milli mücadele nin kanla yazılmış gerçek tarihi

herkesin kendi fikrini beyan etmesiyle koskoca bir tarih yeniden şekillenemez diyerekten karşı çıktığım olgu .

sen kimsin ki , burda böyle kafana göre tarih yazıyosun, her yerde kemalizm den bahseden,ama mustafa kemal'in düşünce deryasından gram anlamayan insanlara da gıcık oluyorum açık söylemek gerekirse.o açıdan kemalizm fikrini de sevmem.

mustafa kemal,gerektiği gibi olan bir devlet adamıydı yanlızca, ama bu günlerde bu kadar -şerefsizce- zan altında bırakılacağını bilseydi, kendisi de bu çetrefilli işlerden uzak dururdu bence.

şimdi ona dil uzatıp, müslümanlığımızı bitirdi diyen adamlar da , ya bugün yaşıyor olmazdı (dedeleri öldürülmüş olacağından) ya da sürekli savundukları atatürk-din düşmanlığı kapsamının dışında, topraklarını idare eden kuvvetler hristiyan olan başka bir devlet olacağından, namaz niyaz islam nedir bilmeyen birer hristiyan olacaklardı.

bunları düşünemeyecek kadar beyinsiz misiniz , yoksa siz aslında dindar değilsiniz de, heyecan olsun diye mi bu mevzulara giriyosunuz .

kemalizm ne güzel bir faşizmdir ki bize sıfırdan bir devlet verdi. bastığın bokları görmeden sağa sola bok atan zihniyetlere ne kemalizm anlatılır, ne kemalist devrim anlatılır.

Yobazların, mandacıların, hilafet şakşakçılarının karalamalarından öte birşey değildir.
Son dönemlerdeki yobaz zihniyetle birlikte kendilerine tekrar üreme alanı bulmuşlardır.
Bu kavga hiç bitmez.
Bu kesime inadına Atatürk,inadına Cumhuriyet* diyesim geliyor...
ayrıca Bunlara be heyy kara cahil yatağında kıçını kimin sayesinde rahat çeviriyorsun sorusu da sorulabilir.

tüh kahretsin tarihidir.

" bazı araştırmacılar, istiklal mahkemeleri' nde idam edilenlerin savaşta ölenlerden fazla olduğunu dahi söylüyorlar !"

ben bu zamanda bile, o günlerde asılan insan sayısının az olduğuna inanıyorum. bak kaldı bir kaç tane asılmayan adam, başımıza ne işler açıldı.
tekrar kurulursa istiklal mahkemeleri bir tane bile bırakılmayacağının bilincindeyiz artık.

gerçektir, Milli mücadeledir ve kanla yazılmıştır, ama vahşetle, terörle, kıyımla değil...

Yedi düvele karşı mücadele vereceksin, elinde hiçbir mühimmat olmayacak, düzenli ordun dağıtılmış olacak, eskinin eşkiyası askerin olacak; tek insana halel gelmeden memleket kurtaracaksın... Toprak bu; kanla kazanılır, kanla savunulur. Şehit sayısı asılandan azmış da, aileler sürülmüş de... O ayak kokulu cemaat evlerinde ne öğretiyorlarsa artık; nasıl bir nefretse bu, koskoca kurtuluş savaşı'nı toplu katliam görebiliyor insan. inönü'de toprak az bir eşelendiğinde neler çıkıyor acaba? Halkın üzerinde obüs kullanmış herhalde bu Gavur Mustafa'nın askerleri... Benim dedelerimin ninelerimin babaları da zaten trekking yaparken ölmüşlerdi, kurtuluş savaşı mı oldu ki?

Yazık benim 4 büyükdedeme, kurtuluş savaşında inönü'de ve sakarya'da can vermişler bu çürük tohumlar bu toprakta yeşerebilsinler diye; yazık ninelerime, üçer beşer sabiyle dul kalmışlar gencecik yaşlarında; yazık memleketin bunca öğretmenine, boğaz patlatmışlar bunları adam edebilmek için.

Yazık.

Yuh olsun.

--spoiler--
belge gösteriyoruz, kaynak veriyoruz, dayanaksız bir iş yapmıyoruz ancak yine çıkıp diyebiliyorlar ki, '' yazıklar olsun allahın cezaları, yazık oldu benim dedelerime '' . benim de büyük dedem yemen' de şehit oldu, fakat bu benim gerçekleri göremeyeceğim anlamına gelmez.
--spoiler--

--spoiler--
kurtuluş savaşı, kısıtlı bir savaştır ve 1. dünya savaşına dahil değildir. önce bunu belirtmiş olalım. cephelerde ölen asker sayısı 9167 ' dir. tuhaf değil mi ? 250 binlerden bahsediyorduk ? sanırım fotokopiyle çoğaltıldı. cephelerde ölenlerin sayısının 9167 olmasına rağmen envai çeşit hastalık sonucu hastahanelerde hayatını kaybedenlerin sayısı 22.540' tır.

