bugün

usta oyun yazarı güngör dilmen'in, midas üçlemesi'nden ilkidir (midas'ın kulakları, midas'ın altınları, midas'ın ködüğümü). türk tiyatrosunun önemli eserlerinden biri olarak kabul edilmektedir...
(bkz: midasın kulakları eşek kulakları)
(bkz: essagan ala gazugu)
iki bölümden oluşan gülünçlü opera. 1968 de ilk defa sahnelenmiştir*. karakterlerden; midas-bariton, apollon-tenor, heykelcibaşı-baritondur. tanrı apollon ve tanrı pan, aralarındaki müzik yarışmasına yargıc olarak frigya kralı midası secerler ve olaylar gelişir.
ilkokulda korkarak midas'ın karısını oynadığım dehşet veren rüyalar görmemi sağlamış oyun. hatırlayabildiğim tek replik ise midasın kulakları eşek kulaklarıdır. Saz, keçi, çiçek ve bilumum oluşumların konuşabildiği oyun kalabalık bir kadro için elverişli olsa da çocuk pskilojisini bozmaktadır. *
frigya' nın en meşhur kralının dünyaca ünlü kulaklarıdır. kralın berberi midas'ın bu sırrını içinde tutamayıp bir kuyuya haykırmış fakat ses iletimini hesaba katmadığından dolayı bütün şehir bu sırra ortak olmuştur.
Efsaneye göre Marsyas adındaki bir Satiros (Keçi ayaklı, sivri kulaklı yarı insan yarı hayvan yaratıklar) bir gün kırlarda dolaşırken Athena'nın icat ettiği ancak çalarken yüzü çirkinleştiğinden fırlatıp attığı flütü bulmuş. Bir tanrıçanın eseri olduğu için çok güzel sesler çıkaran flütü çalmaya başladı..ve bir süre sonra marifetin kendisinde olduğuna inanmaya başlayarak kendini Apollon'a rakip görmeye başladı. Bunun üzerine Apollon kazananın kaybedene istediğini yapabilmesi şartıyla Marsyas ile bir yarış yapmaya karar verdi.

Apollon'un arkadaşları olan Musa'lar ve Phrygia (Fyrigia) kralı Midas yarışmada hakem oldular. Apollon gitarı ile çok güzel şarkılar çalarak ortalığı inletti. Marsyas da flütü ile ondan geri kalmayarak çok güzel şarkılar çaldı. Hakemler tereddüt ediyorlardı. Bunun üzerine Apollon Lir'ini eline aldı. Okadar güzel o kadar hoş şarkılar çaldı ki dağlar taşlar heyecandan titrediler. Marsyas Apollon gibi çalamayacağını itiraf etmek zorunda kaldı. Apollon anlaşma gereği Marsyas'ı ölümle cezalandırdı. Yarışma sırasında Marsyas'ın tarafını tutarak onun daha iyi çaldığını iddia eden Midas'a da ceza verdi. Onun kulaklarının iyi işitmediğini söyleyerek insanlara özgü kulakları ona uygun görmedi ve Midas'ın kulaklarını uzatarak eşek kulaklarına çevirdi. Midas kulaklarından öyle utanıyordu ki sürekli başında bir kalpakla dolaşmaya başladı. Fakat berberi saçlarını keserken kulaklarını farketmişti. Midas hiç kimseye anlatmama şartıyla berberine yaşamını bağışladı. Fakat berber bu sırrı içinde saklamakta çok zorlandı. Birilerine söylemezse patlayacağını düşünüyordu, diğer yandan söylediği taktirde Kral'ın kendisini öldürmesinden korkuyordu. Sonunda bir gün daha fazla dayanamayarak ıssız bir yerde bir çukur açtı, ve oraya eğilerek yavaşça "Haberiniz varmı, Kral Midas eşek kulaklıdır" diye fısıldadı. Bunu söyleyince üzerinden büyük bir yük kalkmış gibi oldu ve rahatladı. Fakat kazdığı çukurun yanındaki kamışları hesaba katmamıştı. Kamışlar rüzgarla sallandıkları zaman "Midas'ın kulakları eşek kulakları, Midas'ın kulakları eşek kulakları" diye sırrı her tarafa yaydılar.
http://www.adanet.com
güncel Önemli Başlıklar