bugün

Son günlerde popüler olan squid game' dizisinde de aslında görülebilecek deney. Tüm oyunların hepsinde milletin gözü önünde insanlar öldürülürken kimse ses çıkarmazken, koğuşta çıkan kavgada biri ölünce herkes şaşırıyor.
bir öldürme isteğinden ziyade otoriteye koşulsuz itaatin şahsi sorumluluğu hafiflettiğini ve bunun rahatlığıyla insanların bir birey olmaktan çıkarak normal şartlar altında yapmaktan çekinecekleri şeyleri yapabileceği gerçeğini gösteren deney.
Vay anasını dehşet verici.
kısaca:

"çoğu sıradan insan, bilim adamlarının onlara öyle yapmalarını söylemeleri halinde, birbirine işkence etmeyi ve birbirini öldürmeyi istediği" sonucuna varılan deney.
insanlardaki içkin kötücüllüğü, kamusal otoriteye sorgusuz itaat eğilimlerini kabak gibi ortaya çıkarmış deneydir.
en yüksek voltajı, deneklerin %70'i vermiştir.
(bkz: masum değiliz hiç birimiz)
Elektrik verildiği söylenilen denek, elektrik verildiği söylenilen denekten uzaklaştırıldıkça denekler emirleri daha rahat yerine getirmiş ve elektrik veren deneklere düşünmesi için verilen süre arttıkça bu deneklerin hayır yapmıyorum deme oranı ve ayrıca yanlarında biri hayır diyorsa kendilerinin de hayır deme oranı artmaktadır.

Ayrıca bu deney deney yapmanın kuralları tarzı bir kurallar bütünü çıkarılmadan önce yapılmıştır, aksi takdirde etik değildir.
her insanın içinde her duygudan bir parça bulunduğunu bunu sadece toplumun bastırdığını ispatlayan deneydir.
ilginç bir deney olmak ile birlikte "bağlamsız" bir deneydir. Faşizm hakkında fikir sahibi olmak için illa pozitivist bir kafa ile operasyonel bir tanıma indirgeyici bir deneye gerek yoktur. Bu kadar şişirilmesinin nedeni kontrollü koşullarda uygulanan bir "deney" olmasıdır. Psikolojinin bilim olma sevdasına mı? Yoksa bu alanda yapılmış ve ölçülebilir veriler içeren bir deney olmasından mı hareketle şişirildiğini anlamak çok zor olmasa gerek.

Bu deneyden çok fazla dikkati hak eden, Reich ve Fromm gibi psikolog/psikiyatr/düşünürlerin yazdıklarını bilmeyen psikoloji öğrencilerinin Milgram deneyi gibi faşizm hakkında çok da bişey söylemeyen deneyleri papağan gibi tekrarlamalarıdır. Faşizmin kaynağının ne olduğu, küçük burjuvanın psikolojisi, Alman'ların ikinci Friedrick'den gelen büyük lider takıntısı, ekonomik koşullar (1929 ekonomik bunalımı) gibi olayların insanların psikolojisi ve davranışlarına nasıl etki ettiğinin analiz edilmesi gerekirken çok bir şey söylemeyen bir deneyin sürekli pişirilip pişirilip gözümüzün önüne getirilmesi akademik psikolojinin tipik takıntılarındandır.

ilk evvela, milgram deneyinin bir bağlamı yoktur. Hangi koşullarda, hangi yer ve zamanda bu deneyin uygulandığı bu deneyin sonuçlarına etki edebilir. Böyle koşulları da sağlamanı olanaksız olduğu, keza faşizmi geri getirip-insanlara deney yapamazsınız-vakidir.

Bununla birlikte, faşizm zamanındaki devletin yüklediği görev/sorumluluk ve bunu yapmamanın getirdiği yükümlülükler sürekli başında önemli bir şey yaptığı izlenimi veren beyaz önlüklü bir bilim adamına indirgenemez. Faşizmde yapmadığınızda sürgüne ve belki de hayatınıza mal olacak bir durum bir bilim adamı görünümlü birinin ısrarı ile eş tutlamaz.

üçüncüsü deney etik değildir. Katılımcılar üzerinde yaptığı etkiler belki o insanlara depresyona sokabilir daha ileri düzeyde intihar bile etmemelerine ya da yaşam boyu üzerinde bırakacakları olumsuz bir etkiye maruz kalmalarına neden olabilir.

