bugün

kendi adıma takdirle karşıladığım tavır. karınlarından konuşmamışlar ve iç işleri bakanının randevu talebine karşı "bize bunlarla gelmeyin" diyerek bu saçmalığa en net cevabı vermişlerdir.
tavrı esasında siyasi partilerle ele almamak lazımdır. neden efendim? çünkü, bu tavrı türk mileltinin vermesi gereklidir. evet bir açılım yapılmalıdır, ama taviz vermeden.

demek istediğim;
ulan kürt, türk, çerkez, laz, ne kadar etnik köken varsa memlekette iktidar sahipleri o iktidara sahip olmadan önce kardeşçe yaşıyordu, şimdi ne oldu da kürtler açılmaya başlandı.

irdelendiğinde daha net anlaşılacak olan mevzuların üzeri kapatılarak, kürt açılımı adı altında memleket satılıyor lan.

ben bi açılıcam ortalık karışacak.
kürt açılımı bir yoldur. tutar tutmaz ama daha fazla kan akmaması için en azından bir şeyler yapılmaya çalışılıyor. fakat türkiye'de terörden nemalanan kesimlerin doğal olarak hoşuna gitmemiştir. terör örgütü içinde bu rantı kaybetmemek isteyenler eylemlerine devam edecek tabi. gelen ilk şehit haberinde de kürt açılımı eleştirilecek çünkü neden; rant. kimi para rantında kimi güç rantında kimi de oy rantında.

bunun oy rantını en çok önemseyen de mhp olduğu için sert tavır göstermesi çok doğal.
rant kavgası her zaman olmuştur bu memlekette.
(bkz: 1938 sonrası)

ama 40.000 şehit vermiş bu vatanı bölmek isteyenlerle oturup masada konuşmak ne kadar akıl alır olabilir ki?

muhtemel diyalog:
- e artık sıkmazsınız askere demi?
- yok ya, sıkmayız, ama bizim diyarbakır ve hakkari taraflarına karışmıycanız.
- ya karışmayız da, orda yine kolluk kuvvetleri dursun, piyadeleri göndeririz zaten, özel harekatı çekeriz ordan, rahat olun.
- e tamam o zaman bi de önümüzdeki seçimlerde oralardan aday göstermezseniz kimseyi olur bu iş.
- rahat olun efenim. o kadar annenin gözyaşındansa, bilimum anlaşmalarla çizilen sınırları yeni bi anlaşmayla yeniden çizeriz nooolcek * zaten memleket ergenekon zırvasıyla haşır neşir şu sıra, kimse anlamaz.
- tamam o zaman anlaştık.

(bkz: ya bi siktir)

(bkz: eksi eksi üstüne)
(bkz: seri eksici ibne)
açılım olduğu için karşı çıktıkları tavırdır.

- efendim her işsize iş açılımı?
- asalım bunlarıı, ne işiğiii?

- efendim sokak çocukları?
- türk çocuğunun sokakta ne işi vağğr!

- efendim kadın hakları açılımı?
- bacılarımızı açmaya kimin harcı yeteeğğrr?

bak kürt demedim bile, Acheri'lerin üstüne tuz atmak gibi oluyor milliyetçilere kürt demek.

- kürt!
- laaynnn, yapma olum ya.
- küüü..
- la!
kan üzerinden kendisini var eden bir partinin, savaş bitmesi ihtimaline karşı gösterdiği saldırgan tavırdır.

ez cümle hiçbir hareket kendisini var eden ötekisini yitirmek istemez. bugün türk milliyetçiliğinin en büyük dayanağı kürt sorunu olduğuna göre sorunun bir şekilde çözümü mhp'nin işine gelmemektedir.

