bugün

milliyetçilik eşittir faşizm deyince bir telaştır gidiyor. kendilerini, kimlikleri ucundan kıyısından da olsa, sol'da da dursa, liberal de olsa milliyetçi kimliği ile tanımlayanlar, araya onu da ekleyenler bu denklemden korkuyorlar. üzerlerine geçidikleri bu gömleğin faşizm ile eşleştirilmesi bunca yıllık şartlanmışlıklarını bozduğu için endişeliler. devletin dayadığı ezberin en makulü olduğunu sanmaya ve tektipleştirilmeye hizmet ediyorlar. ama gelin bu konuda en azından şu alt başlık için bir fikir birliğine varalım. bizim gibi bir ülke için birleştirici bir çimento falan değil çözücü, parçalayıcı, ayrıştırıcı olduğunun farkına varalım. milliyetçilik denen illetin- üzerinize çamur sıçramasını göze alarak- ne kadar sakat ve tehlikeli bir şey olduğunu ortaya koyalım. korkmayın değişim gelişimi, devinim ilerlemeyi sağlar. belki gerçekleri görür ve srtınızdan bu illet kavramı atıp nitelikli insan olma bilincine varabilirsiniz.

milliyetçiliğin bu denli toz kondurulmayan sol cenah tarafından dahi kollanılan ve her daim prim yapan hali, çocukluktan bu yana tırnak içinde ulusal tarih pompalanan, resmi tarih ve ideoloji ile güdülenen nesilerin ailesel, çevresel ve kitle iletişim araçlarından edindiklerinin toplamı olarak sorgusuz sualsiz bir kabule varır. ülkesini sevmenin nesi kötü diyenleri şöyle sağ tarafa alıp diğerleri için devam ediyorum...

ırkçılık ve milliyetçilik birbirlerin besleyen iki kavramdır, birbirlerinden ayrı düşünülemez. baskın hoca'nın da söylediği gibi ırkıçılık malesef predispoze'dir. yani genlerimize işlemiş olan ve doğuştan eğilimli olduğumuz bir kavram. her insan ırkçılığa meyilli olaak doğuyor üzerine bir de çocukluktan başlayarak pompalanan argümanlar eklenince bu bataktan sıyrılmak oldukça güçleşiyor. Aidiyet dugusunun verdiği güveni ve savunmasız, yansız, yandaşsız kalmanın korkusunu hisseden ve arkasını yasladığı o güven çemberini kaybetmekten korkan birey geliştirdiği "biz" kavramı etrafında ırkçılığı içselleştiriyor. Bunu yaparken zamanla eğilip bükülen bu güdü modernite çatısı altında eritilrek milliyetçilik denilen bir kavrama evriliyor. Modern insan ırkçılığı milliyetçilik ile takas edip vicadanen rahatlıyor.

milliyetçilik "benim ulusum diğerlerinden iyidir, yücedir" ön kabulü ile işe başlar. işte kendini yüceltirken başkalarını aşşağıa çekmek durumu siz farketmesenizde kaçınılmaz olarak ortaya çıkacaktır. senin iyi ve özel olman diğerlerinin en azından senden daha kötü ve alalade olması ile mümkündür. biz akıllıyız demek ile biz daha akılııyız demek arasındaki fark milliyetçiliğin zeminini oluşturur ve kişi istemden dahi olsa bu tuzağa düşer.

aynı milliyetçilik topyekün bir halktan ziyade yekünün içinde baskın olanı temsil eder. Enstürmanları daima onun yararına işler. ötekine karşı olan tutumu onu faşizme sürükler. biz iyiyiz, doğruyuz demek yerine iyiyi ve doğruyu muhafaza edip eksiğe vurgu yaparak yol katetmek daha sağlıklı değil mi. vatanseverlik bu değil mi. kimse zaten değer vermediği bir kavram için bu kadar çırpınmaz. komünisti de, islamcısı da, liberali de eğer bir şeyler anlatmak, değiştimek istiyor, çaba gösteriyorsa değer verdiği içindir. yaşadığı yeri sevmek, daha doğrusu iyiye evrilemsini istemek, ona değer kazandırmaya çalışmak ile onun zaten iyi olduğu ön kabulünü ve diğerleri ile biz arasındaki ayrımı yapmak arasında çok büyük fark var.