--spoiler--

ne belgesi, ne kaynağı gösterildiğine dair en ufak bilgi olmayan ama özünde vatanseverlerin kanıyla canıyla yazıldığını inkar etmediğim bir cumhuriyettir türkiye. osmanlı'nın son dönemi savaşlarla geçtiği için halkın büyük bir kısmı senelerce evine gidemediğinden savaştan kaçmak istemiştir.ölüm kalım savaşı verildiğini herkesin anlaması beklenemez ama kanunla önünü alabilirsiniz. atatürk'te bunu yapmıştır zaten milli mücadelede. tekalif-i milliye emirleri bu kaçakların çoğalması yüzünden çıkmıştır. halkın korkarak baskı altında kaldığını düşünerek askerde kaldığını düşünsek bile yapılan yardımlar bunun kalpten yapıldığını, candan yapıldığını anlamamızı sağlar işkembeden atarak belge koyuyoruz diyerek zorlamayın kendinizi ortada baskı varsa -ki olmalıdır, savaşta askerden kaçmanın cezası her herde ve her zaman ölümdür.
kurtuluş savaşı kıt kaynaklarımızın açığını canımızla kapattığımız savaşlardan biridir. tıpkı çanakkale'de yazılan destan gibi ve bahsedilen 250 bin şehit çanakkale için söylenir kurtuluş savaşı için değil işkembeden sallamadan tartışılması daha düzgün olacaktır. yine şunu eklemeden geçemeyeceğim nasıl 250 bin şehit ve kurtuluş savaşı bir araya gelmezse, 9167 şehit ve kurtuluş savaşı da bir arada durmaz atmayalım.daha fazladır ama bunun önemi yoktur, keşke daha az olsaydı.
türkiye cumhuriyeti kanla kurulmuştur evet başta söyledim ancak pekiştirmek lazımdır. kansızlara ihtiyacı olmamıştır.

bilgisayar karşısına oturup toşibasalarını kaşıya kaşıya entari üstüne entari giren-giyen şahsiyetlerin aydınlatmaya çalıştığı tarihtir. hayır, sorsak lisede tarihten 4 notunu ya zar zor ya da kopya ile almıştır bu kolpa aydınlıkçılar. kemalizme, atatürkçülüğe bok atanları kanıksadık artık, demokrasi dedik, insan hakları dedik, sözlük formatı dedik, elimizde bir eksi vardı onu verdik neyleyelim...

ayrıca küsuratlı sayı vermeyince olmuyor'u daha iyi anladık böylece. 250 bin kişi zira, boru değil. normalde 250321 denilse problem olmayacak. böyle giderse korkarım ülkenin kurtuluş ve kuruluş tarihleri de ilerleyen yıllarda küsurat içermediği için inandırıcılığını kaybedecek bu cenah için. hatta 31 sayısı bile. 31.31 olunca daha inandırıcı ve tatmin edici oluyor zira, insanın boşalası geliyor.

hani diyor ya bir adam; bunlara bir sürü koyun versen güdemezler diye. o hesap zannedersem. bu kolpa aydınlıkçıları o dönem sorumluluk sahibi insanların yerine koysak acaba ne yaparlardı? bekara karı boşamak kolay zaten, sanal alem boşanma ve boşalma kürsüleri ile dolu, herkes istediği zaman istediği ortamda istediği tarafa boşalıyor insanlığından boşanarak.

bu ülke insanlarının verdiği en önemli ve en onurlu mücadelesi olan milli mücadele bile artık birileri tarafından taşak konusu haline geldiyse vah bizim halimize. amerikayı, masonları falanları filanları boşverelim, biz kendi ağzımıza sıçalım artık, belli ki zamanı gelmiş...

bugün babalar gibi satılan, parsel parsel peşkeş çekilen kanlı tarihimizdir.

http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/359652.asp

hakkında bir şeyler yazılabilecek lakin Türk düşmanı insanların ne kadar saçmaladığı görülünce vazgeçilen iddiadır.

o yüzden kısa keseceğim

istiklal mahkemelerinde idam edilenlerin sayısı Savaşta ölenlerin (Ölü hımm Şehit edilenlerin olacak o) Sayısından fazla olduğunu iddia ediyorlarmış.

lan sanki istiklal mahkemeleri kurulalı 300 yıl geçmiş. Ben düzenli olarak dedeleri istiklal savaşında şehit olmuş insnalara denk geliyorum aradan 80 yıl geçmesine rağmen. peki Şehit sayısından fazlaysa Neden istiklal mahkemelerinde idam edilenlerin torunlarına denk gelmiyorum?

Yoksa bu torunlar Benim dedem Vatan haini Türk düşmanı pezevenkin tekiydi demekten mi korkuyorlar?
yoksa idam edilen onbinlerce kişinin ailesinin de mi soyunu kırdı bu adamlar?

Çanakkale savaşını da Türk Milletinin bağımsızlık mücadelesinden ayrı tutanlar da ayrı alem.

2. meşrutiyetin ilanını Yani Ön cumhuriyet dönemini Cumhuriyet döneminden pek ayrı tutmuyorsunuz ama?

Çanakkale'de sen dünyanın ordularını istanbul'a anadou'ya elini kolunu sallaya sallaya çıkmalarına izin verseydin Kurtuluş savaşı diye olayla çoook alakasız bir savaşı nasıl verecektin?

Sanki Çanankkale'yi başka biri kazandı, kurtuluş savaşını başka biri kazandı. ikisinde de Türk milleti varını yoğunu ortaya koydu, ikisinin de ortak özelliği MUstafa kemal'in askeri dehasının üzerine kurulu olmasıdır. ikisi de Türk Milletinin anakarasının korunması üzerine verilmiş bir savaştır.

Nasıl birbirinden kalın çizgilerle ayırabiliyorlar ki? Ha biri osmanlı hükümeti adına, biri TBMM hükümeti adına, Ama dediğim gibi 2. meşrutiyetin ilanı ve ittihat yobazlar tarafından cumhuriyet döneminde hiç mi hiç keskin çizgilerle kalın çizgilerle ayrılmıyor.