bu yaklaşımı çok düz bir mantık olarak değerlendirenler olabilir ama siyasette söz konusu milliyetçilik olduğu zaman çok detaylı düşünmeye fazla gerek yoktur. alman faşizmine teorik olarak katkılar sunan carl schmitt, siyaseti biz ve ötekiler ayrımı üzerinden güvenlik kavramına indirgeyerek toplumu kurgular. bu tarz bir varoluşsal yaklaşım doğal olarak toplumu ajitatif söylemlerle ve korku yoluyla toplumsal rızayı yeniden üreterek kurar. önemli sorunlar çözülmek istendiğinde ise bölünme paranoyası ile saldırganlaşma baş gösterir. her az gelişmiş ülke milliyetçiliği gibi mhp çizgisinin milliyetçiliğini de böyle değerlendirmek gerekir.
(bkz: reklam kokan hareketler mike)
Olması gereken ve net bir tavıdır.Mhp'nin prensiplerinden vazgeçmeyeceğini göstermiştir, e vazgeçmemelidir de zaten.
elinden şekeri alınan çocuğun ağlamadan az önce sergilediği tavırla birebir uyum sağlar. biri dokunmaya başladığı anda ağlama evresine geçilecektir.
açılımın kürt açılımı değil "pkk açılımı" olduğunu ayıkmış olan mhp nin gösterdiği olumlu ve olması gereken tavırdır.
takdire şayandır.

içinde bulunulan tabloda ülke bütünlüğünün sağlanmasına zerre kadar paysahibi olmayan akp'nin yine ülkemiz açısından yaptığı en büyük belkide bir onlar kadar en aşağılayıcı bölünmeyi hızlandırma hareketidir.Ama unutulmasın ki her ne kadar sessiz kalan bu aciz halkımız bir gün bu farkı görüp tokadı rte'nin ensesinde patlatacaktır! allah türk'ü korusun ve yüceltsin!*
yerel seçimde chp ile yaptıkları ortaklıktan sonra artık ağzıyla kuş değil hani şu uçan dinazorlardan yakalasalar ne fark eder diye isyan ettiren durumdur.
marifetin dağa çıkmak ya da kan dökmek olmadıgını hala anlayamamış cahil tavrıdır.
dağa çıkıp, kan dökmenin marifetmiş gibi ödüllendirilmesini vurgulayan mükemmel tavır.
evvela düşük yoğunluku çatışmanın niteliği hakkında birşeyi belirtmek gerek. düşük yoğunluklu çatışmada amaç hiçbir şekilde silahlı güçle bir şeyler elde etmek değildir. türkiye'nin 30 yıldır içinde bulunduğu bu çatışmada silah alıp ayaklanan tarafın temel amacı karşısındakini bıktırmak, ve isteklerini bu yolla elde etmektir. bu nedenle çok uzun ve ara ara düşük yoğunluklarla seyreder. zaten pkk'nın elindeki silah gücüyle devlete birşey dikte ettiremeyeceği çok açık. bunun en iyi bilen pkk kadroları.

şimdi açılım meselesine gelelim. mhp'den ne bekleniyor? ortada olmayan, içeriği belirsiz, belki de belirli fakat gelen tepkilerden korkulduğu için açıklanmayan bir paket var. tamamen müphem.

çok popülist ve pkk jargonunda da bir hayli yer edinmiş bir söylem var. analar ağlamasın. e tabi analar ağlamasın, bunun aksini isteyebilecek kimse yoktur zaten. fakat bu ülkede bunca yıldır ağlayan binlerce şehit anası var. şimdi, siz çözüm olacak derken, pkk'nın tamda planladığı gibi, bu çatışma karşısında bıkkınlık gösterip, pkk'nın da çok iyi bildiği gibi, silahla elde edemediği ve edemeyeceği isteklerini silah bırakma karşısında veririseniz, siz bu düşük yoğunluklu çatışmayı kaybetmiş olursunuz. analar ağlamasın, keşke bunun gerçek olduğu bir dünyada yaşasaydık. ama kimse kusura bakmasın, bu zamana kadar ağlayan şehit anasına da boşuna ağlamaşsın sen ya, adamlar ne istediyse veriyoruz biz diyemezsiniz.

eğer devlet gereken kararlığı gösterirse, bu ülke şehidiyle gururlanan bir ülkedir. en nihayetinde ebedi hayatı kazanaması yönüyle de bakan göze göre kazançlıdır. fakat, siz gereken kararlığı göstermezseniz, son beş yılda ortaya çıkan "vatan sağolsun diyemiyorum" diyen şehit anaları bu sürecin doğal sonucudur ve kimse onları yadırgayamaz.