öteki kavramı hayatın rengidir, zenginliğdir. milliyetçilik bunu ezer. ötekini değersizleştirir. demokrasi ile de taban tabana zıttır milliyetçilik. çünkü demokrasi çocunluğun azınlığa saygı göstermesidir esasında. çoğunluğun azınlık üzerineki tahakkümü ve ötekini ezmeye çalışan hali milliyetçiliğin biz kavramı ile filizlenir. ve kendinden olmayanı skrtsn gitsin ile kovalayacak kadar ileri gidip faşizan bir hal alabilir.

milliyetçilik çoğunluğun yararınadır. siz de fazla olmanın size verdiği imtiyazı kullanmakta beis görmüyorsanız aynı yolda yürüyebilirsiniz. tüm farklı düşünen, farklı duruşa sahip olanlar, sayıca az olanlar, sesi daha az çıkanlar milliyetçiliğin potasında un ufak edilirler.

atatürk milliyetçiliği diye söze başlayıp sırf bu refleksle eğer sarılıyorsanız milliyetçiliğe o daha kötü ve inanın benim hiçbir çözüm önerisi sunamayacağım kadar zor bir durumdasınız.

vatanseverlik başka şeydir milliyetçilik başka şeydir. "biz iyiyiz" başka şeydir, "biz daha iyiyiz" başka şeydir. ben pozitife vurgu yapıp mental mastürbasyon yapmak yerine, eksikliği dillendirip gelişmeyi sağlamak taraftarıyım. her ikisinin de bana uzak olduğunu belirteyim de bir anlam karmaşası olmasın. vatanseverliğin faşizan tarafı milliyetçiliğe göre yontulmuştur, o kadar.

faşizm her türlü azınlığa nefes aldırmamak ise milliyetçilik oksijeni kesmeye yarayan en önemli araçtır. cehalet ile birleşince tehlikesi katlanarak artar. doğuştan damgalanmış birisi eğer kamboçya'da doğsaydı kamboçya ulusunun diğerlerinden ne kadar üstün, özel olduğunu savunacakken şimdi bazı tesadüfler eseri burada olmasını ve yine malesef doğuştan gelen kendini ve içinde bulunduğu ortamı yüceltme dürtüsünü baskılaması kolay değil elbette. predispoze olanı söküp atmak çok zor. ama bu illet hele ki böyle zengin bir coğrafya için birlik beraberlik aracı değil bölücü, yıkıcı unsurdur en nihayetinde. Bunu kavramak yeter aslında.
farklı görüşlere tahammülsüzlüğün yaşandığı sert ilişki.
Milliyetçilik, burjuva statükosu koşullarında, "ulusal menfaatler", "vatanın ve milletin çıkarları" adı altında ulus içindeki sınıfsal zıtlıkları kamufle etmek ve ulusu "farklı çıkarlara angaje, uzlaşmaz çelişkileri bulunan sosyal sınıfların burjuvazi tarafından 'anayasal vatandaşlık' etrafında örgütlenme biçimi" değil de, "çıkarları birbirine bağlı ve biri diğeri olmadan yapamayacak (!) sınıfların bir araya gelerek ortaya çıkardıkları organizma" olarak görmek anlamına gelir. işçi sınıfı burjuvasız olmaz demenin de burjuva aldatmacası olduğunu belirtelim. Milliyetçilik, "ulusun çıkarlarını korumak kollamak" gibi pratikte mümkün olmayan bir kurgu dahilinde egemen demagogların ağzında sakız olmuş bir söylemi, ırkçılık ise "bir ulusun diğer uluslardan doğuştan üstün olduğu" anlayışına tekabül etmekte; milliyetçilik bir egemen sınıflar tuzağı, ırkçılık iflah olmaz bir hastalıktır.

Faşizm'in anlamını mı merak ediyorsun?

Sermaye sınıfının emekçi sınıfının toplumsal gücünü kırmak maksadıyla üzerinde silahlı tahakküm kurması.*
(bkz: türk milliyetçiliğini faşizm olarak algılamak)
global sermayenin köpeği olmuş ve küreselleşen dünyada emperyalizme domalmış amerikan itlerinin kendilerine direnen, reaksiyon gösteren ulusalcı/milliyetçi insanlara "faşist" yaftası yapıştırma çabasından öte bir ilişki değildir.
alakası yoktur.

faşizmde antidemokratik ve antikapitalist bir yönetim faşizmde mümkün iken milliyetçi düşüncede böyle bir şey yoktur !

türk milliyetçiliği hiç bir zaman faşistlik olmamıştır.

en büyük türk milliyetçisi başbuğ mustafa kemal atatürk'tür ! atatürk'e faşist diyebilen varsa beri gelsin !

türkiye'de yaşayan bütün unsurları özgürlük düşüncesinde birleştiren, topraklarımızı paylaşan tüm etnik unsurları türk milleti diyerek ayrım yapmadan, azınlık gözetmeksizin, ayrım yapmadan eşit haklarla donatan başbuğ mustafa kemal atatürk'ün kendisidir !