Özetle faşizm ile ilgili çok bir şey söylemez. Bu deney yerine Arendt, Fromm, Reich okuyun daha çok fikir verecektir.
ne zaman adını görsem millikanın deneyi ile karıştırdığım.
ilk izlediğimde şok olduğum, manyakça ama bir o kadar da insanoğlunun güce tapmasının sınırlarını gösteren deney. sadece bir beyaz önlük giyerek , akademik çalışma süsü vererek insanlara neler yaptırabileceğinizi gösteriyor. deneklerin hiç birinin ben karşımdaki insana elektrik veremem dememesi , en ufak itirazlarında '' lütfen devam ediniz kontrol bizde '' dendiğinde paşa paşa yapmaları , karşısındaki kalp hastası bir insana işkence yapmaktan imtina etmemesi inanılmaz. insanoğlunun sınırları hakkında beni inanılmaz derecede ürküttü.
sosyal psikolojinin önemli deneylerinden biridir.Deney,bireylerin dayatılan uyma davranışına ne kadar itaat ettiğinin göstergesidir.sonuçlar son derece şaşırtıcıdır.
normal sayılan sıradan insanların belli koşullar altında, başkalarına ciddi anlamda zarar verip, acı çektirme kapasitesine sahip olduklarını başarılı bir şekilde göstermiş yale üniversitesinde 1960'lı yıllarda yapılmış deneydir. muhtemelen şu anda günümüz türkiye'sinde tüm ülke bazında tekrarlanmaktadır.
Naziler döneminde yahudileri katleden bir savaş suçlusunun yahu ben sadece emirleri uyguladım , o kadar insanı öldürdüm ama nedeni emirlere itaat etmekti dedikten sonra harbiden insanlar bu kadar vicdansız olabilir mi ,bir emirle binlerce insan öldürülür mü yahu sende akıl fikir yok mu denilerek , itaat etme davranışı vicdandan üstünmüdür sorusuna cevap alınmak için başlanılan deney. Etik açıdan sakıncalı olduğu için sadece bir defa yapılmıştır devamını yazmıyorum ilk defa okuyanlar spoiler yemesin ilk sayfayı okusun.
emirlere uyan insanların buyruk altında ne kadar acımasız olabileceğinin anlatıldığı deneydir.
(bkz: naziler), (bkz: devlet).
(bkz: lucifer effect)
akpli üretme deneyi. ben de kendi akplilerimi üreticem bir ada satın alınca.
herkesin okuması gereken, okuyup itinayla şaşırması gereken deneydir.
aksiyon dergisinde tekrar gündeme getirilen muhteşem deney, sonuçları değerlendirmeleri itibariyle oldukça iyi toparlanmış bilgilerle buyrun okuyun.

" Dünya "Küçük Eichmann’lar" ile dolu."

iyi insanları zalime dönüştüren ne? http://www.aksiyon.com.tr...tml#.VE_I3tjLEmQ.facebook
Efsanevi deney.izlerken kanimin dondugu sok oldugum deney.insanin otoriteye nasil boyun egdigi, bi insani nasil oldurebilecegini gosteren deneydir kendileri.savasta cinayet isleyen askerlerin cogunun psikolojik baski altinda yaptiginin kanitidir..
alınan geri bildirimler açısından son derece faydalı bir sosyal psikoloji deneyidir.
evet etik olarak bazı sakıncaları olabilir ancak en azından hiç kimse hayatını kaybetmemiş, kimsenin psikolojisi yara almamıştır. hatta deneyden bir zaman sonra deneye katılım gösterenler içinden dr. milgram'a teşekkür edenler olmuştur.
sosyal psikoloji dalının en ünlü deneylerinden biri. sonuçları korkutur, daha beteri için.

(bkz: Stanford hapishane deneyi)
benzer bir deney yıllar sonra maymunlar üzerinde yapılmıştır. Maymun yiyeceğini alabilmek için bir zincir çekmeliydi ve bu zincirin çekilmesiyle yan kafesteki maymuna gerçek elektrik dalgaları verilmiş oluyordu. Maymunlar ilk seferden sonra yiyecek almayı reddetmişler. Bazıları 12 gün aç kalmasına rağmen yine de zincire asılmamış. Sorsan onlar hayvan biz insanız ama...
insanın acizliğini gösteren en başarılı deneylerden biridir.

kaldı ki deneyler, parasız kalma,işten atılma veya bir suçun üzerlerine yıkılması, bir sevdiğini kaybetme gibi unsurlarla sınanmamışlar... Böyle olası bir durumda oran rahatlıkla % 95 i geçer
otoriteye itaat konusunda uzmanlaşmış türk polisi'ni akıllara getiren deneydir tam da bugünlerde.