şimdi, çözümünüz nedir, nasıl bir yol izleyeceksiniz? meşhur atasözüdür, klavuzu karga olanın burnu boktan çıkmazmış. sen siyasi muhattaplarından önce, kerameti kendinden menkul 15 tane adamı akademide toplayıp bir yol haritası edin kendine. bu millete yol gösterecek olan bu 15 tane aydın geçinen insan mıdır? bunların filizlendiği topraklarla bu ülkenin insanının toprağının aynı olmadığı su götürmez bir gerçek. her fırsata %47'ye vurgu yapan bir parti olarak bir de bu insanların meşruiyetlerini halka sormak gerek, sonucu kestirmek çok güç olmasa gerek.

mhp'nin varlık sebebini bu meseleye dayandırmak ise gülünç. mhp geleneği bu meselenin ortaya çıkmasından çok daha önce ortaya çıkmış bir harekettir. mhp kendisine her türlü şartlarda siyasi arenada yer bulur. mhp'nin iktidara oynaması parti tarihinde çok fazla bir yer kaplamaz, şurda on beş yıldır en fazla bu oyları alabilen bir parti mhp. gerekirse oy almadan ama bildiklerini söyleyerek bu yolda devam edebilecektir. bu durum mhp'ye yabancı değildir.

not: mhp'yi idamın kaldırılmasında mütemadiyen günah keçisi olarak öne sürenlere:

mhp vekillerinin idamın kaldırılmasına hayır oyu verdiklerini,
idamın kaldırılmasına evet diyenlerin 41 tanesinin bugün akp kadrolarında yer aldıklarını,
akp'nin kurucu üyelerinden mehmet dengir mir fırat'ın meclis kürsüsünden "asamadınız, asamayacaksınız, asamazsınız" diye haykırdığını,

biliyor muydunuz?
en son konuyu izah etmek için devlet bahçeli'yi çankaya'ya davet eden abdullah gül'e karşı da sürdürülen tavır.

devlet bahçeli abdullah gül'ün davetini de reddetmiştir. bizim kapalı kapılar arkasında konuşacak bir şeyimiz yoktur tavrı oldukça önemlidir.
milliyetçilikten ekmek yiyen yani milli sorunlar olduğu sürece ekmek yiyen insanların ekmek parasını koruma uğraşı.
kritik konularda akp'ye destek olmuş bir parti için şaşırtıcı derecede iyidir.
(bkz: ayakta alkışlamak)
fasizmin doruklaridir, reklamin kralidir ayrica. a be guzelim bir dunya asker bir dunya gerilla vefat etmis baris olmadan karsilikli gorusup konusulmadan nasil duracak bu kan ? masaya oturmadan baris mi olurmus ? ne 30 yilini bu ise adamis pkk biz silah biraktik der ne de 30 yilini bu ise adamis türk ordusu tamam bitti der. hic mi dusunmezsin bunu ? birakinda su fasistligi artik kardeslik olsun yahu yetmedi mi hepimizin cektigi cile ? bir anne düsünün bir oglu türk ordusunda bir oglu pkk'de yazik günah degil mi ? valla tüm sinirlerimde alt üst oldu.

edit: bu hiz ile okuyup eksileri dayamaniz harikasiniz canlar harika.
birilerinin karşı tarafın hissettiklerini dile getirmesi gerekiyordu.
(bkz: ülkücülerin dağa çıkması)
kendileri açısından tutarlı ve haklı bir tavırdır. taraf'ın manşetine bakılırsa kürtçe ana dilde eğitim olacakmış. bu zaten bölünmek demek o nedenle dağa da çıksa haklı adamlar. alenen sivil darbe yapılıyor, ülkenin kuruluş prensipleri tasfiye ediliyor. bunu devrimle yaparsan ok, ama bu şekilde olmaz zira kurucu iktidar ve kurulu iktidar farklıdır.
kürtçüleri ve fetocuları sinirlendirmiş tavır.

edit: bunların ikisi aynı kaynaktan besleniyor artık.
kendi varlığını sürdürebilmek için haklı bir tavırdır.

ortada savaşacak bir düşman kalmayınca ordular zayıflar.

yalnız mhp sadece bir siyasi partidir.