milliyetçiliği faşizm sananlar ezberi bozamayanlardır. türkiye hiç bir zaman hitler almanyası veya mussolini italyası olmadı !

her zaman özgürlüklerin anavatanı oldu türkiye ! ancak bu özgürlükleri kaldıramayanlar, bizim özgürlüklerimizi çiğnediler. buna karşı duranlar, özgürlüğüne sahip çıkanlar faşist damgası yedi !

türkiye'De faşist düşünceler hiç bir zaman barınamaz. tarih boyunca barınamamıştır ! dönem dönem hakim olmuştur ancak barınamamıştır ! türk milleti tarihin her döneminde, her millete saygı duymuştur. mazlumlara sahip çıkmıştır.

türkiye'de ideoloji vatandır ! iktidarlar ideolojilerini vatan odaklı oluşturamazlarsa yok olmaya mahkumdurlar.
(bkz: liberalizm ile faşizm arasındaki tarihsel bağlar)

geçişken bir ideoloji olan milliyetçiliğe nazaran faşizmin liberalizmle bağlarının ortaya koyulması siyasi sosyoloji içinde yararlı olacaktır.
"millet" kelimesi mana olarak "bir iman merkezi etrafında toplanan" ları kasteder; milliyetçilik eğer bir ideoloji- inanılan şey etrafında yapılan ve kelime manasına nisbetle ele alınan bir değerse faşizm'le uzaktan -yakından alakası olamaz; fakat günümüzde anlaşılan-yanlış anlaşılan- manasıyla ele alınıyorsa faşistliğin dik alasıdır ve alakası çok yakındır!
çok komik tartışma faşistlik kufur degildir. olmaktan korkulacak birsey degildir. ama milliyetçilik eşit faşistliktir. iki ihtimal var ya faşist olursunuz ya komunist. yani ben faşist degilim diyorsanız komunist olursunuz.
ben muslumanım, turkum ancak komunist olsam da turkiye'de din dusmanları olarak anlatıldıgı içn komunistim demem yanlış anlaşılır. komunizm her insanın eşitligini savunur. bu nedenle kullanılan olgulara (din, ırk ve belirli bir zumre yaratan herşey) karşıdır.
komunizm dindar ve turk olmaya karşı degildir. dini veya ırkı alet ederek baskalarından kendini üstün görme, baskalarını ezme veya baskalarınca ezlmeye karşıdır.

kısaca özetlersek senin baskı yapmadıgın ve sana baskı yapmayan ateist ile arkadas olabilmek gibi. bu cumledeki ateist kelimesi yerine hristiyan, kürt, ermeni, yahudi, alevi, fakir, zengin vb grup isimlerini yazabiliyorsan faşist degil komunistsindir.
vatan sevgisinden beslenen fedakarlık duygusu dejenere insanlara gülünç gelir.

Osman Pamukoğlu *
Milliyetçilik=faşizmdir.

Olay bu kadar basittir.

demeyeceğim tabii ama bunun tersini de iddia edip gayri Türklerle tartışmaya girmeyeceğim. Kimisinin suratına Komunizm ve Faşizmin birçok ortak noktasını çarparsınız anlamaz. Kimisinin suratına Siyasal islam ve faşizmin ortak noktalarını çarparsınız anlamaz.

Anlamazlar çünkü onlar siyasal islamcı da Komunist de Sırf Türklüğe düşman olmak için olmuşlardır.

o yüzden kısır döngülü bir tartışmadır. Kızıl Kürtler ve yeşil araplar kendi hallerinde geyikler çevirip dursunlar.

biz Türklüğümüzü, vatanımızı ve bu ikisinin asaletini bize hürmet eden ve bizim yanımızda olanlarla paylaşırız.
defalarca girdiğim entrylerde söyledim ama tekrar söylemek icab ediyor. milliyetçilik faşizm değildir asla da aynı kefeye konamaz zaten ülkemizde ironik bir durum mevcut. kürtler milliyetçilik yapınca "kürt aydını" oluyor. ama biz türkler yapınca faşist oluyoruz. ne güzel değil mi?
insanların etnik kökenine bakarak ayrım yapılması ki günümüz türküyesinde artık bu ayrım dahada belli olmaya başladı artık batıda(kendi deyimleriyle) yaşayan biri sırf dış görünüşüne bakarak dogulu yada bu kürtür gibi yaklaşım sunmaya başladılar ki gelecek için çok büyük bir tehlikenin sinyalidir aslında bu ve devletimizde hala ateşe körükle gitmeye devam ediyor ne yazık ki..faşizm ve milliyetçilik aynıdır aslında sadece sadece bir halkı yada toplumun gençlerini kandırmak ve kullanmak için milliyetçilik kelimesini kullanıyorlar...