira proje dersinde, sen çizersin hoca karalar, sonra sen revize edersin, hocaya gösterirsin, karalar, evirir çevirir, sen revize edersin. ve bu süreç dönem boyu devam eder. o yüzden de sürekli çalışırsın. sürekli sabahlarsın. ben bir mimarlık öğrencisi görmedim ki 1 hafta önceden projeyi bitirip götü yan devirip yatsın. ayrıca bir insan 4 ay boyunca aynı şeyi sürekli revize etmekten bunalabilir, sıkılabilir. düşünsene haftanın her günü, vize varmış gibi çalışıyorsun, hayat öyle vapurlar, kuşlar falan öyle değil işte...

onun yanı sıra, mimarlıkta, inşaat mühendisliğinde okutulan, mukavemet, strüktür, betonarme gibi dersler vardır ki. babalar gibi hesaplama yaparsın. moment, türev, fonksiyon falan bilmen gerekir. kaç dozluk çimentolu harç koyacan, kaçlık etriye takacan, pilyeler hangi sıklıkta dizilecek falan...
tüm bunları okurken, tesisat dersi de görürsün makine mühendisliğinden. sonra sanat tarihi bilirsin, uygarlık tarihi okursun. mimarlık tarihini saymıyorum bile...
bunları geçtim, malzeme bilmen gerekir. çimento nasıl imal edilir, bu vitrifiyelerin sırrı nedir, tuğla neden pişirilir, ya da duvar örülürken tuğla neden suya batırılıp çıkarılır falan.
sonra onu da geçtim. hukuk bilmen gerekir. imar hukuku diye ders var lan...
ha unutmadan, yapı fiziği var. o da işte ısı yalıtımı, akustik, su yalıtımı falan onun hesaplamalarıdır. yani öyle her yere al mavi straforu yapıştır geç yok. onun bile bir yoğunluğu, malzeme kalınlığı var evin duvarına ve iç-dış sıcaklığına göre.
yetmedi miiiii? senin o merdivenlerden çıkarken bazen başın döner gibi oluyor ya, işte o merdiven dengelenmemiştir. yapı dersi denen bir ders var, çatıdaki ahşap çatkıdan tut, temeldeki mıcır dolguya kadar, ki o mıcır dolguda temel derinliğine bağlı, temel derinliği de o yörede kışları eksi kaç derecelere düştüğü ile önemli; çünkü temel de donar.

özetle hacı mimarlıkta sadece çubuklar çizip, ahahah çok enteliz ya, tüm kezolar ölsün diye fularlarımız ile dolaşıyoruz sananlara buradan hareket çekerek, sevgilerimi yolluyorum.

(bkz: mimarlık okullarında anlatılan duvar örgü kurallarının önemi)

uzun bir entry yazdım baktım oytun karan.
mukavemet o yapıştırıcı kokusu sürekli revizeler.
ekstra olarak eklemek istedim ben ne bokuma inşaattan yandal yaptım?
üzgünüm formatı siktim.

eğitim şart felsefesini benimsememiş birey şeysi.

insanlar oral seks dersi alıyor, para ödüyor. her işin bir tekniği var.

Katıldığım önerme. Bizim mimar itü mezunu ama sığırın teki. Hali hazırda yerinde duran binaya tadilat projesi çizemiyor amk malı. Yani çizdi ama hiçbir ölçü tutmuyor projede. Ayrıca yaptığı projeler sik gibi, her projesinde 10-15 tane yeri ben düzeltiyorum. Ki ben de televizyoncuyum, anlayın artık durumu.

elimde çekirdekle izlediğim başlıktır..
tamam bazen ben de çok sinirlenip, kendileri için inşaat mühendisinin beyni alınmışı tabirini kullanıyorum ama..
neyse.
vay arkadaş yaa..

Lan. Madem gerek yok niye parçalıyorum ben kendimi?

(bkz: uludağda yazar olmak için iq ya gerek olmaması)